Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    MESEM protestosu nedeniyle tutuklanan 16 öğrenci tahliye edildi

    26 Aralık 2025

    Devletten kadınlara 11. Yargı Paketi mesajı: “Sizi korumak önceliğim değil”

    26 Aralık 2025

    Kadınlar Kuşadası’ndan seslendi: “Leyla Zana ve Gözde Şeker yalnız değildir”

    26 Aralık 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Devletten kadınlara 11. Yargı Paketi mesajı: “Sizi korumak önceliğim değil”

      26 Aralık 2025

      Şam ile Rojava arasında “anlaşma” krizi

      26 Aralık 2025

      Dekolonizasyon şart abiler*

      24 Aralık 2025

      Hafıza ve pozitif barış; Barış Anneleri

      23 Aralık 2025

      Bir kuşağın cebine kurulan tuzak: Uyuşturucu kullanımı ve sanal kumarın kesişiminde gençlik, yoksulluk ve sosyal politikalar

      20 Aralık 2025
    • Seçtiklerimiz

      Manisa’da işçiyi savuran o şiddetli fırtına!

      23 Aralık 2025

      İklim krizi gökte mi, yerde mi?

      22 Aralık 2025

      Neoliberal güvencesizlikten geç faşizmin belirsizlik rejimine: Emekçilerin askıda kalan hayatları

      19 Aralık 2025

      Misafir işçi programları işgücü sömürüsünün aracıdır

      17 Aralık 2025

      İmamoğlu davasındaki 4 bin 600 günlük (12 yıl 6 ay) sürenin mucidi kim?

      15 Aralık 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Piyangocu Meryem hepimiz için ilham kaynağı

      26 Aralık 2025

      Avrupa Süryaniler Birliği: “Noel Bayramı eşit yurttaşlığın bir gereğidir”

      24 Aralık 2025

      Duygusal Olan Politiktir – KESK’li Kadınların Mücadele Deneyimleri

      24 Aralık 2025

      Özlem Tolu: 2026 bütçesi eğitimin daha fazla piyasalaşacağı bir dönemin habercisi.

      15 Aralık 2025

      Onur Hamzaoğlu: “Sağlık Bakanlığı’nın bütçedeki payı yüzde 15’in altında olmamalı”

      13 Aralık 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » SYKP ve Devrimci Parti’den sınır ötesi operasyona tepki: Ortak mücadeleyi büyütelim!

    SYKP ve Devrimci Parti’den sınır ötesi operasyona tepki: Ortak mücadeleyi büyütelim!

    Siyasi Haber25 Mayıs 2022
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırıların özelde Kürt halkına genelde tüm halklara yönelik olduğunu belirten Devrimci Parti Genel Başkanı Öneren, ortak mücadele vurgusu yaparken, SYKP MYK üyesi Halit Elçi ise “Sorunun köklü çözümü Demokratik Cumhuriyet’e ulaşmaktır” dedi.

    Türkiye’nin KDP ortaklığıyla, Federe Kürdistan Bölgesi’nde yer alan Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarına yönelik 17 Nisan’da başlattığı saldırılar sürerken, siyasi partilerden de savaşa yönelik tepkiler gelmeye devam ediyor. Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren ve Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Halit Elçi, gerçekleştirilen işgal saldırılarına dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulundu.

     

    Sınır ötesi saldırıların, özelde Kürt halkına genelde ise tüm halklara yapılan bir saldırı olduğuna vurgu yapan Öneren, buna karşın ortak mücadele vurgusu yaptı ve ekledi: “Muhalifler operasyonlara sessiz kalmamalıdır. Sessiz kalmak, yaşanan siyasi ve ekonomik krizi büyütür, faşizmin daha da güç kazanmasına yol açar. Nasıl ki faşizme karşı mücadelede, ortak bir birleşik mücadele hattını savunuyorsak, bunun bir ayağı da savaşa karşı, mücadeleyi de bu ortak mücadele hattı üzerinden yürütmektir. Savaşın doğrudan veya dolaylı biçimde tarafı olanlardan barış beklemek, onlara barış çağrıları yapmak, hayali bir beklentidir.”

     

    Barışın yaşamsal bir talep olduğuna ifade eden Elçi, şu ifadeleri kullandı: “Barışı iyice kavramalıyız ve bunu da topluma anlatabilmeliyiz. İşçiler, kendi hakları için mücadele ederken barışın da bunun bir parçası olduğunu anladığı zaman, bu ülkeye barış gelecektir. Barışı, halklara anlatabilmek gibi bir görevimiz var. Sorunun köklü çözümü de Demokratik Cumhuriyet’e ulaşmakla mümkündür. Savaşların kaynağı kapitalizmdir. Kapitalizmle mücadele, sonuca ulaştığında da gerçekten barış gelecektir.”

     

    Savaş: Açlık, yoksulluk ve kriz

    Saldırıların Türkiye’de var olan ekonomik ve sosyal krizi katmerleştirerek arttırdığına dikkat çeken Öneren, Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik geçmişte gerçekleştirilen savaşların sonuçlarını hatırlattı. Öneren, “Savaşın ve saldırıların, Türkiye halklarına getirisi açlık, yoksulluk ve krizler oldu. Bu düzeni destekleyenler de iktidarla iş birliği yaptı. Son saldırılarda Cudi Dağı’nda üç köye giriş ve çıkışlar yasaklandı. 50 aileden 35’i göç etti, diğerleri de göçmeye hazırlanıyor. Bu zorunlu bir göçtür. Zorunlu göç, psikolojik ve fiziksel şiddet, işsizlik ve intiharlar savaşın yansımasıdır. Yalnız Türkiye’de değil, dünyanın neresinde savaş varsa, ekonomik kriz ve siyasal kriz derinleşiyor. Bunun bedelini de halklar, kadınlar, işçiler, emekçiler ödüyor. Savaşın kazananı olmaz denilse de savaşta kazananlar emperyalist/ kapitalistler ve faşist iktidarlardır. Kaybedenler ise, her iki tarafın ezilen, yoksul halklarıdır” diye belirtti.

     

    Sınır ötesi saldırıların, özelde Kürt halkına genelde ise tüm halklara yapılan bir saldırı olduğuna vurgu yapan Öneren, buna karşın ortak mücadele vurgusu yaptı ve ekledi: “Muhalifler operasyonlara sessiz kalmamalıdır. Sessiz kalmak, yaşanan siyasi ve ekonomik krizi büyütür, faşizmin daha da güç kazanmasına yol açar. Nasıl ki faşizme karşı mücadelede, ortak bir birleşik mücadele hattını savunuyorsak, bunun bir ayağı da savaşa karşı, mücadeleyi de bu ortak mücadele hattı üzerinden yürütmektir. Savaşın doğrudan veya dolaylı biçimde tarafı olanlardan barış beklemek, onlara barış çağrıları yapmak, hayali bir beklentidir.”

     

    ‘Rojava zaferi iktidarda kanayan bir yara’

    AKP-MHP iktidarının, saldırılardaki asıl amacının ömrünü uzatmak olduğunu belirten Öneren, “Savaş bize dayatılıyor. Kadınların öncülüğünde, enternasyonalist dayanışmayla kazanılan Rojava zaferi, tüm dünya halkları tarafından alkışlanırken; mevcut iktidarda kanayan bir yara olmaya devam ediyor ve buradaki kazanımlara son vermek istiyor. Ayrıca her fırsatta sınır ötesi operasyonlarına destek vermesinin amacı, bu operasyonlarda gösterdiği başarısızlıktır” dedi.

     

    Savaş krizi taçlandırdı’

    Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırıların Kürtlerin kazanımlarını hedef aldığını belirten Elçi ise Kürt sorununun yüz yıllardır sürdüğünü ve süreç içerisinde yapılan ateşkesler ardından yeniden savaş dönemine girildiğini hatırlatarak, “Savaşın maliyetinin, yüz milyarlarca dolar olduğu hesaplanıyor. Savaşın, bütün toplumsal yaşama yarattığı tahribat çok daha büyüktür. Türkiye ekonomisi zaten dışa bağımlı, bu anlamıyla da yapısal bir açmaz içinde. Savaşın ekonomik krizi taçlandırdığını söyleyebiliriz. Yüz milyarlarca doların aslında, insanların ölümü için harcandığına şahit oluyoruz. Bu para toprağa gömülüyor ve insanları da gömüyor” dedi.

     

    ‘Toplumun yüzde 95’i savaştan etkileniyor’

    Ekonominin krizin temel nedenlerinden birinin savaş politikaların olduğunun altını çizen Elçi, “Bu ülkede bugün kriz varsa temel sebep, savaşa harcanan yatırımlardır. Toplumun yüzde 95’i, bu savaştan etkileniyor. Savaş politikaları, Beka dediğimiz sınırlarla bağlantılı olgulardır. Savaş demek, ücretin düşük olması, demokratik hakların yok olmasıdır. Savaş, şiddet dilinin kutsanması ve halk arasındaki şiddetin artmasıdır. Savaşlar örgütlenme ve ifade özgürlüğünü de engellemekte, kadınlar ve emekçiler üzerinde de bir tehdit kaynağı oluşturmaktadır. Bütün bunlar savaşın etkileridir. Dolayısıyla barış bütün hakların talebi ve talebinde bütün halklar aracılığıyla kavranması demektir. Çok ağır koşullardayız, bugün faşizmin kurumsallaşma sürecinin de son aşamalara geldiğini görmekteyiz” diye konuştu.

     

    ‘Çözüm Demokratik Cumhuriyet’te’

    Barışın yaşamsal bir talep olduğuna ifade eden Elçi, devamında şöyle konuştu: “Barışı iyice kavramalıyız ve bunu da topluma anlatabilmeliyiz. İşçiler, kendi hakları için mücadele ederken barışın da bunun bir parçası olduğunu anladığı zaman, bu ülkeye barış gelecektir. Barışı, halklara anlatabilmek gibi bir görevimiz var. Sorunun köklü çözümü de Demokratik Cumhuriyet’e ulaşmakla mümkündür. Savaşların kaynağı kapitalizmdir. Kapitalizmle mücadele, sonuca ulaştığında da gerçekten barış gelecektir.”

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Hanuka’nın son gününde İstanbul’da antisiyonizm–antisemitizm çizgisi bir kez daha aşıldı

    23 Aralık 2025

    Bursa’da metal işçileri üretim sahasında: TİS görüşmeleri krize girdi

    23 Aralık 2025

    İmralı Heyeti ile Özgür Özel görüştü: Siyasal ve toplumsal mutabakat hayati önemde

    22 Aralık 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    İrem Kabataş

    Devletten kadınlara 11. Yargı Paketi mesajı: “Sizi korumak önceliğim değil”

    Ömer Bölüm

    Şam ile Rojava arasında “anlaşma” krizi

    Zeki Yaş

    Dekolonizasyon şart abiler*

    Ercan Jan Aktaş

    Hafıza ve pozitif barış; Barış Anneleri

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Ayla Önder

    Manisa’da işçiyi savuran o şiddetli fırtına!

    Mehmet Horuş

    İklim krizi gökte mi, yerde mi?

    Şebnem Oğuz

    Neoliberal güvencesizlikten geç faşizmin belirsizlik rejimine: Emekçilerin askıda kalan hayatları

    Siyasi Haber

    Misafir işçi programları işgücü sömürüsünün aracıdır

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Piyangocu Meryem hepimiz için ilham kaynağı

    26 Aralık 2025

    Buca Belediyesi’nde maaş krizi yeniden alevlendi: İşçiler iş bıraktı

    26 Aralık 2025

    Asgari Ücret İnisiyatifi:  28 bin 75 TL’lik asgari ücret, sermayenin ve iktidarının emekçiye karşı savaş ilanıdır

    25 Aralık 2025
    KADIN

    Piyangocu Meryem hepimiz için ilham kaynağı

    26 Aralık 2025

    129 kadın ve LGBTİ+ örgütünden Leyla Zana’ya ırkçı saldırı için suç duyurusu

    26 Aralık 2025

    EŞİK’ten 11. Yargı Paketi uyarısı: Binlerce kadına yönelik şiddet faili erken tahliye edilecek

    25 Aralık 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.