Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, seçmene “Nerede olursanız olun, gelip oyunuzu kullanın” çağrısında bulundu.
23 Haziran seçimi öncesi partisinin PM, MYK ve milletvekilleriyle İstanbul’a çıkarma yapan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, "23 Haziran’da halkımızın tercihi nettir" diyerek, seçmene "Nerede olursanız olun, gelip oyunuzu kullanın" çağrısı yaptı. AKP’nin Kürt seçmene yönelik bir söylem geliştirmeye ve sandığa gitme baskısı yaratmaya çalıştığını belirten Temelli, "Geçmişte AKP’ye oy veren Kürt seçmen ya sandığa gitmeyerek ya da Ekrem İmamoğlu'ya destek vererek tepkisini gösterecektir." dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Beyoğlu’da bulunan Taksim Hill Otel’de basınla bir araya geldi. Temelli’ye HDP milletvekili Mehmet Tiryaki ve PM Üyesi Aylin Hacaloğlu eşlik etti. Temelli, burada 23 Haziran’da yenilenecek İstanbul seçimine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Seçime çok az bir zaman kaldığını hatırlatan Temelli, "Seçim tartışmaları hâlâ devam ediyor. Bu tartışmalar da HDP üzerinden yapılmaya devam ediyor. HDP üzerinden kamuoyu oluşturmak bizimde alışageldiğimiz bir hal aldı. HDP’lilerin olmadığı HDP tartışmalarından Türkiye toplumu bıktı. Ama bildiğiniz gibi çok ciddi bir medya ambargosu hala sürmeye devam ediyor. Onun için topluma sizler aracılığıyla ulaşmak için bu tür toplantıları önemsiyoruz" dedi.
"23 Haziran'da iktidara karne verelim"
2018-19 eğitim öğretim döneminin son gününü hatırlatan Temelli, bugün yapılan üniversitelere giriş sınavına dikkat çekti. İki olayın peş peşe gelmesinin eğitim sisteminin ne kadar kötü olduğunu bir kez daha açığa çıktığını ifade eden Temelli, "Dün milyonlarca çocuğumuz karne aldı ama hiç kimsenin mutlu olamadığı, herkesin karamsar olduğu bir Türkiye’de yaşıyoruz. O yüzden de bu gidişatı durdurabilmek, çocuklarımıza yönelik yeni şeyler hayata geçirmek önceliklerimizden biridir. Velilerin de beklentisi bu yöndedir. 4+4 sistemiyle çocuk işçiliğin, erken yaşta evliliğin, eğitim sisteminin giderek karmaşık bir hal aldığı fakat hiçbir beklentiyi var edemediği bir yapıyla karşı karşıyayız. O yüzden diyoruz ki bu seçim bir yönüyle de velilerin seçimidir. İstanbul’a baktığımız öğrenci sayısı ve velilere baktığımızda velilerin bu seçimde inisiyatif almasını istiyoruz. İtirazlarını sandığa yansıtmalarını istiyoruz. Karneler dağıtıldı ama en düşük notu yine bu hükümet aldı. Eğitim sistemini bu hale getiren, çocuklarımızın geleceğini karartan bu hükümet en düşük notu aldı. O yüzden gelin 23 Haziran’da bu iktidara İstanbul seçimleri vesilesiyle bir karne verelim. Bu karneyle sınıfta çaktıralım. Eğer bunlar İstanbul seçimlerine palazlanıp devam ederlerse çocuklarımızın geleceği diye bir şey kalmayacak” diye konuştu.
"Kıyıma karşı itiraz olmalı"
Temelli, "Üniversite diye bir şey kalmamış. Bugün üniversite denilen aklımıza gelen barış akademisyenlerin yargılanmasıdır. Üniversiteler barışı bilimi üretir. Bilim insanlığın bir arada barış içerisinde yaşaması için vardır. Oysa bugün barış istedi diye binlerce akademisyen yargılanıyor, Yüzlercesi ise ceza aldı. Füsun Üstel hocamız hala cezaevinde. Şimdi böyle bir durum söz konusu. Üniversiteyi kazansa bile bir işe girme olasılığı çok düşük. Üniversite okuyup boşta kalan öğrenci sayısı yüzde 30’dur. O yüzden 23 Haziran seçimleri üniversitelerde yapılan bu kıyıma karşı bir itiraz olmalıdır" diye konuştu.
"Demokrasi seçimi olduğunu göstereceğiz"
15- 16 Haziran 1970 işçi direnişini de hatırlatan Temelli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"49 yıl önce işçiler sendikalarının kapatılmaması için en temel hakları için alanlarda haklarını savunuyorlardı. İşçilere yönelik ciddi saldırılar vardı. Ölümler oldu yaralanmalar oldu. Ama hak mücadelesinden işçiler vazgeçmedi. Ve ondan yıllar sonra Gezi’de tüm emekçiler bir araya geldi. Yakın tarihimizin en büyük hak mücadelelerindendir. Fakat talihsizliğe bakın ki 49 yıl sonra hala emeğe bağlı toplumsal barışı hala var etmiş değil. Bugün 15 Haziran’ın yıl dönümünde emekçilerin haklarına bir kez daha saldırı gerçekleşiyor. Bugün bütün toplumsal sınıflar mağdurdur. 23 Haziran’da bunun için herkesi hakları için sandığa çağırıyoruz. 23 Haziran seçimi başlı başına bir hukuksuzluk seçimidir. O yüzden bugün Türkiye’nin her yerinde bu adaletsizliğe karşı çıkacağız. 31 Mart’ta yapılan seçimlere ‘Kürdistan’da kazanmak batıda kaybettirmek’ şiarıyla hazırlandık. Bundan da başarılı olduk. Ancak birçok belediye başkanımıza mazbataları verilmedi ve belediyelerimize peşkeş çekildi. Bu yönüyle 23 Haziran seçimlerinin demokrasi seçimleri olduğunu bütün dünyaya göstereceğiz."
"Gelip oyunuzu kullanın"
"Eşit yurttaşlık temelinde bir anayasayı hep birlikte var edeceğiz" diyen Temelli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tüm alanlarda verdiğimiz mücadeleyle Türkiye’yi yeniden var edeceğiz. O yüzden 23 Haziran seçiminde halkımızın tercihi nettir. 23 Haziran’da sandıktan demokrasi çıksın, barış çıksın, müzakere çıksın istiyoruz. O yüzden büyük bir çaba sarf ediyoruz. Özellikle milletvekillerimizle, MYK’mızla İstanbul’a çıkarma yaptık. Ve her yerde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Buradan tüm seçmenlere de çağrı yapıyoruz. Nerede olursanız olun, gelip oyunuzu kullanın. Evet, bulunduğunuz yerden buralara gelmek ciddi bir külfet ama buna değer. Siz gelemiyorsanız bütün il ve ilçe teşkilatlarımıza giderek onlardan sizi getirmesini isteyebilirsiniz. Onlar sizleri buraya getirecek."
"İktidar seçim biter bitmez kürt düşmanlığını sürdürüyor''
AKP'nin Kürt seçmene yönelik bir söylem geliştirmeye ve sandığa gitme baskısı yaratmaya çalıştığını ifade eden Temelli konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü:
"Kürtler geçmişte hangi partiye oy vermiş olursa olsun bu 4 yılı iyi değerlendirdiler. Artık bu türden kurnazlıklara prim vermeyeceklerdir. 31 Mart’ta vermediler 23 Haziran’da da vermeyecekler. Evet bu siyasi kurnazlıktır. Kürt seçmenin hangi inançtan olursa olsun bu tür tuzaklara düşmeyeceklerine inanıyorum. Yaptığımız çalışmalarda ve kamuoyu yoklamalarında, 31 Mart'ta çıkan eğilimler yönünde bir dağılım karşımıza çıkıyor. HDP seçmeni açısından bir sorun yok ama geçmişte AKP’ye oy veren Kürt seçmen ya sandığa gitmeyerek ya da Ekrem İmamoğlu'na destek vererek tepkisini gösterecektir. Çünkü bir tepki gösterilmelidir, bir itiraz sandığa yansımalıdır. İktidar her seferinde seçim atmosferini atlatır atlatmaz Kürt düşmanlığını sürdürmektedir. Sayın İmamoğlu'ya çalışmalarında başarılar diliyoruz. İyi bir kampanya yürütüyorlar. İnanıyorum ki seçimlerden sonra bütün kimlikleri kucaklayan, bütün kimliklerle beraber emeğin, kadının ve doğanın haklarını savunan bir politikayı hayata geçirir. 23 Haziran seçimlerinden sonra meseleyi sadece belediye başkanlarına indirgeyerek değil bir kenti bütün halkı ve bütün emekçilerle yönetmek önemlidir. Kendisinden beklentimiz yerel demokrasi konusunda sağlıklı adımlar atmasıdır."
Temelli açıklamalardan sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Basit çıkarlar içinde olmadık"
Bir gazetecinin "HDP Türkiye’nin üçüncü siyasi parti olmasına rağmen İstanbul seçimlerinde aday çıkarmamasındaki çıkarı nedir?" sorusuna, Temelli, "Bizler seçimlere çıkar ve muhasebe hesabıyla yaklaşmadık. İki belediye başkanlığı fazla alalım üç tane belediye meclis üyemiz olsun orada rant peşinde koşalım yaklaşımında seçimlere yaklaşmadık. HDP olarak böyle ucuz çıkar hesaplar peşinde olmadık. Böyle bir çıkar hesabımız hiç olmadı, olmayacak. Meseleye Türkiye’de bir bütün olarak bakıyoruz. HDP Türkiye’nin yegane partisidir. Bize karşı geliştirilen kara propagandaya da baktığımızda da bunu görebiliyoruz. İşte bizlere sürekli ‘siz Türkiye partisi misiniz?’ diyorlar? Evet, Türkiye partisiyiz. Türkiye partisiyiz ki Türkiye’yi değiştirdik. Çünkü Türkiye halklarının bizlerden beklentileri var. Türküyle, Kürtüyle, Lazıyla bütün halkıyla emekçilerin kadınların ve gençlerin beklentileri var. İçine düştükleri o açmazdan çıkabilmek için umut var bir hamlenin gerçekleşmesi gerekiyordu. Biz de bu konuda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirdik. Türkiye’de demokrasi ve barış konusunda yeni bir kulvar yarattık. Bir seçenek yarattık ve bu seçenek demokrasi ittifakıdır. Bu yüzden bu seçenekteki buluşmaları önemsiyoruz. Yoksa belediye başkanlıkları sayısına indirgemiş bir siyaseti Türkiye’nin önünü açamayacağını çok iyi biliyorduk. Bu yüzden 31 Mart seçimlerini çok net bir şekilde hayata geçirdik. Türkiye’deki halkların HDP’ye olan yaklaşımı bizi umutlandırıyor. Bu konuda da yürüyüşümüz devam edecek" diye yanıtladı.
(Evrensel)