The Guardian’ın Türkiye’ye Bakış’ı başlığıyla yayınlanan yazıda ülkenin içinden geçtiği travmalara, gittikçe otoriterleşen yönetim anlayışına ve bunlar karşısında direnen sivil toplumun gösterdiği cesarete dikkat çekildi
Yılbaşı gecesi İstanbul’da yaşanan saldırı ile 2015 Kasım’ında Fransa’da gerçekleşen saldırıların benzerliğine atıfta bulunulan yazıda Türkiye’nin bunun yanında 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaşanan baskıcı ortam ve mülteci krizi gibi çok sayıda travmayı bir arada yaşadığı vurgulandı. Böylesi bir ortamın kutuplaştırılmış bir halk için nadir görülen bir sınav olduğu ve ülkenin önemli bir yol ayrımında olduğu görüşüne yer verildi.
Türkiye’nin son yıllarda terör nedeniyle en fazla can kaybı yaşanan batılı ülke olduğu aktarılırken Türkiye üzerine yapılan yorumların, her türden muhalefete karşı zalimane uygulamaları ve özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yükselişe geçen baskıcı tutumu nedeniyle Erdoğan’a odaklandığının altı çizildi.
Türkiye’nin paranoyak ve otokratik cumhurbaşkanının ve onun iktidarının pek de sempati uyandırmadığı görüşüne yer verilen yazıda son aylarda yazarlara, gazetecilere ve aydınlara yönelik tutuklamalara, sosyal medya kullanıcıları hakkında başlatılan soruşturmalara ve büyük çaplı ihraçlara dikkat çekildi. Türkiye’nin batılı müttefikleri ile ilişkilerinde yaşanan gerilmenin nedeni olarak Erdoğan’ın insan hakları sicilinin ve Orta Doğu politikasında taraflar arasında ortaya çıkan ayrışmanın altı çizildi.
Son bölümde otoriter bir ortamda nefes almaya çalışan sivil toplum ile dayanışmanın gerekli olduğu mesajı şu cümlelerle verildi: “Otoriterliğin pençesinde olan bir ülkeye bakarken bütün çeşitliliği ile o topraklarda yaşayan milyonlar yerine sadece despotu görmek kolaydır. Tek bir adam kontrolü elinde bulundurduğu için bütün dikkatleri üzerine çeker ancak gücünü acımasızca kullanır. Bir halk kayıplarının yasını tutarken dayanışmayı güçlendirmenin yolu, bütün baskılara rağmen nefret ve ayrılık yerine demokrasi ve hoşgörü ile nefes alan, cesur bir sivil toplum olduğunu hatırlamaktır. Türkiye’nin eşzamanlı olarak yaşadığı travmaların boyutu bu ruhun daha da fazla takdir edilmesini gerektiriyor. Türkiye’deki sivil toplumun bu cesareti yalnızca empatimizi değil desteğimizi de hak ediyor.”
Çeviri: SiyasiHaber
Yazının orijinal metni: https://www.theguardian.com/commentisfree/2017/jan/04/the-guardian-view-on-turkey-multiple-traumas-immense-courage