NATO/ABD/Ukrayna ile Rusya arasında uzun süredir süren gerilim sıcak savaşa döndü. Dün başlayan çatışmalarda birçok sivil yaşamını yitirdi. Bu savaşa dair sosyalist örgütlerden yapılan açıklamalarda hem NATO/ABD hem de Rusya eleştirildi. Savaşa karşı barış çağrısının yapıldığı açıklamaların bir kısmını sizin için derledik.
Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaşın ardından sosyalist örgütlerden yapılan açıklamalarda hem NATO/ABD hem de Rusya eleştirildi. Türkiye’nin savaşa ortam hazırlayan rolüne vurgu yapılan açıklamalarda, Türkiye’yi bu savaşa dahil edecek adımlardan uzak durulması istendi.
SYKP: Hegemonya savaşlarına, işgale hayır!
Ukrayna’nın bir taraftan batı emperyalizmi, ABD ve NATO’nun; diğer taraftan yeni yükselen küresel hegemonik aktörler Çin ve Rusya’nın arasındaki yeniden paylaşım ve jeopolitik çıkar çatışmaları alanına dönüştürüldüğünün altı çizilen açıklamada savaşın Rusya’nın “Rusya İmparatorluğunu ihya etmeyi hedefleyen, yayılmacı bir devlet olduğu, bugün Ukrayna’da başlattığı savaşın da bir savunma savaşı değil, etki alanını genişletmeye dönük saldırı savaşı” olduğu ifade edildi.
Açıklamada SYKP’nin halkların kendi kaderlerini tayin hakkını, halklar arasında kardeşliği ve barışı ikircimsiz biçimde savunduğumuz hatırlatılırken “Emperyalist ve hegemonyacı savaşları, bu savaşların taraflarını şiddetle kınadığımızı ilan ediyor, Ukrayna proletaryasının ve ezilen halklarının sırtlarındaki sömürgenleri yere çalma, doğudan ve batıdan emperyalist ve yayılmacı kuşatmayı kırma mücadelelerinin yanında olduğumuzu duyuruyoruz.” ifadeleri kullanıldı.
Türkiye’nin de silah satışından, kışkırtıcı ve savaş yanlısı dış politikadan vazgeçmesinin gerekliliğinin altı çizilen, “NATO ve askeri ittifaklar dağıtılmalıdır, Hegemonya savaşlarına, işgale hayır!” denildi.
TİP: “Rusya’nın saldırısına da NATO’nun genişlemesine de dur diyoruz”
Askeri çözüm arayışlarına, saldırganlığa, emperyalist ve yayılmacı girişimlere karşı olduğunu belirten Türkiye İşçi Partisi (TİP), “Ülkemizde, ateşe benzin dökmek isteyenler, silahlanma yarışının parçası olmayı hedefleyenler, çatışmadan medet umanlar olduğunu açık. Oysa çözüm kapsamlı müzakereler ve barıştadır” dedi.
TİP’in açıklamasında, Türkiye’nin herhangi bir taraftan Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin ihlali anlamına gelecek tüm talepler reddetmesi gerektiği vurgulanarak, “İstikrarsız ve ateş hattındaki bir bölgede savaşı ve silahlanmayı desteklemek halkımızın çıkarlarına değildir. Türkiye barışın tarafı olmalı, bunun için gerekli girişimleri başlatmalıdır” denildi.
EMEP: Bekleyemeyiz, İzleyemeyiz… Emperyalist Savaşa Karşı Barışın Sesini Yükseltelim!
Emek Partisi (EMEP), Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahaleye başlamasının ardından açıklama yaptı. “Bekleyemeyiz, izleyemeyiz” denilen açıklamada işçi sınıfının, emekçilerin ve halkların yapması gereken şeyin her yerde savaşa tepki göstermek, emperyalist politikalara karşı barışın sesini yükseltmek olduğu söylendi.
Emperyalist savaş tehdidinin sadece bombaların patladığı coğrafyayı değil, bütün dünya halklarını tehdit ettiğine dikkat çeken EMEP, “Bu savaş haklı bir savaş olmadığı gibi halkların savaşı da değildir. Bu savaş pandemi ve ekonomik kriz sürecinde enerji şirketlerinin, kapitalistlerin, silah tekellerinin ve emperyalistlerin barbarlık savaşıdır. İşçi sınıfı, emekçiler ve halkların yapması gereken şey; her yerde savaşa karşı tepki göstermek, emperyalist politikalara karşı barışın sesini yükseltmektir. Bekleyemeyiz, izleyemeyiz!” dedi.
EMEP’in açıklamasında emekçiler ve bütün halk savaşa karşı tutum almaya çağrılırken “Tırmanan gerilim ve savaş karşısında Türkiye’nin güvencesi NATO olamaz. NATO emperyalist bir savaş örgütüdür. Türkiye NATO’dan çıkmalı, emperyalist savaşlarda Türkiye’yi taraf yapan tüm anlaşmalar iptal edilmelidir” denildi.
Açıklamanın tamamı için tıklayınız.
Halkevleri: “Emperyalist ve gerici paylaşım savaşlarına hayır!”
“ABD emperyalizmi ve NATO’nun eski Sovyet topraklarına doğru izlediği yayılmacı çizgi ile bunun karşısında bölgesel hegemonyasını korumak isteyen Rusya uzun zamandır bölge halklarının çıkarlarını ve iradesini hiçe sayan gerici bir mücadele içindeydi. Bu gerici çekişme Ukrayna üzerinde yoğunlaştı ve bu sabah itibari ile açık savaşa dönüştü” diyen Halkevleri, çatışmayı “NATO ittifakı içi gerilimleri ve Rus yayılmacılığını da barındıran emperyalist-kapitalist sistem içi bir çatışma” olarak tanımladı.
Emperyalist kapitalist sistemin krizini aşmak için savaşlara başvurduğu belirtilen Halkevleri açıklamasında, “Yaşanan gerici bir paylaşım-hegemonya savaşıdır ve dünya halklarının çıkarına değildir. Bu savaşın tarafı olmakta ülkemizin bir çıkarı yoktur” denildi ve AKP iktidarının NATO ittifakındaki emperyalist güçlerin aktif unsuru olarak bu savaşın açığa çıkmasında doğrudan sorumluluğu olduğu belirtildi.
İlerici, barıştan yana güçlere ve yoksul halklara sesleniyoruz: Bu gerici savaşın tarafı olmayalım. Zaten ekonomik kriz ve yoksullukla boğuşurken, bu savaş dertlerimizin katmerleşmesinden başka bir sonuç getirmeyecektir.”
ESP: Ukrayna’da emperyalist savaşa hayır!
ESP Merkez Yürütme Kurulu yaptığı açıklama ile şunları söyledi:
adına “Ukrayna-Rusya krizi” denilen gerçekte ise ABD/NATO ile Rusya arasında emperyalist çıkar çatışmasından başka bir şey olmayan yeni bir savaşın fitili ateşlendi. Aylardır devam eden gelirim, Rusya’nın Donetsk ve Luganks özel bölgelerinin bağımsızlığını resmen tanıdığını açıklaması ve hemen ardından ordusunu bu bölgelere sürmeriyle Ukrayna, emperyalist savaşın merkez üssü haline geldi.
Sürecin işgal ve savaş düzeyine gelmesinin temel sorumluları, ABD ve Rusya emperyalistleriyle ırkçı-faşist Ukrayna rejimidir. Emperyalist çıkarlar ve yayılmadı sömürgesi politikalar bu sürecin asıl motivasyon kaynaklarıdır. Karşılıklı güçler tarafından ortaya sürülen “bağımsızlık”,”toprak bütünlüğü”,”ulusal güvenlik”,”terörizm”,”ulusal çıkarlar” bu savaş siyasetinin emperyalist karakterini gizlemeye dönük kılıflardan ibarettir.
SOL Parti: Emperyalist müdahaleye ve savaşa karşı duracağız!
“2014’te Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı gözetiminde imzalanan Minsk Protokolü çözüm için elverişli çerçeveyi sunuyor. Tüm taraflar bu protokole sadık kalacağını ilan etmelidir. Karşılıklı uygulanarak ekonomik yaptırımlar, Ukrayna halkına daha fazla ekonomik darbe vuracağı gibi, Rusya’ya da Almanya ve Fransa dahil AB ülkelerine de büyük maliyetler getirecektir. Bu felaketten bir an önce dönülmelidir.
Emperyalizm bir kez daha dünya halklarına acılar yaşatıyor, büyük güçler arasındaki çekişme insanlığa ağır bedeller ödetiyor. AKP iktidarı emperyalist müdahalenin parçası olma hevesinden, ABD ve NATO’nun dümen suyunda ülkeyi yeni felaketlere götürecek her tür hamleden vaz geçmelidir. SOL Parti anti emperyalist, savaş karşıtı tutumuyla Ukrayna’da ve bölgede kan dökülmesini önlemek, savaş karşıtlarını seferber etmek için bütün gücüyle mücadele edecektir.”
Açıklamanın tamamını okumak için tıklayınız!
TÖP: “Emperyalist paylaşım savaşına karşı halkların barışını savunalım”
Toplumsal Özgürlük Partisi’nden yayımlanan açıklamada emperyalist güçlerin paylaşım savaşının kapitalizmin derinleşen krizi tarafından şiddetlendirildiğine dikkat çekilerek, savaşa karşı halkların barışını savunmanın hayati önem taşıdığı belirtildi.
SODAP: “Emekçi halklar emperyalizmden bağımsız bir gelecek ufku ile birleşmedikçe…”
Rusya’nın saldırısıyla başlayan Ukrayna savaşının Rus oligarklar, Batılı emperyalistler ve Ukraynalı neo-nazilerin iktidar ve talan amaçlı mücadelelerinin bir yansıması olduğunu söyleyen Sosyalist Dayanışma Platformu, “Çok kutupluluk” olarak tanımladığı mevcut uluslararası tablonun, emekçi halklar emperyalizmlerden bağımsız bir örgütlenme ve gelecek ufku arkasında birleşmedikçe son 30 yıldan daha iyi bir dünya yaratmayacağını vurguladı.
SMF: “Emperyalist savaşlara geçit vermeyelim!”
“Ukrayna’ya karşı bağımsızlığını ilan eden Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerine karşı Ukrayna’nın NATO destekli tanımama ve saldırı politikası, Rusya emperyalizminin Karadeniz’e doğru yayılmacı politikasıyla birlikte bir savaşa dönüşmüş durumdadır” diyen Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), bu savaşta en büyük bedeli emekçilerin ödeyeceğini belirterek “Emperyalist savaşlara, sömürgeciliğe, işgale ve ilhaka karşı çıkmak; emekçi ve ezilen halkların enternasyonal mücadelesini büyütmek dışında bir seçeneğimiz bulunmamaktadır” dedi.
SMF açıklamasında “ABD öncülüğündeki NATO coğrafyamız, bölgemiz başta olmak üzere tüm dünya için en büyük ve başlıca tehdittir. NATO yayılmacılığı ve savaş politikasına geçit verilmemelidir. NATO’ya karşı mücadele birinci dereceden sorumluluğumuzken, Rusya emperyalizminin bölgedeki yayılmacılığına, işgal, ilhak politikasına ve saldırganlığına karşı mücadele de ertelenemez bir görevdir” denildi.