Ankara’da Çağatay Aksu ve Berk Akand tarafından cinsel saldırıya maruz bırakılıp öldürülen Şule Çet’in davasında, kadının kişisel bilgilerini delil olarak mahkemeye sunan katillerin avukatı Levent Ekmen, 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Ankara’da Çağatay Aksu ve Berk Akand, 29 Mayıs 2018’de üniversite öğrencisi 23 yaşındaki Şule Çet’i, tecavüz edip öldürmüştü.
Dava sürerken faillerden Aksu’nun avukatı Levent Ekmen, Şule Çet’in intihara meyilli olduğunu ileri sürerek, ders notlarını içeren kişisel veri niteliğindeki transkripti ile kullandığı ilaçlara ilişkin reçetesini mahkemeye delil olarak sundu.
Yargılama sonunda Çağatay Aksu’ya ‘kasten öldürmek’, ‘nitelikli cinsel saldırı’, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ ve ‘suç delillerini yok etme’ suçlarından müebbet ve 12 yıl 6 ay, sanık Berk Akand’a ise tüm suçlarda Aksu’ya yardım ettiği gerekçesiyle 18 yıl 9 ay hapis cezası verildi.
Avukata hapis, anne ve babaya suç duyurusu
Çet ailesi, katil Çağatay Aksu’nun avukatı Levent Ekmen hakkında, Şule Çet’in özel hayatına yönelik bilgileri hukuka aykırı şekilde temin ettiği, kişisel veri niteliğindeki reçete ve transkripti mahkemeye ibraz etmek suretiyle adil yargılamayı etkilemeye çalıştığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Soruşturma sonunda Ekmen hakkında Ankara 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Avukat Ekmen, savunmasında 30 yıllık avukat olduğunu, bunun 25 yılının ceza davalarında geçtiğini belirterek, “Rapor maktulenin intihara meyilli olduğunu gösteren bir rapordur. Benim böyle bir belgeyi sunmamam vicdana sığmaz. Bu belgeleri ben araştırarak bulmadım. Rahatça ulaşılabilecek türde evraklardır. Ben suç işlediğimi düşünmüyorum. Bana göre bu raporların mahkemeye sunulmaması suçtur. Beraatimi talep ederim. Hakkımda hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına muvafakatim yoktur” dedi.
Mahkeme heyeti, sanık Levent Ekmen’e ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma’ suçunu işlediği kanatine vararak, TCK’nın 136/1 maddesi kapsamında önce 3 yıl hapis cezası verirken, bu cezayı duruşmalardaki olumlu tavrı nedeniyle 2 yıl 6 ay hapis cezasına düşürdü.
‘Avukata belgeleri biz verdik’
Mahkeme ayrıca sanık savunması ve tanık beyanını dikkate alarak Çağatay Aksu’nun babası Sayit Aksu ve annesi Gülümser Aksu hakkında da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasını kararlaştırdı.
Ankara’da, üniversite öğrencisi Şule Çet’in (23) plazanın 20’nci katından düşerek, ölmesiyle ilgili sanıklar Çağatay Aksu (34) ve Berk Akand’ın (33) müebbet ve farklı hapis cezalarına çarptırıldığı davada avukat Levent Ekmen, genç kızın okul notlarını içeren transkripti ile reçetesini, intihara meyilli olduğunu kanıtlamak için delil olarak sunması nedeniyle mahkum oldu. Sanık Çağatay Aksu’nun avukatı Levent Ekmen, ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak’ suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Aksu’nun anne ve babası hakkında da aynı suçtan suç duyurusunda bulunulması kararlaştırıldı.
‘Kadını sorgulayan deliller hukuka aykırı’
Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım, kararı DHA’ya değerlendirdi. Yıldırım, yargılama sürecinde Şule Çet’in özel hayatı ile ilgili alınan raporları, söylemlerin ‘savunma’ adı altında kamuoyuna kötü imaj ile yansıtılmaya çalışıldığını belirterek, şunları kaydetti:
“Tabii mahkeme bunların hiçbirine itibar etmedi. Neticesinde hüküm kurdu. Şule’nin özel hayatına yönelik birçok bilgi hukuka aykırı olarak ele geçirildi ve medyaya servis edildi. Bunun neticesinde biz de bir suç duyurusunda bulunduk. Bu raporların kimin tarafından alındığının belirlenip soruşturma başlatılmasını istedik. Bununla ilgili yapılan soruşturma neticesinde Çağatay Aksu’nun vekili avukat Levent Ekmen’e 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Bu karar Şule’nin veya diğer kadın cinayetlerinde kadını sorgulayan, kadının özel hayatıyla ilgili söylemlerde bulunma noktasında delillerin ne derece hukuka aykırı olduğunu ve bunun ne derece savunma hakkı içerisinde yer almadığını ortaya koydu. Bu bizim için çok değerli.”
‘Baro’nun da soruşturma açmasını bekliyoruz’
Şule Çet’in kişisel verilerinin mahkemeye sunulduğunu hatırlatan Yıldırım, ”Şule’nin intihara meyilli olduğu iddia ediliyordu. Bunu ‘Şule’nin notları kötüydü, intihar etti’ diye öne sürdüler. Bu raporlar bir şekilde birileri tarafından sanıklara verilmiş ve onlar da dosyaya sundular. Bunlar kişisel veriydi. Hiçbir şekilde mahkeme veya savcılık izni olmadan dosyanın içerisine konulamazdı. Çağatay Aksu’nun annesi Gülümser Aksu ve babası Sayit Aksu hakkında da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi. Avukat bu raporları sanığın anne ve babasının kendisine getirdiğini söyledi. Aslında iştirak halinde bu suçu işlediklerini belirtti. Aynı cezayı alacaklarını düşünüyoruz. Bununla ilgili baronun da bir soruşturma yapmasını bekliyoruz. Hem aldığı ceza itibarıyla avukatlık mesleğine engel hem de yaptığı bu işlemin disiplin anlamında bir ceza gerektirdiğini düşünüyoruz” diye konuştu.