Ağaç yaşken eğilir deyimini desteklercesine yeni nesli eğmek, istenilen şekli vermek gayesini güden eğitim sistemiyle hayatımızın en kritik çağında karşılaşıyoruz.
Eğitimle neyin doğru neyin yanlış olduğunu, hayatımızın amaçlarını -sınavlar, kariyer, iyi insan olmak- iktidarın istediği şekliyle zorla öğrenmek zorunda kalıyoruz. En kötüsü de; bu dayatmanın, baskı ve stresinin normalleştirilmesi oluyor. Bu yüzdendir ki yıllardır dayatmanın gerekçesi olarak gösterilen kanunların ve yönetmeliklerin kaderle aynı anlama geldiği sanıldı.
Eğitim ve öğrenim piyasacı zihniyetin elinde ucuz işgücü üretim çarkına dönüşmüş, bilimsel eğitimden eser kalmamıştır. Okullar da dershaneler de ücretli hale gelmiştir. Zorunlu din dersleriyle devlet eliyle bir dayatma uygulanmaktadır. Karma eğitimin bitirilmesi, kadın ve erkek öğrencilerin harem-selamlık şeklinde eğitim alması tartışılmaktadır.
Dershane adıyla açılan kurumların Cemaat örgütlenmesinin payandası olduğu herkes tarafından başından beri biliniyor. Fakat AKP ve Cemaat arasındaki gerilimi körükleyen asıl mesele dershane meselesi değildir. Dershanelerin kapatılmasına kılıf hazırlayanlar öncelikle özel okul-devlet okulu ayrımına ve ayrımcılığına bakmalıdır. Bugün yandaşın, zenginin, hırsızın, patronun çocuğuysan özel okullarda ve hatta Amerika’da okuyabilirsin. Öte yandan bu ülkenin emekçi halkının çocuklarına reva görülen, sadece geleceksizliktir.
Dershanelerin kapatılmasında “eğitimde tam bir eşitlik” şiarını kendine maske edinmeye çalışan Hükümet eğer gerçekten bu konuda samimiyse, parasız, bilimsel ve anadilde eğitim taleplerini de gözden geçirmek zorundadır. Eğer gerçekten samimiyse; öğretmen olmak için gerekli eğitimi başarıyla bitiren bütün emekçiler, çalışma alanlarında görevlendirilmeli ve iş güvencesine sahip olmalıdır. Eğitim ve öğrenim tüm kademelerde parasız olmalı ve devlet tarafından sağlanmalıdır.
Bunun için vakıf-özel üniversiteler de dahil tüm okullar kamulaştırılmalıdır. Bilimsel eğitim bütün kademelerde sağlanmalıdır. Din ve inanç özgürlüğüne aykırı olan zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır.
Tam da bu noktada bizim karnımız tok, tavrımız nettir! Eğer gerçekten samimiyseniz dershaneleri kapatın, özel okulları kamulaştırın, eğitim öğretim müfredatını bilimin kılavuzluğunda yeniden yapılandırın. Sizin de tavrınız net ise herkese parasız, cinsiyetsiz, bilimsel, eşit ve anadilinde eğitim verin.