Süryani Aydınları ve Aktivistleri Tartışma Grubu (Platform Turabdin) Musul operasyonuna ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, “IŞİD’i var edip yönlendirenler bugün Musul’un kurtarılması operasyonuna itiraz edenlerdir” denildi.
IŞİD çetelerinin 2014 yılında gerçekleştirdiği işgalle birlikte, Asuri Süryanilerin anavatanları olan Musul'u (Ninova) terk etmek zorunda kaldıkları hatırlatılan açıklamada, IŞİD'in Musul'da Asuri Süryanilerin evlerinin kapılarını Arapça'da Nasrani-Hristiyan'ın kısaltması olan "nun" harfi ile işaretlediği ve halkı hedef olduğunu açıkça gösterdiği belirtildi.
Açıklamada, "Nitekim IŞİD'in tüm eylemleri birlikte değerlendirildiğinde Asuri Süryaniler başta olmak üzere Hristiyanların Ortadoğu'dan çıkartılmasının ve izlerinin yok edilmesinin amaçlandığı görülecektir" denildi.
IŞİD saldırıları nedeniyle Suriye ve Irak'ta yüzbinlerce Asuri Süryani'nin evini, yurdunu terk etmek zorunda kaldığı vurgulanırken onlarca tarihi kilise ve Asur medeniyetinin tarihi kültürel mirası olan eserlerin yağmalanıp yok edildiği ifade edildi. Açıklamada, "Halkımıza ve Êzidîler gibi diğer ezilen halklara yönelik bu barbar saldırıların figüranının IŞİD olduğu açık olmakla birlikte planlayıcılarının ve destekçilerinin hangi güçler olduğu tarafımızca bilinmektedir. IŞİD'i var edip yönlendirenler bugün Musul'un kurtarılması operasyonuna itiraz edenlerdir. Bölgede tek din tek mezhep projesini hayata geçirmek isteyenlerdir. Musul'un bir tek Sünnilerin kenti olduğu masalını ortaya atanlardır. IŞİD bu anlayışı üreten karanlık güçlerin bir aracıdır” denildi.
‘Musul’un iki yıl önce IŞİD’e teslim edilmesi de planın bir parçası’
Musul'un iki yıl önce adeta IŞİD'e teslim edilmesinin de bu planın bir parçası olarak değerlendiren Platform Turabdin, "Bu konuda hiçbir özeleştiri yapmayan Peşmerge güvenlik birimlerinin Asuri Süryaniler, Êzidîler, Şebekler ve diğer azınlık halkları korumada gelecekte de istekli olmayacakları aşikardır. Keza Merkezi Irak yönetimi de bu güvenlik sınavını verememiştir" dedi.
"Bu azınlık halklarının geleceklerinin tek teminatı, IŞİD'den kurtarılmış Musul'da oluşturulacak otonom bir bölgede, Birleşmiş Milletlerin kontrol ve gözetiminde yaşamalarıdır" diyen Platform Turabdin, azınlıkların yeni bir soykırım yaşamamaları için Avrupa Birliği tarafından da özel bir “Azınlıklar Komisyonu” oluşturularak, güvenlik garantisinin sağlanmasını istedi. Platform Turabdin, bu halkların binlerce yıldır yaşadıkları topraklarında, gelecekte, kendi kimlikleriyle var olmalarının başkaca bir yolunun olmadığını kaydetti.
Asuri Süryani aydınlar, "Ninova'nın evlatlarının Ninova'da güvenlik içerisinde, varlıklarını sürdürebilmeleri" için tüm duyarlı insanları ve medeni yönetimleri dayanışmaya çağırdı. (ETHA)