SYKP İzmir İl Örgütü, 1 Eylül Dünya Barış günü dolayısıyla sürdürdüğü kampanyayı bugün basın açıklamasıyla sonlandırarak Gündoğdu Meydanı’na çağrı yaptı. Açıklamada, Eşitlik, kardeşlik ve özgürlük mücadelemizi yükseltiyoruz” denildi.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) İzmir İl Örgütü, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında sürdürdüğü “Savaşa karşı barış, ırkçılığa karşı eşitlik” başlıklı kampanyayı bugün sonlandırarak, yarın Gündoğdu Meydanı’nda yapılacak mitinge çağrıda bulundu.
SYKP Eş Genel Başkanı Cavit Uğur, SYKP İl Eşbaşkanları Tuğçe Kızıldemir ve Levent Gedik ve parti üyeleri ile HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, HDP İzmir İl Eşbaşkanı Besriye Tekgür ve HDP il yöneticilerinin de katıldığı basın açıklamasını SYKP İl Eşbaşkanı Tuğçe Kızıldemir okudu.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Uzun yıllardan beri savaş ve çatışmaların sürdüğü bir coğrafyanın parçasıyız. Çatışmaların yarattığı acıların tanıklarıyız. Ülkemiz özellikle son yıllarda AKP-MHP faşist bloğu ile her geçen gün daha fazla savaşın ve şiddetin parçası oluyor.
Bizzat iktidar eliyle organize edilen, önü açılan gerici ve ırkçı saldırılarla bu coğrafyada yaşayan başta Kürt halkı ve mülteciler olmak üzere halklar, eli kanlı çetelerin iç savaş provalarına alet edilerek katlediliyor, nefret söylemleriyle ötekileştiriliyor, yaşam ve geçinme kaygısı içinde adeta var olma mücadelesine itiliyor.
İzmir’de HDP il binasında göz göre göre Deniz Poyraz’ın katledilmesi, Suriyeli mültecilere saldırılması, evlerinin yakılması ve birçok olayda görülüyor ki, iktidar kaos planlarını devreye sokarak kirli savaşın tüm ülkeye sirayet etmesini büyük bir iştahla organize ediyor, bizzat kendi eliyle savaşı körüklüyor.
“AKP-MHP Faşist Bloğu, halkların üzerini kara bulut gibi sardı”
AKP-MHP faşist bloğunun açlık ve yoksullukla mücadele eden Türkiye toplumuna sunduğu şey; dış politikada savaş yanlısı-askeri hamleler, içeride ise kutuplaştırma ve ötekileştirme politikaları ile ezilen kesimleri sindirmek, korku iklimi yaratarak emekçilerin, halkların üzerini adeta bir kara bulut gibi sarmak, toplumun can damarlarını keserek tüm farklılıkları, renkleri, kimlikleri yok etmek.
Bir avuç sermayedarın servetlerini katlaması, emekçilerin üzerine yıkılan ekonomik krizin sermaye lehine aşılması için iktidar tarafından savaşların, çatışmaların fitilleri ateşleniyor. Çünkü biz biliyoruz ki, emek-sermaye çelişkisi ve demokratik kazanımlara müdahaleler savaşlarla, halkların ve emekçilerin birbirine kırdırılmasıyla güçlenir; ülkeye barışın gelmesiyle toplum savaş borazanlarından arınır, bir avuç zenginin emekçiler üzerindeki rantı tükenir.
“Kadın ve LGBTİ+lar itaat etmiyor”
Dünya’da savaş ve çatışma en çok kadınları, çocukları ve LGBTİ’leri vuruyor. Çünkü savaş, kadın ve LGBTİ’ler için taciz, tecavüz ve ölüm demek.
Ama biz dünya örneklerinden de gördük ki; kadınlar en büyük barış savunucuları, imzacıları oldu. En karanlık dönemlerde bile kadınların barış mücadelesi sonucunda çeşitli ülkelerde barış inşa edildi. Ülkemizde iktidar tarafından erkek şiddetinin ve katliamlarının cezasızlıkla cesaretlendirildiği, İstanbul Sözleşmesi kazanımına el uzatıldığı bu süreçte, kadınlar ve LGBTİ’ler erkek şiddeti ve katliamlarına, savaş politikalarına, militarizme sessiz kalmıyor ve itaat etmiyor.
Bu karamsar tabloyu tersine çevirmenin yolu tüm halkların, emekçilerin birlikte vereceği eşitlik, özgürlük ve barış mücadelesinden geçiyor.
Tüm halkların barış içinde yaşanmasını istemek ve kendi ülkemizde eşit, demokratik, özgür ve barış içinde yaşamak için mücadele etmek insan olmanın gereğidir.
“1 Eylül’de Gündoğdu Meydanı’ndayız!”
Bizler biliyoruz ki, “barış” uğruna savaşılarak, mücadele edilerek kazanılır!
1 Eylül Dünya Barış Günü’nde; daha adil bir dünya için, eşitlik ve özgürlük taleplerimizi haykırmak, ırkçılığı ve gericiliği boğmak, barışın ve kardeşliğin ülkesini kurmak için İzmir halkını 1 Eylül Çarşamba günü saat 19.00’da Gündoğdu meydanına çağırıyoruz.