“Mobbing, psikolojik şiddet, taciz, baskı, yıldırma, mesleki zorbalık, cinsel taciz, haksız yere işten çıkarma, ayrımcılık, hakaret, insan ve kadın onuruna aykırı işyeri uygulamaları” yazılı pankartlarla basın karşısına çıkan TEKSİF’li işçiler, bu ifadelerin kadınlar başta olmak üzere yüzlerce Digel çalışanının son yıllardaki gerçek deneyimlerini yansıttığını vurguladı.
Sendikanın yayımladığı rapora göre, ocak 2025’te işçilerin sendikaya üye olmasından bu yana mobbing, cinsel taciz, hukuka aykırı işten çıkarmalar ve cinsiyete dayalı ayrımcılık şikayetleri artış gösterdi.
Baskılar sendika üyeliğiyle başladı
17 Ocak 2025’te düşük ücretler ve kötü çalışma koşullarına karşı protesto düzenleyen işçiler, TEKSİF’e katıldı ve Çalışma Bakanlığı’ndan resmi onay aldı. Ancak aynı gün dört sendika üyesi tazminatsız işten çıkarıldı. 6 Şubat ve 13 Haziran’da da işten çıkarmalar devam etti ve toplam sayı 15’e ulaştı.
Kadın işçilere yönelik ağır ihlaller
Raporda, yöneticilerin kadınlara hamile kalmamalarını söylemesi, ultrason görüntüsü istemesi, adet dönemlerinde tuvalet erişimini engellemesi, cinsel tacizi görmezden gelmesi ya da bizzat uygulaması gibi vakalar sıralandı. Bu durumun yedi yıldır süren ve münferit olmayan bir işyeri kültürüne işaret ettiği belirtildi.
Sendikal faaliyeti bastırma girişimi
TEKSİF, işten çıkarmaların sendikal örgütlenmeyi parçalamaya yönelik kasıtlı bir kampanya olduğunu, hedef alınan işçilerin onurlu ücret ve güvenli çalışma mücadelesinde ön saflarda olduğunu açıkladı. İşten çıkarılan işçiler yaklaşık 210 gündür fabrika önünde direnişlerini sürdürüyor.
IndustriALL Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Özkan, TEKSİF’in mücadelesini desteklediklerini belirterek,“Digel Tekstil, işçi haklarını ve insan onurunu utanç verici şekilde ihlal ediyor. Tacizin sona ermesi, işten çıkarılanların iadesi ve eşitlikçi bir işyeri için TEKSİF’in yanındayız” dedi.