İSİG Meclisi çocuk iş cinayetleri ile ilgili rapor yayınladı.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi çocuk iş cinayetleri ile ilgili rapor yayınladı. Yayınlanan rapora göre Covid-19 salgınında çocuk işçilik arttı.
Rapora göre ekonomik krizin etkileriyle birleşen ve işgücünün daha da ucuzladığı, çalışma koşullarının güvencesizleştiği ve kuralsızlaşmasının arttığı salgın sürecinde, çocuklar ucuz ve esnek bir işgücü olarak çalışma hayatına daha fazla katıldı.
Raporda çocuk işçiliğin yaygınlaşmasından birçok faktörün yer aldığı en önemli faktörlerden birinin ise okulların kapanması olduğu belirtildi. Araştırmalar belirli ülkelerdeki yoksulluk oranlarında yüzde 1’lik artışın, çocuk işçiliğinde en az yüzde 0,7’lik bir artışa yol açtığını gösterdi. Salgında ekonomik gelir sağlamak amacıyla çocuk işçilerin çoğunluğu tehlikeli işlere girmeye mecbur kaldı.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliği derinleşti
Kız çocuklarının tarım sektöründe ve ev işlerinde sömürüye karşı daha savunmasız olmasıyla, toplumsal cinsiyet eşitsizliği daha da derin bir hal aldığı vurgulanan raporda dünyadaki 160 milyon çocuk işçiden 97 milyonunu erkek çocuklar oluşturmasına rağmen, kız çocukların haftada en az 21 saatlik ev içi emeği hesaba katıldığında çocuk emeğindeki cinsiyetler arası fark belirgin biçimde azaldığı ifade edildi.
Çocuk işçi sayısı yükseldi
Rapora göre çocuk işçi sayısı son 4 yıl içinden yükselişe geçti ve 8 milyon artarak 160 milyona ulaştı.
Dünyada çocuk işçilerin yüzde 70’i tehlikeli sayılan işler dahil, ticari tarım ve hayvancılıkta çalışıyor. Madencilik ve haftada 43 saatten fazla süreli tehlikeli ve ağır işlerde çalışan 5-17 yaş arası çocukların sayısı 2016-2020 arasında 6,5 milyon artarak 79 milyona yükseldi.
Salgında çocuk işçiler daha uzun saatler ve daha ağır koşullarda çalışmaya zorlandı.
Türkiye’de çocuk işçilik
TÜİK verilerine göre Türkiye’de yüzde 70,6’sı erkek ve yüzde 29,4’ü kız çocuğu olmak üzere 720 bin çocuk işçi bulunmakta.
Çocuk işçiliğin azaldığına dayanak gösterilen istatistiklerde başta göçmen çocuklar ve sayısı 1,5 milyonu bulan çırak, stajyer ve meslek eğitimi gören öğrenci olmak üzere çocuk işçiliğin ana gövdeleri eksik olduğu ifade edilen çocuk işçiliği raporunda Türkiye’de yapılan çocuk işgücü araştırmalarının eksik olduğu vurgulandı.
“Çalışan çocukların ise sadece yüzde 65,7’si eğitimine devam edebilmektedir. “
Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıklamalarına göre 440 bin çocuk okulda olması gerekirken çalıştığı tespit edildi. Salgın döneminde çocuk işçilerin çoğunluğu ücretsiz internet, gerekli ekipman ve donanımın olmaması nedeniyle uzaktan eğitimine devam edemedi.
Çocuk işçiliği besleyen politikalar sonucu Covid-19 salgını sürecinde çocuk işçilik daha da arttı. Bu süreçte bir yandan çocuk işçi sayısı artarken, çocuk emeği sömürüsü daha da derinleşti, kuralsızlaştı.
Çocuk iş cinayetleri artıyor
Çocuk işçiliğin artmasına göz yuman ve zemin hazırlayan emek politikaları ve düzenlemelerin çocuk işçiliğinin tehlikeli işlere ve sektörlere kaydığı ve işgücünün kayıt dışı ve güvencesizliğin pandemi koşullarında katmerlendiği ifade edilen raporda bunların bir sonucu olarak çocuk iş cinayetlerinin arttığı belirtildi.
Açıklanan verilere göre 2013’te 59 çocuk, 2014’te 54 çocuk, 2015’te 63 çocuk, 2016’da 56 çocuk, 2017’de 60 çocuk, 2018’de 67 çocuk, 2019’da 67 çocuk, 2020’de 68 çocuk ve 2021’in ilk beş ayında 19 çocuk; yani 2013 ve 2021 (ilk beş ay) yılları arasında en az 513 çocuk çalışırken hayatını kaybetti.
*Ölen çocukların 58’i ise göçmen çocuk işçilerdi.
*Bu yıllar arasında, tarım-orman işkolunda 294 ölüm, inşaat işkolunda 50 ölüm, metal işkolunda 37 ölüm, konaklama işkolunda 23 ölüm, ticaret işkolunda 21 ölüm meydana geldi.
*Çocuk iş cinayetlerinde 14 yaş ve altında ölüm 169 iken, 15-17 yaş arası ölüm sayısı 344 oldu.
*Çocuk iş cinayetlerinde genel olarak her yıl mayıs ayından itibaren ciddi bir artış görülüyor. Okulların tatil olduğu aylarda çalışan çocuk sayısındaki artış, tarım istihdamının mevsimsel artışı, stajyerliğin artması gibi nedenlerle bu dönemlerde çocuk iş cinayetlerinde büyük bir artış yaşanıyor.
İSİG Meclisi yayınladığı raporda taleplerini şu şekilde sıraladı:
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi olarak, çocuk işçiliğin getirildiği durumu ve çocuk iş cinayetlerinin bir “çocuk emek sömürüsü” politikası olduğunu vurguluyoruz.
*Ucuz çocuk işgücünü teşvik eden ve bunun altyapısını oluşturan eğitim sistemi ve eğitim politikalarına son verilmelidir.
*Çocuk emeğiyle ilgili veriler bilimsel, güvenilir ve düzenli bir şekilde yayınlanmalıdır.
*Kayıt-dışı çocuk işçi çalıştırılan kişi ve kurumlara göz yumulmamalı, caydırıcı cezalar verilmelidir.
*Yasadışı çocuk işçi çalıştırmayı önlemeye yönelik tedbirler alınmalı, denetimler etkin ve sıkı bir şekilde yapılmalı, ilgili mevzuatlar yürürlüğe koyulmalıdır.
*Tüm çocuklar ücretsiz ve detaylı sağlık taramasından geçirilmelidir. Yeterli, sağlıklı ve dengeli beslenme imkânı sağlanmalı, bağışıklık sistemleri kuvvetlendirilmelidir.
*Çocuk işçilik yasaklanmalıdır.