SYKP Kocaeli İl Örgütü, Covid-19’da 60 yaş altı ölümlerin en çok olduğu ülkenin Türkiye olduğunu hatırlatarak, “Bu verinin tek nedeni çalışmak zorunda bırakılan işçiler ve emekçilerdir. ‘Herkese ücretli izin hakkı verilmeli ve işten çıkarmalar yasaklanmalıdır” dedi
Türkiye’de koronavirüs salgını nedeniyle en çok ölüm yaşanan kentler arasında yer alan ve çalıştırılmak zorunda kalan işçilerin en yoğun olduğu Kocaeli’de Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) İl Örgütü yazılı bir açıklama yaptı. SYKP’nin yazılı açıklamasında dünyada koronavirüs salgını nedeniyle 60 yaş altı ölümlerin en fazla yaşandığı ülkenin Türkiye olduğu hatırlatılarak, "Dünya Sağlık Örgütü'nün son açıkladığı verilerde 60 yaş altı ölümlerin en çok olduğu ülke Türkiye’dir. Bu verinin tek nedeni çalışmak zorunda bırakılan işçiler ve emekçilerdir. Çadırlarda çok kötü şartlarda yaşayarak çalışmak zorunda kalan mevsimlik işçiler de aynı genelgeyle sokağa çıkma ve şehirlerarası yer değiştirmeden muaf tutuldular. İşte tam da bu yüzden herkese ücretli izin hakkı verilmeli ve işten çıkarmalar yasaklanmalıdır" denildi.
SYKP Kocaeli İl Örgütü’nün açıklaması şöyle :
"Bugün yeni vaka ve ölüm sayılarının arttığı günlerden geçtik, geçiyoruz ve daha kaç gün geçeceğimizi hiç kimse bilmiyor. Söylenen tek şey tedbirin bu ölümleri yavaşlatacağı, bu şekilde toplumun bağışıklık kazanacağıdır. Dünya ülkelerinin düşündüğü tek şey daha az vaka ve bunun paralelinde daha az ölümdür. Bu doğrultuda birçok tedbir zaman kaybedilmeden alındı ve hala alınmaktadır. En önemli tedbir sosyal ve ekonomik alanda alınan tedbirler ve önlemlerdir. Eve tam kapanma kararı alarak geçmişte yapılan hatalar giderilmeye ve yaralar sarılmaya çalışılmaktadır. Ancak ne var ki ülkemizde süreç böyle işlememekte risk her geçen gün artmaktadır. Hükümet ortaya çıkabilecek olumsuz süreçlerin sorumluluğunu İl Pandemi Kurullarının üzerine atmış durumdadır. Hızlı ve sert kararların alınma hızı son derece risklidir. İçişleri Bakanlığı her gün yeni bir genelge yayımlayarak, genel tedbirler almak yerine günlük vaka ve ölüm sayıları üzerine politika geliştirmektedir. Sadece bu durum bile AKP’nin sürece ne kadar kötü hazırlandığının bir göstergesidir.
Bilim Kurulu'nun ısrarlı tam kapanma çağrısının AKP ve Saray tarafından adı konmasa da ekonomik kriz bahane edilerek sürekli ötelenmesi, önü alınamayacak noktalara ülkemizi itebilir. 31 il bazında yapılan düzenleme geç kalınarak yapılmış ve durumun nasıl kontrol edilemez hale dönüştüğünün göstergesidir. Yaklaşık bir aylık süreç içerisinde yüzbinlerce insan bir yerden başka bir yere yer değiştirdi. Özellikle okullar ile ilgili verilen tatil kararından sonra birçok insan yazlıklara ve tatil yörelerine akın etti. Hükümetin sadece seyirci olarak izlediği bu süreç ülkede koronavirüsün yayılmasının önemli etmenlerindendi. Göz boyamak için alınan her karar bir sonraki gün başka bir genelgeyle yumuşatılmakta ve istisnalar verilmektedir. Başta TTB olmak üzere, bilim insanlarının görüşü açıktır, bir an önce koşulsuz ve şartsız “EVE TAM KAPANMA” kararı alınmalıdır.
Tayyip Erdoğan 20 yaş altına da sokağa çıkma yasağı uygulanacağına dair bir karar açıkladı, gerekçeleri ve nedenlerini açıklamada zorlanarak. Bu ülkede ekmeği için çalışmak zorunda kalan her emekçi ve işçi risk altındadır. Sadece kendisi değil evinde bulunan her birey bu riske maruz kalmaktadır. AKP dahiyane bir fikirle ülkedeki salgının nedenini genç nesile bağlamış ve tedbir olarak da onları eve kapamıştır. Ancak iş onların düşündüğü gibi değildi. Bu ülkede 811 bin genç işçi vardı ve kararın sabahında o gençler ekmek peşine düştüler. Sosyal devlet ilkesine sahip olan ülkelerde bu gençlerin evde oturup maaşının devlet tarafından ödenmesi gerekirdi. Ama biz de bu ilke olmadığı için İçişleri Bakanlığı yeni bir genelge ile bu gençleri kaderlerine terk ederek dışarı çıkmalarına izin verdi. Dünya Sağlık Örgütü'nün son açıkladığı verilerde, 60 yaş altı ölümlerin en çok olduğu ülke Türkiye’dir. Bu verinin tek nedeni çalışmak zorunda bırakılan işçiler ve emekçilerdir. Çadırlarda çok kötü şartlarda yaşayarak çalışmak zorunda kalan mevsimlik işçilerde aynı genelgede sokağa çıkma ve şehirlerarası yer değiştirmeden muaf tutuldular. İşte tam da bu yüzden “HERKESE ÜCRETLİ İZİN” hakkı verilmeli ve "İŞTEN ÇIKMALAR YASAKLANMALIDIR.” Sürecin başından beri değişik araçlarla herkesin maske takma zorunluluğu olmadığını iddia eden idareciler, aynı gün maske takmadan dışarı çıkılamayacağına dair karar yayınladılar. Tayyip Erdoğan bu açıklamayı yaparken maskelerin nerelerden ve nasıl temin edileceğini ve halka bu maskelerin ücretsiz dağıtılacağını söylemedi. Nedenini çok geçmeden Ticaret Bakanı açıkladı. Bir sonraki gün Bakan halkın maskeleri SATIN ALABİLECEĞİ yerleri kolaylaştırmak ile övünüyordu. Gelen tepkiler ve belediyelerin ücretsiz dağıtması üzerine PTT AVM’ler aracılığı ile haftada 5 er adet ücretsiz dağıtılma kararı alındı. Ancak bu kez de geceyarısı sistem çöktü. Maske dağıtımı sadece zaten iş yükü ağırlaşan PTT emekçilerinin üzerine yıkılmamalıdır. Hızlı bir şekilde halkın tüm kesimlerine ücretsiz “MASKE” sağlanmalıdır.
AKP hükümeti ne açıklarsa açıklasın, her gün bu ülkede milyonlarca çalışan işlerine gitmek zorunda kalmakta, riskle hem kendileri hem de aileleri karşı karşıya kalmaktadır. Yine milyonlarca insan işsiz kalmakla karşı karşıyadır. Sadece Kocaeli’de fabrikalarda yaşananlar bile her şeyin göstergesidir.
İşçilerin, Emekçilerin ve Halkın Talepleri Açıktır;
-Zorunlu Alanlar Dışında Herkese Ücretli İzin Verilsin
-İşten Çıkarmak Yasaklansın
-İşyeri Kapanan Esnafa Kredili Borçlanma Değil Karşılıksız Ekonomik Destek Açıklansın
-Herkese Ücretsiz Maske ve Ücretsiz Hijyen Malzemesi Sağlansın
-Tüm Özel Sağlık Alanı Hızlıca Kamulaştırılsın"