Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde sokaklarından barikatların kaldırılması, hendeklerin kapatılmasının üzerinden 11 gün geçti. 17 Ağustos, 24 Ağustos, 13 Eylül, 2 Ekim, 18 Ekim ve 3 Kasım tarihlerinde olmak üzere 6 defa sokağa çıkma yasağı uygulanan Silvan’da 3 ayda 13 kişi hayatını kaybetti.
Yasaklarla beraber yaşananlar, halkta derin yaralar açarken tank, toplar, izli mermiler, keskin nişancılar ve maskeli özel harekatçıların yazı ve sert muamelesi halk ve devlet arasında görünmez bir barikatı çoktan örmüş bile…
Irkçı duvar yazıları siyaha boyandı
Bahar Kılıçgedik'ın Haberdar'da yer alan haberine göre, yasaklı mahallerde Özel Harekat polisleri tarafından duvarlara yazılan ırkçı yazılar, mahalleli tarafından siyah boyalarla kapatılmış durumda.
12 günlük sokağa çıkma yasağında evlerine hapsolan, elektriksiz, susuz, ekmeksiz kalan, cenazelerini bile kaldıramayan halk, kurşun yağmuru nedeniyle başlarını camdan bile çıkaramamış. Mahalle sakinleri, yasak kalkar kalkmaz evlerinden dışarı çıktıklarında, kurşun, havan topları ile delik deşik olmuş mahallerinde hala hayatta olmalarına bile şaşırıyor. Yasak kalkmasına rağmen Mescit Mahallesi’nde bulunan eski taş yapı konakta Özel Harekat polisleri ellerinde silahları, yüzlerindeki siyah maskeleri ile varlıklarını mahalle sakinlerine ara ara gösteriyor. Polisler akreplerle mahallenin bazı bölgelerinde devriye geziyor. Mahalleliden bir kısmı, eşyalarını toplayıp araçlara dolduruyor. Arkasına bakmadan mahalleyi terk edenlerin sayısı oldukça fazla.
Kimi kaybettiği yakınlarına ağlıyor
Mahallede yol boyunca birçok ev kurşun delikleri ile dolu, camlar artık perdesiz, balkonlar çiçeksiz, evlerde yaşam belirtisi yok. Gençler ve kadınlar Silvan merkezine ya da çevre illere yerleşirken, ev sahipleri kiracı, kiracılar evsiz kalmış. Yasağın olduğu 3 mahallede bine yakın ev, atılan havan topu ve mermiler nedeniyle harabeye dönüşmüş halde. Mahallede az sayıda genç ve çocuğa rastlanıyor. Yaşlılar, ailelerini, çocuklarını başka yerlere yollayıp, geride kalan eşya ve evlerine sahip çıkmaya çalışıyor. Bekleyişlerinin nedenlerinden biri de yaşanan hırsızlık olaylarının önüne geçmek. Bir de olurda gelen olursa evindeki hasarı kayıtlara geçirmek. Mahalle boyu gören derdini anlatıp, evindeki hasarı göstermek istiyor. Kimi kaybettiği yakınlarına ağlıyor, kimi yıllarca emek verip yaptırdığı evlerinin harabeye dönüşüne. Devlete olan tepki yüksek sesle dile getirilse de eylemciler tarafından mahallelerde barikat ve hendeklerin kurulmasına da tepki var.
Bine yakın ev ağır hasarlı
Diyarbakır Valiliği tarafından hasar gören evlerin onarılacağı, ilk aşamada Silvan Kaymakamlığı'na 300 bin liralık ödenek tahsis edildiği açıklaması üzerine, gelen komisyonun hasarı cüzi meblağlarda hesaplaması da mahallelinin tepki gösterdiği konular arasında. Silvan Belediye Eşbaşkan vekili Zuhal Tekiner, 62 kişilik ekiple mahallelerde yaptıkları incelemelerde , bine yakın evde ağır hasar olduğunu tespit ettiklerini belirterek, mahalledeki su ve elektrik sıkıntılarının büyük bir bölümünün çözüldüğünü söyledi.
Çocukluk anıları faili meçhul cinayetler
Yaşadıklarını anlatanları dinlerken, gözlerindeki derin boşlukta kayboluyor, bazen de yüzündeki sert ifadeye çarpıyorsun. Şakir Yeniad, 33 yaşında. Çatışmanın, faili meçhulün yakın tanıklarından biri. JİTEM ve Hizbullah’ın yaptığı sokak infazları ile çocuk yaşta tanışmış. Sokakta arkadaşları ile misket oynarken, yanı başında bir kişinin başına sıkılan kurşunla infaz edildiğini, ‘ölmemiş olabilir’ diye şarjörün yerde yatan kişinin vücuduna nasıl boşaltıldığını anlatıyor. Şakir’in çocukluk anısı faili meçhul bir cinayet… 90’lı yıllarda evinin önünde kahvaltı yaparken bir anda yüzüne beyin parçalarının sıçradığını söylüyor. Sokak ortasında komşusunun kafasına sıkılan kurşunlar sonucu öldürüldüğünü, anlatan Yeniad’ın tanık olduğu şeyler insanın kanını donduracak nitelikte.
Devlet yaramızı sarmıyor, daha da kanatıyor
“Silvan yaralarını sarıyor” şeklinde yapılan haberlere de tepki gösteren Yeniad” Devletin gözünde biz ne yaparsak yapalım ’teröristiz’. Devlet içimizde zaten yara açmış, o yarayı daha da derinleştirip, kanatıyor. Benim gördüklerimi, yaşadıklarımı çocuklarım yaşamasın diye mücadele ettim. 30 yıllık emeğim olan evim, havan topu, kurşunlar nedeniyle delik deşik. Geçmişimi kaybettim. İşimden oldum. Çocuğum hasta, hastaneye gidecek param yok. Mutfaktaki bir çok eşyam, çaydanlıklar bile kurşunların hedefi oldu. Evimin çatısı hasar gördü. Malzemesi, işçiliği dahil 850 TL’ye yaptırmıştı. Hasar Tespit Komisyonu, sadece malzeme parası çıkarıp, 180 TL masraf gösteriyor. Bu evi yaparken kredi çektim. Hala onları ödüyorum” diyerek hasar tespitinde çıkarılan miktarın az olmasından yakınıyor.
55 yıllık emeği delik, deşik
Abdülmelik Tuncer 63 yaşında. 7 erkek, 2 kız çocuğu var. Elleri emek harcamaktan nasır tutmuş. 55 sene hamallıktan tutun da birçok işte çalışmış. Mescit Mahallesi, Tekel Caddesi üzerinde bulunan 7 katlı evini gezdiriyor bize. Her katında, evi nasıl emek harcayarak yaptığını anlatıyor. Çocukları, kendi işten çıkar çıkmaz evin inşaatı için kum, tuğla taşıyıp hiç dinlenmeden sabah erkenden işe gittiklerini anlatıyor. Varını, yoğunu döktüğü evinin, çatışma sırasında delik deşik olmuş katlarında gezdiriyor. Hangisinin havan topu, hangisinin izli mermi deliği olduğunu anlatıyor. ''Burayı kim yaktı, duvarlar nasıl delindi' diye sorduğumuzda “Kim olacak devlet” diye cevap veriyor. Yasaktan önce, çocukları ile eve geçeceği için hiç kullanmadıkları eşyaları binanın alt katına koyduğunu anlatan Tuncer, kül olmuş yatakları, kırılıp, paramparça olmuş mutfak eşyalarını gösteriyor. Yasaktan sonra mahalleyi terk ettiğini belirten Tuncer, boş olan binada bir genç ile özel harekatçılar arasında çatışma yaşandığını, evin bu yüzden hedef olduğunu belirtiyor. Evin 6’ıncı katında yaşanan çatışmada, ölen gencin kan izleri hala duvarda. Hasar tespiti için gelindiğini ancak yanan eşyalarını kayda geçirmediklerini, evdeki koca deliklerin ise sıva yapılarak kapatılacağını söyleyip, etrafa bakıp ‘500 TL masraf gider’ dediklerini belirten Tuncer, “ Ben hastayım. Devlet ve belediye yardım etmezse, bu evi tekrar nasıl yaparım. Bin TL emekli maaşımla yapmam yıllarımı alır” diyor.