Zohran Mamdani’yi yetiştiren demokratik sosyalist harekete dair haberlerde, otoriterliğin yükseldiği bir dönemde sosyalistlerin eski usul tabandan demokratik örgütlenme yoluyla başarıya ulaştığı gerçeği büyük ölçüde göz ardı ediliyor.
ABD’deki demokrasinin durumu, haberlere göz atan herkesin bildiği gibi, pek de iyi değil. Donald Trump, demokratik uygulamalarımızı şekillendiren normlara ve yasalara sürekli ve pervasızca saldırdı. Ancak bu aşinma Trump’tan çok önce başladı. Entelektüel ve siyasi liderler sivil toplumdaki gerilemeyi ve buna bağlı olarak demokrasimizdeki gerilemeyi Robert Putnam’ın Bowling Alone adlı eserinden beri not ettiler. Sendikalaşmada düşüş, daha az sayıda sivil kulüp ve dernek ile kolektif ve toplumsal yaşamın genel olarak aşınması, Amerikalıların kolektif karar alma ve eylemde bulunma süreçlerini nasıl yürüteceklerini unutmalarına neden oldu. İnsanlar günlük yaşamlarında demokrasiyi nasıl uygulayacaklarını unuttuklarında, onu siyasetimizden çıkarmak çok daha kolay hale gelir.
Demokrasinin gerilemesine ağıt yakan aynı entelektüellerin ve siyasi liderlerin çok azı fark etmiş olsa da, bu eğilime karşı çıkan önemli bir grup var: Amerika’nın Demokratik Sosyalistleri (DSA).
DSA kitlesel, tabandan, demokratik yollarla örgütleniyor
DSA, güçlü bir sosyalist vizyon için örgütleniyor ve siyasi gündemimiz genellikle en çok ilgi gören konu oluyor; ancak nasıl örgütlendiğimiz daha az ilgi çekiyor. DSA, kitlesel, tabandan, demokratik yollarla örgütleniyor.
DSA’nın ülke genelinde 200’den fazla şubesi ve 85.000’den fazla üyesi var. Bu şubelerin her biri, yalnızca liderlerini seçmek için değil, stratejilerini ve önceliklerini belirlemek için de demokratik süreçlere sahiptir. Örgüt bir ortaklaşa eylem yapma kültürü inşa etmiştir. Bir kere eylem planını kollektif olarak belirleyinince de hedeflerimize demokratik eylem yoluyla, birlikte ulaşmak için işe koyuluruz.
Benim de eş başkanlarından biri olduğum New York City DSA (NYC-DSA), bu modelin uygulamada en büyük örneğidir. Ekim ayı sonu itibarıyla NYC-DSA’nın 11.300’den fazla üyesi vardı ki bu sayı Zohran Mamdani’nin tarihi belediye başkanlığı zaferinin ardından daha da artacaktır. NYC-DSA, Zohran’ı zafere taşımak için gönüllü olarak zaman ayıran yüz binden fazla kişinin örgütlenmesinde anahtar rolü oynadı. Bu düzeyde bir gönüllü katılımı, Amerikan siyasetinde neredeyse eşi benzeri görülmemiş bir durumdur ve demokratik siyasetin özü de budur.
Zohran insanlara sadece oy vermelerini söylemekle kalmadı, örgütlenmemiz için de bize güç verdi.
Zohran’ın uygun fiyatlar mesajı ve akıllı, odaklı iletişimi ülke ve dünya çapında milyonlarca insana ilham verdi ve 100.000 kişinin ilhamdan örgütlenmeye geçmesini sağladı. İşte bu demokrasinin eyleme dönüşmüş halidir. Zohran insanlara sadece oy vermelerini söylemekle kalmadı, örgütlenmemiz için de bize güç verdi.
Bu kampanya yaklaşımı, Zohran’ın siyasi örgütü ve en yakın örgütsel müttefiklerinden biri olan NYC-DSA tarafından benimsenip geliştirildi. Zohran, 2017’den beri NYC-DSA üyesidir. 2020’de bizim desteğimizle New York Eyalet Meclisi’ne adaylığını koymuştu. NYC-DSA’nın aktif bir üyesi ve ardından seçilmiş bir yetkilisi olarak Zohran, örgütün seçim örgütlenmesine yönelik kitlesel bir yaklaşım geliştirmesine katkıda bulundu.
NYC-DSA, toplumsal hareket stratejisti Marshall Ganz’ın stratejisinden ve 2008 Barack Obama kampanyasının kitlesel örgütlenme yaklaşımından hareketle, gönüllüleri merkeze alan bir seçim stratejisi geliştirdi. Özverili örgütleyiciler sadece seçim kampanyası yürütmekle kalmıyor; aynı zamanda saha stratejileri, iletişim teknikleri geliştiriyor, bağış toplama planları yapıyor ve politikalar oluşturuyor. Birçok seçim dönemi boyunca, Zohran kampanyasının temelini oluşturan ve görülmedik boyutlara ulaşmasını sağlayan yüzlerce yetenekli kampanyacı yetiştirdik.
Aynı yaklaşımı, Brooklyn’deki 38. Bölge’yi temsil eden sosyalist Belediye Meclisi üyesi Alexa Avilés’i yeniden seçtirme için yarışındaki gibi, daha küçük kampanyalara da uyguladık. Avilés’in işçi yanlısı, soykırım karşıtı sicili nedeniyle karşısına çıkarılan ve şirketlerden, gayrimenkul patronlarından ve İsrail yanlısı güçlerden sel gibi para alan merkezci bir adayın ön seçimlerdeki meydan okuması üzerine, NYC-DSA, 700’den fazla gönüllünün katıldığı devasa bir taban kampanyası örgütledi. Bu, bir belediye meclisi ön seçimi için eşi görülmedik bir katılımdı ve yarışı kırk dört puan farkla kazandık.
İsrail yanlısı bir Siyasi Eylem Komitesi’nin (PAC) başkanı, New York Daily News’e yazdığı bir köşe yazısında kampanyamızın sonuçlarını şöyle özetledi: “Geleneksel kampanyalara yatıracak çok sermayemiz olsa da, örgütsel yapımız yetersiz. DSA organizatörleri on yıldan fazla bir süredir mahallelere, veli-öğretmen örgütlerine ve kiracı derneklerine yerleşmeye çalışırken, biz gerekli yatırımları yapmadık.”
Tercümesi: Onlar örgütlü paranın oligarşik gücüne sahip; biz ise örgütlü insanların demokratik gücüne.
NYC-DSA Mamdani’nin gündemini hayata geçirmek için örgütlenecek ve, diğer tüm kampanyalarımızda yaptığımız gibi, bunu tabandan, demokratik kampanya yürüterek yapacağız.
New York’ta yakında başlayacak olan Mamdani belediye başkanlığının büyük bir gündemi var: Kira artışı sınırlanmış iki milyondan fazla istikrarlı kiracının kiralarını dondurmak, ücretsiz evrensel çocuk bakımı sağlamak, otobüsleri hızlı ve ücretsiz hale getirmek. NYC-DSA bu gündemi hayata geçirmek için örgütlenecek ve, diğer tüm kampanyalarımızda yaptığımız gibi, bunu tabandan, demokratik kampanya yürüterek yapacağız. Çok büyük sayılarda sıradan New Yorkluyla görüşecek ve onları uzun süredir dışlayan bir siyasi sisteme katılmaya davet edeceğiz. Siyasetin kapıları yüzlerine kapanmıştı, onları tekrar içeri alacağız.
Elbette bunların hiçbiri tesadüf değil. Demokrasiyi güçlendirmek ve genişletmek, demokratik sosyalist vizyonun merkezinde yer alır. Sağcı otoriterlerin, şirket destekli müstehzi Demokratların ve açgözlü milyarderlerin bu ülkede demokrasiye yönelik saldırılarından endişe ediyorsanız, sosyalistlerin demokrasimizi nasıl yeniden inşa ettiğine bakın. Tabandan, demokratik örgütlenmenin bir belediye başkanını nasıl seçebileceğini henüz gösterdik ve çok daha fazlasını yapacağız.
Zohran’ın dediği gibi, “Siyaset sahip olduğunuz bir şey değil, yaptığınız bir şeydir.” Biz yapıyoruz.
Yazının orijinali için bkz. https://jacobin.com/2025/11/mamdani-nyc-dsa-socialism-democracy?s=08
