Mehmet Murat Yıldırım/BERN
Bern’de düzenlenen panelde konuşan Sinan Çiftyürek, Kürt halkının anayasal hakları, eğitim hakkı ve siyasi temsili konularını detaylı biçimde ele aldı. Panelin moderatörlüğünü Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Kurucu Eş Genel Başkanı Tuncay Yılmaz üstlendi.
Kürt siyasetinin önde gelen isimlerinden Kürdistan Komünist Partisi’nin (KKP) Genel Başkanı ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Van Milletvekili Sinan Çiftyürek, Bern’de gerçekleştirdiği panelde, Kürtlerin anayasal hakları, Kürtçe’nin eğitim dili olarak kabul edilmesi ve Kürt partilerinin birliği konularında açıklamalarda bulundu. KUTÜSCH tarafından düzenlen panelde konuşan Çiftyürek, “Kürtlerin varlığının anayasal düzeyde tanınması, Kürt sorununu çözmenin temel adımıdır” dedi.

Çiftyürek, süreçle ilgili olarak devletin rolünü eleştirdi, “Devlet, Kürt sorununu çözmek yerine, sonuçlarını ortadan kaldırmayı hedefliyor. Mecliste tartışmalar yapılmadı, resmi karar alınmadı. Kürt kelimesi devlet belgelerine girmedi, ve çözüm süreci adım adım geçiş süreci olarak ilerliyor.”
Kürtlerin anayasada tanınması
Çiftyürek, Kürtlerin anayasal olarak tanınmasının önemine dikkat çekerek şunları söyledi, “İlk acil adım, Kürtlerin varlığının anayasada kabul edilmesidir. Bizim tarifimiz, ilkokuldan üniversiteye kadar ana dilde eğitim hakkının sağlanmasıdır. Bu olmadan Kürt sorunu çözülemez.”
Kürtçe’nin eğitim dili olarak kabulü
Çiftyürek, Kürtçe’nin eğitim dili olarak kabul edilmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtti ve ekledi, “Rojava’da ve Kuzey Kürdistan’da bu adım atılmıştır. Eğitim hakkı, kültürel hakların korunması için temel bir unsurdur. Kürt çocukları kendi dillerinde eğitim almalıdır.”

Rojava ve Kuzey Kürdistan’daki gelişmeler
Panelde, Rojava ve Kuzey Kürdistan’daki durumu değerlendiren Çiftyürek, “Rojava’nın statüsü pekişmeli ve Kürt halkı kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olmalıdır. Kuzey Kürdistan’da da benzer haklar tanınmalıdır” ifadelerini kullandı.
Devlet politikaları ve çözüm süreci
Çiftyürek devletin Kürt halkına yönelik politikalarını eleştirerek, “Devletin politikaları Kürt halkının haklarını ihlal ediyor. Kürtlerin varlığını kabul etmeli ve siyasi haklarını tanımalıdır” dedi. Panelde ayrıca çözüm süreciyle ilgili olarak şunları aktardı,“Şu anda resmi olarak bir masa yok, belge yok, imza yok. Devletin resmi kararı yok. Kürt kelimesi devletin resmi belgelerine girmemiştir. Bu süreç, Kürt sorununun çözümü değil, geçiş sürecidir.”
Çiftyürek devamında şöyle konuştu, “Silahların susması, sivil demokrasinin önünü açmak için önemlidir. Söz konusu adımlar, yalnızca Kürtler değil, bölgede barış ve güvenliği de ilgilendiriyor.”

“Devlet de adım atmalı”
Devletin ve partilerin Kürt meselesine yaklaşımını şöyle özetledi, “Devletin amacı, Kürtlerin siyasi taleplerini görmezden gelmek ve süreci geçiş süreci olarak şekillendirmektir. Silahların bırakılması ve sivil demokrasinin önünün açılması, sadece Kürtler için değil, tüm bölge için önemlidir. Fakat devlet de adım atmalıdır.”
Kürt partilerinin birliği ve siyasi temsil
Çiftyürek, Kürt partilerinin birliğinin önemine değinerek, “Kürt partileri birleşirse, Kürt halkının talepleri daha güçlü bir şekilde dile getirilebilir. Kürtlerin siyasi temsili ve demokratik hakları ancak bu şekilde güvence altına alınabilir” ifadelerini kullandı.
CHP ve sokak siyaseti
Sinan Çiftyürek, CHP’nin sokak siyaseti ve Kürt meselesine yaklaşımını değerlendirirken, Özgür Özel üzerinden somut örnekler verdi, “Özgür Özel sokakta gelen birisi. Yani devlet müfredatından geçmiş değil, bürokrasiden gelmiyor. Süleyman Demirel gibi ya da Kılıçdaroğlu gibi değil. Babası öğretmen, annesi öğretmen. Yani emekçi bir aileden geliyor. O ruh CHP’yi sokağa çıkarttı. İyi de yaptı, bence doğru olan budur” dedi.
Çiftyürek, Erdoğan’ın sokak faaliyetlerini tehdit olarak gördüğünü belirterek, “Erdoğan bu sokak faaliyeti üzerine bir tehdit savunuyor. Özgür Özel’i tutuklama tehdidiyle göndermek istiyor. Eğer Özgür Özel ve CHP bunu yapmasaydı, şimdi kendisi içerideydi, yüzlerce CHP kadrosu da içerideydi. Kötü bir adım atmadılar, doğru yaptılar” ifadelerini kullandı.
“Kürt meselesinde CHP daha net bir tutum almalı”
Çiftyürek, Kürt meselesinde CHP’nin alacağı net tutumun önemine vurgu yaptı, “CHP şu anda muhalefetin etkin başını çekiyor. Bizim çağrımız, Kürt meselesinde CHP’ye daha net bir tutum alması yönündedir. Ancak CHP, tartışılmayacak maddeler belirliyor, 4. maddeye dokunmayacak, 42. maddeye dokunmayacak. Tamam da o zaman neyi tartışacağız? 42. maddeye dokunmayacaksak, 66. maddeye duracaksak, yani Türk vatandaşının bağıyla Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı olan herkes Türktür. O zaman ne almadık biz bu işten” diye konuştu.
“AKP’ye karşı de facto bir ittifak oluştu”
Çiftyürek, CHP’nin sokak faaliyetinden geri adım atmamasının, Cumhur İttifakı üzerinde etkili olduğunu belirtti,
“CHP bu sokak faaliyetinden geri adım atmadığı için, Cumhur İttifakı geri adım attı. Bu da Kürtlerin ve devrimcilerin içinde olduğu bir de facto muhalefet ittifakının oluşmasını sağladı” dedi.
Panel, Sinan Çiftyürek’in sunumunun ardından soru-cevap bölümüyle devam etti. Katılımcılar, hem güncel siyasi gelişmeler hem de Kürt meselesinin çözümüne dair öneriler üzerine sorular yöneltti. Tartışmaların ardından etkinlik, katılımcıların değerlendirmeleriyle sona erdi.