Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in Youtube kanalından yaptığı açıklamaların yenisi yayınlandı. Mehmet Ağar ve Süleyman Soylu ile ilgili iddialarına devam ettiren Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “Sen benim dönüş biletimdim”, “Sülü, nasıl? Yaktın bizi, kendini yaktın, bizi yaktın.” diyerek seslendi.
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker yeni videosunda daha önceki iddialarının nasıl delillendirileceğini anlatırken Ağar ve Soylu hakkında yeni iddialar sıraladı.
Yalıkavak Marina’yı alan kişilerin offshore hesaplarında bir şirket kurup gizli bir ortaklığa gittiği iddiasını dile getiren Peker, Sarıgül-Altınbaş ayrılığının arka planında da Ağar’ın örgütlediği bir mal paylaşımı ve tahsilat işi olduğunu ileri sürdü. Soylu’nun yaptığı açıklamanın panik içerisinde açıklar vererek yapılmış bir açıklama olduğunu söyleyen Peker, “Bir de diyor ki ‘ben bir buçuk aydır bekliyordum’. E ben videoları yayımlamaya başlayalı 15-20 gün oldu. Benle iş tutmadıysan film çevirmediysen niye bekliyordun böyle bir şeyi sana yapacağımı?” dedi. Peker, milyoner danışmanlarını sorduğu da Soylu’ya “Her hafta canını bir kere yakacağım” diye seslendi
“Her günahın bir intikam meleği olur” başlıklı yeni videoda daha önceki iddialarını hatırlatan Peker savcıların bu iddiaların doğru mu yanlış mı olduğunu açığa çıkarmak için yapması gerekenleri anlattı.
Peker ayrıca Ağar hakkındaki iddialarını detaylandırarak “Mübariz Mansimov’a ait olan, Sedat Peker’in açıklamalarında Mehmet Ağar’lar tarafından gasp edildiği söylenen 1 milyar dolarlık yat limanı, gerçekten 29 milyon dolara alınmış mıdır? Yine bahsi geçen yat limanını alan kişiler offshore hesaplarında bir şirket kurup bu şirketin içerisinde gizli bir ortaklık mevcut mudur?” sorularını yöneltti.
Soylu’nun kendisi hakkında arkasında muhalefet partilerinin liderleri olduğunu iddia ederek yaptığı açıklamanın panik içerisinde açıklar vererek yapılmış bir açıklama olduğunu söyleyen Peker, “Bir de diyor ki ‘ben bir buçuk aydır bekliyordum’. E ben videoları yayımlamaya başlayalı 15-20 gün oldu. Benle iş tutmadıysan film çevirmediysen niye bekliyordun böyle bir şeyi sana yapacağımı?” dedi.
Peker’in yeni videosunda öne çıkanlar:
Beykoz Konakları hatırlatması
Sayın Savcı özel kalemine şunu dese: “Sedat Peker’in açıklamalarında bahsettiği Beykoz Konaklarında bulunan bütün şahıslar… Baran Korkmaz, Emir Sarıgül, Mehmet Ağar, Tolga Ağar, Tolga Ağar’ın kız arkadaşı, Emir Sarıgül’ün şoförü, sonradan gelen emniyet mensupları, aynı evde, aynı saatte bulunmuşlar mı?” Baz istasyonu kayıtları bir günde gelir.
(Peker kokain kullandıklarını söylediği Tolga Ağar ve kız arkadaşının saç tahlilinin yapılması önerisini de yineledi.)
Salifov’u Memet Ağar mı bıraktırdı?
Nadir Salifov (Guli), Türkiye’de organize suçlar tarafından gözaltına alınıp polis cinayetine karıştığı için deport edildi mi?
Organize şubede bu kişinin deport edilmesi yönünde tutanak evrakta polis katili olduğu yönünde yazı var mı? Böyle bir evrak organize şubede var mı?
Sedat Peker’in açıklamalarında iddia edildiği üzere Mehmet Ağar kendi telefonundan ya da koruma polislerinin telefonundan il emniyet müdürü Mustafa Çalışkan beyi arayıp bu arkadaşı bırakın dedi mi?
Nadir Salifov tekrardan Türkiye’ye giriş yapabilmiş mi? Hangi mahkeme kararıyla Türkiye’ye giriş yapabilir denmiş, deportu kaldırılmıştır?
Ayrıca Peker’in bulunmuş olduğu BAE’deki Türk büyükelçiliğine yazılıp bu konuyla ilgili bilgisinin sorulması…
Yalıkavak Marina: Gizli bir ortaklık mevcut mudur?
Mübariz Mansimov’a ait olan, Sedat Peker’in açıklamalarında Mehmet Ağar’lar tarafından gasp edildiği söylenen 1 milyar dolarlık yat limanı, gerçekten 29 milyon dolara alınmış mıdır?
Yine bahsi geçen yat limanını alan kişiler offshore hesaplarında bir şirket kurup bu şirketin içerisinde gizli bir ortaklık mevcut mudur?
Mansimov’un ifadesinin alınması için ev hapsinin kaldırılıp ifadesinin alınması için ilgili makama yazı yazın.
Ağar, Gülen’e devletin hangi emriyle gitti?
Mansimov’la Ağar Fethullah Gülen’e beraber gitmişler mi?
Mehmet Ağar yapmış olduğu açıklamada devletin bilgisi dahilinde gittiğinden bahisle devletin hangi birimi tarafından gönderilmiştir. Elinde bu yönde yazılı bir emir var mıdır?
Kolombiya’dan gelen kokainin adresi soruşturuldu mu?
Kolombiya’dan yüklenen 4900 kilo kokainin açık kaynaklarda dahi Türkiye’de İzmir Limanı’nda bir kimya şirketine geldiği ortadayken ve bunu Kolombiya milli savunma bakanı, Kolombiya organize suçlar daire başkanı ve diğer yetkililer basın önünde açıklamışken bu ihbar kabul edilerek Kolombiya devletinden yazı gelmese bile bu bahsi geçen şirketle ilgili herhangi bir çalışma yapılmış mı? Bu konuyla ilgili gözaltı kararı olmuş mu? Eğer olmamışsa bu konuyla ilgili iki tane müfettişin İzmir emniyet müdürlüğüne gönderilerek orada bu konuyla ilgili rapor hazırlanmasının istenmesine…
Yeldana Kaharman’ın şüpheli ölümü
İntihar ettiği söylenen Yeldana isimi yabancı uyruklu maktulenin adli tıp raporunun istenmesine… bu suçlar organize suç kapsamında değerlendirildiğinden dosyanın ikmalen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Bölümü’ne gönderilmesine… Ayrıyeten adli tıpta basına çıktığı gibi çelişkiler olduğu yönünde çıkan şeylerden dolayı bilirkişiye gönderilmesine… Bilirkişinin fikriyatı yeterli olmazsa, gerekirse mezarının açılarak yeni bir adli tıp raporunun düzenlenmesine… Bu konularla ilgili ilgili makama yazı yazılmasına…
Bahsi geçen zamanlarda Tolga Ağar’ın bahsi geçen şehirde olup olmadığıyla ilgili telefon sinyal kayıtlarının çıkarılmasına, bununla ilgili de ilgili makama yazı yazılmasına… dendiğinde sayın savcımızın hiç zahmet etmesine gerek yok. Bunların cevabı bir haftada gelir.
“Her hafta canını bir kere yakacağım”
Peker, iddiaların kanıtlanması halinde idamına razı olduğunu söyleyen Süleyman Soylu’ya da “Büyük konuşma. Yavaş yavaş, parça parça yapacağım. Her hafta canını bir kere yakacağım. Öyle ya, sen benim dönüş biletimdim. Sen benim bütün bahislerimi üzerine oynadığım jokerdin. Bizi yaktın Sülü. Görüşeceğiz ama” diye seslendi ve elinde daha çok malzeme olduğunu söyledi.
Peker, Soylu’nun açıklamasında geçen “Biz Libya’ya çökülmesine izin vermedik” sözüyle de “Hani Nahcıvan’dan Türkiye’ye açılacak yol? Ermenilerden aldı Azerbaycanlı Türk kardeşlerimiz, verdik Ruslara, çöktü Ruslar. Niye açamıyorsun? (…) Hani çökülmesine izin vermemiştin? (…) O şehirlerde hani Türk askerleri olacaktı?” diye dalga geçti.
“Bunlar el birliğiyle benim oraya gelmemem için uğraşıyorlar”
İçişleri Bakanlığı’nın açıklamalarına rağmen hakkında hâlâ kırmızı bülten çıkmadığını öne süren Peker “Devlet yalan söyler mi? E daha çıkmamış” dedi ve “Bunlar el birliğiyle benim oraya gelmemem için uğraşıyorlar” diyerek gerek düzenlediği mitinglerin görüntülerinin yayımlanması gerek siyasi mahkumiyeti nedeniyle yurtdışında barınmasının kolaylaştırıldığını savundu.
Soylu’nun milyoner danışmanı
Bizim bu arkadaşımızın Ali Faik Hocaoğlu diye bir danışmanı var. Bu arkadaş 1 milyon 600 bin liralık arabaya biniyor. Ya danışman maaşları kaç lira? Benim bildiğim 10 bin lira bile yok. Trabzon’da 5 milyonluk daire yaptırıyor.
Bir de bunun bir akrabası var, Sadık Soylu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan hiç çıkmaz. Ama hiç. Orada hiçbir görevi yok ama imar geliştirmelerinin hepsi onun elinden geçiyor.
Delil soruyorlar ya, telefonundan Çevre ve Şehircilik bakanlığındaki bürokratlar kaç defa aranıyor, bakın ya. Bundan büyük delil mi olur?
Emre Olur var, Beyaz TV’de çıkıyordu, yanıma gidip gelen kardeşlerden. Siz onunla nasıl bir tezgah kurdunuz? Bana anlattı. Emre Olur, o anlatmış tüm tezgahlarını.
“Meral ablayla beni siz düşman ettiniz”
Süleyman Soylu’nun Peker’e yanıt verdiği açıklamasında muhalefet liderlerinin Peker’in arkasında olduğu yönündeki sözlerine de yanıt veren Peker şunları söyledi:
Meral Abla’yla beni siz düşman ettiniz. Siz düşman ettiniz.
Kılıçdaroğlu gibi abim var. Allah aşkına, çok iyi bir adam ama biz şimdi yan yana gelip ne konuşabiliriz ki? Ortak bir dünyamız yok.
Ali Babacan bey, gerçekten çok iyi bir adam ama konuşacak bir konumuz yok. Çok beyefendi. Biz böyle biraz daha…
Sayın Davutoğlu’yla, o hiç olmaz. Ben zaten megalomanım, o anlatmayı seviyor. Devamlı anlatıyor, herkesi esir ediyor. Ben dinleyemem. Ben megalomanım ben anlatacağım.
Sarıgül-Altınbaş ayrılığında Ağar’ın rolü
Emir Sarıgül-Fatoş Altınbaş ayrılığının arka planını anlatan Peker, Ağar’ın Altınbaşları gasp etmek istediğini söyledi:
Mehmet Ağar, Emir Sarıgül’e bir kaset veriyor: “Bu senin eşinle ilgili bir kaset.” Sonra bunları birbirinden boşattırıyor.
Peker, Ağar’ın boşanmada mal paylaşımı konusunda tahsilat işi yaptığını ve bunu da “silahçı yolamadan polisle yaptırdığını” söylüyor.
Gazeteciler İmam Altınbaş’a gidip sorsun, anlatsın, o anlatmazsa ben delillendireceğim. Bende delil çok. Et koparır gibi koparacağım. Bunları mahvedeceğim.
Suriye’ye giden silahlar
“Suriye büyük sorun var. O namussuzların dediği gibi değil, çok büyük sorun var” diyen Peker, Suriye’ye giden silahlara dair de konuşacağını söyledi.
“En iyi iş adamı ödülünü verirken iyiydi, şimdi “pislik”, ama o temiz, temiz Sülü”
Yıldırım Demirören’e “Emanetçisin lan sen. Hiçbir şey senin değil ki” diye seslenen Peker, sözlerini şöyle sürdürdü:
Milliyet’ten yılın en iyi iş adamı [ödülünü] verirken iyi.
Ben kültür bakanlığının düzenlediği organizasyonda Dünya Türklük Hakanı olmadım mı?
Şimdi ‘pislik’ ama o temiz, temiz Sülü…
Bir de diyor ki, ben bir buçuk aydır bekliyordum. E ben videoları yayımlamaya başlayalı 15-20 gün oldu. Benle iş tutmadıysan film çevirmediysen niye bekliyordun böyle bir şeyi sana yapacağımı.
Bir de benim polis koruma kararım normal değil biliyorsunuz değil mi? Ben devlet büyükleri gibi yurtdışına giderken de koruma polislerim benle geliyordu yurtdışını gezerken. Ayrıcalıklıydım daha farklı ayrıcalıklarım da vardı. Sülü, nasıl? Yaktın bizi, kendini yaktın, bizi yaktın.