Türkiye’deki sekiz sosyalist parti ve örgüt dün bir araya gelerek İsrail’in İran’ı hedef alan saldırılarına karşı yazılı bir açıklama yayımladı.
Devrimci Parti, Emek Partisi (EMEP),Emekçi Hareket Partisi (EHP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Sosyalistler Partisi (SOLDEP), Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), ve Yeşil Sol Parti’nin (Yeşil Sol) dün bir araya gelerek İsrail’in İran’ı hedef alan saldırılarına karşı yazılı bir açıklama yayımladı.
Sosyalistlerin ortak açıklamasında İsrail’in İran’a saldırma gerekçelerinin “açıkça yalan” olduğu belirtildi, Siyonist İsrail rejiminin “ABD ve Kuzey Atlantik ittifakı (NATO)’nun sağladığı sonsuz güvence altında” Filistin ve Lübnan’daki saldırılarla öldürdüğü siviller, “Gazze’yi adeta bir ölüm kampına dönüştürdü”ğü, Suriye’de işgali genişlettiği hatırlatıldı, “bu saldırganlık Ortadoğu’da savaşı büyütmeyi” ve “halkları boyunduruk altına almayı hedefliyor” denildi.
Sosyalistler, bu tespitlerin yanı sıra, “Türkiye’de iktidar ve sermaye, İsrail ile tüm ilişkilerini açık, kesin ve ikna edici bir şekilde kesmeli” diye uyarıp, Türkiye ve dünya kamuoyuna da “bu saldırganlığı durdurmak için herkes yapabileceğinin en fazlasını yapmalıdır” diye seslenerek halklara “dayanışmayı ve mücadeleyi büyütme” çağrısı yaptılar.
Açıklamanın tamamı şöyle:
BÜYÜYEN PAYLAŞIM SAVAŞI HALKLARA KAN GÖZYAŞI VE YOKSULLUK GETİRİYOR!
Siyonist İsrail rejimi 13 Haziran sabahı İran’a yönelik gerçekleştirdiği geniş çaplı saldırılarla, çok sayıda askeri, stratejik, teknoloji tesisini vurarak, birçok İranlı vatandaşı katlederek, Ortadoğu’daki savaş politikalarını yeni bir aşamaya taşıdı. Siyonist rejimin 7 Ekim 2023‘ten bu yana hiçbir insani ve vicdani sınır tanımadan Filistin’de yürüttüğü soykırım savaşı 60 bine yakın insanın hayatını kaybetmesine yol açtı. Tüm dünyanın gözleri önünde yürütülen sistematik aç bırakma Gazze’yi adeta bir ölüm kampına dönüştürdü. ABD ve Kuzey Atlantik ittifakı (NATO)’nun sağladığı sonsuz güvence altında yürütülen soykırım, Lübnan’da Hizbullah’a vurulan ağır darbeler ve Suriye’de HTŞ iktidarının seyirci kalarak yol açtığı işgalin genişletilmesiyle devam etti.
Savaş suçlusu Netanyahu, İran’a saldırmaktan başka çarelerinin kalmadığını, İran’ın atom bombası üretecek seviyeye ulaştığını ve İsrail’i soykırımla tehdit ettiğini anlatarak tüm dünyaya açıkça yalan söylüyor.
Cezasızlıkla önü açılmış, gözü dönmüş bu saldırganlık Ortadoğu’da savaşı büyütmeyi, bölge ülkelerini ABD’nin başını çektiği emperyalist düzen ile barışmaya zorlayarak halkları boyunduruğu altına almayı hedefliyor. Yaşananların bedelini tüm ülkelerden halklar ödüyor; savaş ve saldırganlık, halklar için kanı, gözyaşını ve acıları büyütmekten başka bir şey getirmiyor.
Diğer yandan İsrail karşıtı tüm söylemlerine karşın saray rejiminin ve Cumhur İttifakı’nın, Siyonist rejimle işbirliği yaptığı, bu işbirliğinin halen de devam ettiği defalarca ortaya çıktı.
İsrail’in petrol ihtiyacının büyük bölümü Türkiye toprakları üzerinden gönderilen Azeri petrolü ile karşılanmakta, siyasi iktidar ise bu sevkiyatlara göz yumarak/ortak olarak halkların kanı üzerinden yükselen savaştan kazanç elde etmeye odaklanmaktadır. Türkiye limanları İsrail’e yük ve askeri malzeme taşıyan gemilere kapatılmamış; ilan edilen resmi kararlara karşın İsrail ile ticaret örtük ve aldatıcı hilelerle devam etmektedir.
Tarihsel bir dönemin eşiğinden Türkiye kamuoyuna sesleniyoruz
İktidarların ve sermayenin halkı aldatan ikiyüzlü politikalarına kimse kanmamalıdır! Türkiye’de iktidar ve sermaye, İsrail ile tüm ilişkilerini açık, kesin ve ikna edici bir şekilde kesmeli, Türkiye üzerinden İsrail’e petrol sevkiyatı durdurulmalı, Türkiye’nin limanları ve hava sahası İsrail’in tüm faaliyetlerine kapatılmalıdır.
Barışın toplumsallaşmasının konuşulduğu bu günlerde kimse unutmamalıdır ki, bölgesel ve küresel barış tesis edilmedikçe kalıcı bir barışın koşulları oluşmayacaktır!
İktidarı uyarıyoruz
Kazanmakta oluğunuz sermayede halkların kanı var! Bu ikiyüzlülüğe bi ran önce son verin ve İsrail’e savaş desteği vermekten derhal vazgeçin!
Uluslararası kamuoyuna sesleniyoruz
Daha fazla kan akmadan, gezegenimiz daha fazla tahrip edilmeden, tüm ülkelerden halklar daha çok acı çekmeden bu saldırganlığı durdurmak için herkes yapabileceğinin en fazlasını yapmalıdır.
Emperyalist-Siyonist ittifakın ve egemen güçlerin tırmandırdığı bu savaşı ancak halkların bağımsız, eşit, barışçıl, demokratik temelde bir arada yaşamak için dayanışmayı ve mücadeleyi büyütmesi durdurabilir!
Savaşa, işgale ve katliama son!
Yaşasın halkların dayanışması!