Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    TÇE: “Türkiye’de bir ayda 90 bin hektar ormanlık alan yandı. 12 bin 752 futbol sahasına eşdeğer”

    2 Ağustos 2025

    DEM Parti Van İl Örgütü’nden 223 emekçinin işten atılmasına tepki: “Kayyımın hukuksuz kıyımı derhal durdurulmalı”

    2 Ağustos 2025

    Demirtaş’tan mesaj: “Israrla barış diyeceğiz”

    2 Ağustos 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      “Türkiyeli” demeye bile tahammülü kalmayanların ülkesinde Hamdi Ulukaya…

      2 Ağustos 2025

      Gerçek barış mı, ideolojik restorasyon mu?

      31 Temmuz 2025

      Aşkın ve özgürlüğün önüne engel konamaz

      31 Temmuz 2025

      Silahlanma Yarışı ve Savaş Tehdidi

      30 Temmuz 2025

      Benim için bir onur: Gercüşlü gazeteci Yahya Orhan

      30 Temmuz 2025
    • Seçtiklerimiz

      Gazze’de açlık yoluyla yok etme: Uluslararası hukukun sınırında sistematik bir suçun analizi

      2 Ağustos 2025

      İnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı, tek cümleyle konu kapatıldı

      31 Temmuz 2025

      Yeni(den) Osmanlıcılık

      30 Temmuz 2025

      Toplu sözleşme değil, toplu dayatma: Kamu emekçileri ne yapmalı?

      30 Temmuz 2025

      İsrail için cezasızlık devri sona eriyor

      30 Temmuz 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      İsrail’in ‘iç’ mücadelesi gerçekten çıkmazda mı?

      21 Temmuz 2025

      SYKP Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz: Kalıcı barış için sürecin seyircisi değil, öznesi olmalıyız

      8 Temmuz 2025

      Yangınların ortasında dayanışmanın motor gücü: Kuryelerin afetle mücadelesi – Mesut Çeki

      2 Temmuz 2025

      Kadir Akın: “Türk sosyalistleri Ermeni sosyalistlerinin varlığını görmezden geldiler, çünkü onlar Ermeniydi.”

      27 Haziran 2025

      SYKP’li Turgan: Solun örgütsel bir yenilenmeye ihtiyacı var

      11 Haziran 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Seçimlerde siyasal İslam ikliminin ağırlığı ya da kime oy vermeli? – Adil Okay

    Seçimlerde siyasal İslam ikliminin ağırlığı ya da kime oy vermeli? – Adil Okay

    Siyasi Haber15 Eylül 2015
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Politika falcılık değildir. Eldeki verilere göre fikir üretilir, analiz yapılır. Bir eleştiri yapılırken dedikoduyla, komplo teorileriyle, niyet okuyarak yapılamaz. Örneğin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ı beğenmeyebilirsiniz ama söylemediklerini söylemiş gibi yaparak, yazarak yani yalan söyleyerek eleştiremezsiniz. Demirtaş’ı veya diğer adayları ancak yazılı veya sözlü beyanları üzerinden değerlendirebilirsiniz.

    Öncelikle bir gerçeği yeniden hatırlatayım: Erdoğan, İslam-Türk sentezcisidir. İhsanoğlu, Türk-İslam sentezcisidir. Bu saptamaya onların da itirazı yoktur. Yani “niyet okuma” sonucu yapılmamıştır.

    Benim de çevremde Ekmeleddin İhsanoğlu’na veya Tayyip Erdoğan’a oy vereceğini söyleyen pırıl pırıl, inançlı, dürüst insanlar var. Onları anlamaya çalışmak gerekmektedir. Ekmeleddin veya Tayyip’e oy verenlere hakaret ederek onları ikna etmemiz mümkün değildir. Sosyal paylaşım ağlarında bu insanlara saldırmak yerine, hakikati tekrar tekrar hatırlatarak, onların “suç ortağı” olmalarını belki engelleyebiliriz.

    Nedir ülkemizin hakikati? Ve Adayların temsil ettiği siyasi gruplar hangileridir?

    Ülkeyi son 10 yılda karanlığa boğan, ormanlarımızı, nehirlerimizi, göllerimizi sermayeye peşkeş çeken, ülkeyi yarı açık hapishaneye çeviren Erdoğan’a oy verecek Kürtler, Rojava devrimini boğmak isteyen, bölgedeki Kürtleri, Türkmenleri, Arapları boğazlayan IŞİD çetesine de oy vermiş sayılacaklardır. İşte bu hakikattir.

    İhsanoğlu’na oy verecek ‘Sosyal demokratlar’, Maraş’ta, Çorum’da Alevileri boğazlayan canilere; binlerce demokratın, devrimcinin, aydının, şairin, yazarın katillerine -örneğin tescilli canilerden Mehmet Ali Ağca’ya, Haluk Kırcı’ya- oy vereceklerdir. Zira bu katillerin partileri MHP ve BBP’dir. Onların da ortak adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’dur. Ve İhsanoğlu da Erdoğan gibi sermayenin “olur”unu almıştır. İşte bu da bir hakikattir.

    Tayyip ya da Ekmeleddin’e oy vermek yerine, Selahattin Demirtaş’a oy vermek içinize sinmiyorsa, seçimleri boykot etmeniz daha onurlu bir davranıştır. “Oy bölünmesin” argümanı artık eskimiştir. Bu arkaik-demagojik savdan etkilenerek suç ortağı olmaktan sakınılmalıdır.

    Ayrıca Allah aşkına, “laiklik elden gidiyor” diye -kimi zaman haklı olarak- feryat eden arkadaşlarım, “Zorunlu din dersleri kaldırılsın, Diyanet İşleri Başkanlığı lağvedilsin” diyen, bu söylemi programına alan tek adayın Selahattin Demirtaş olduğunu bilmiyor musunuz? Tayyip Erdoğan’ın fütursuzluğuna – AKP’nin diktacı rejimine, ona benzer bir aday çıkararak karşı konulamaz. Bu sonuç, siyasal İslam iklimine teslim olunduğunu gösterir. Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Ali Sirmen, “Çatı için Gayret” adlı köşe yazısında bu saptamamı şu cümlelerle desteklemiş: İhsanoğlu’nun “Menderes’i demokrasi havarisi olarak görüp göstermeye çalışması şu soruyu gündeme getiriyor: -Menderes’in demokrasisini o kadar beğeniyorsa, Tayyip’e neden karşı çıkıyor ki…”

    Yine Cumhuriyet yazarlarından Işık Kansu “Ankara Kulisi” adlı köşesinde benzer sorular sormuş: “İhsanoğlu, ‘Menderes ve arkadaşları olmasaydı, Türkiye hiçbir zaman diktatoryadan, mutlakiyetten ve otoriter rejimlerden kurtulamazdı’ demiş. (…) İhsanoğlu’nun, Özal’ın ‘En sevilen cumhurbaşkanı’ olduğu saptamasına gelince… O dönemin ‘Çankaya’nın şişmanı, işçi düşmanı’ sloganları bu gün hâlâ kulaklarımızdadır.”

    (Dikkat edin alıntı yaptığım -çok beğendiğim analizlerin yer aldığını düşündüğüm- radikal sol grupların gazeteleri ya da Özgür Gündem değil, Cumhuriyet gazetesidir. Cumhuriyet’e bir ek de ben yapayım: İhsanoğlu, yine tescilli katillerden Muhsin Yazıcıoğlu’nun mezarını ziyaret etmiş ve onun için ‘Türkiye’nin en değerli siyaset adamlarındandır’ diyerek, başta Maraş’ta katledilen Alevilerin ve binlerce devrimcinin kemiklerini sızlatmıştır.)

    Diğer yandan Tayyip’e oy verecek Kürtlere de şu gerçeği anlatmak gerekiyor: Beğenelim – beğenmeyelim var olan “Barış süreci”nin mimarı Tayyip Erdoğan değildir. Kazanılan nispi demokratik hakları AKP vermemiştir. AKP hükümeti zamanında bazı talepler kabul edilmek zorunda kalınmıştır. Bu dönemde hangi parti iktidarda olsaydı aynı süreç yaşanacaktı. Peki, komşularıyla savaş hali yaşayan, savaşı körükleyen AKP, neden “çözüm süreci” demeye başladı. Nedeni, Kürt halkının özellikle son çeyrek yüzyıldır ağır bedeller ödeyerek gerici-yasakçı yasaları kadük hale getirmesidir. AKP’nin lütfu değildir.

    “Ama Selahattin Demirtaş en fazla yüzde 10 alır, bu oylar boşa gitmez mi?” diye soranlara, Seyfi Öngider Bianet’te yayınlanan yazısında yanıt veriyor: “Demirtaş oylarını yüzde 6-7 civarından yüzde 10’lara ve hatta daha da üzerine çıkarırsa bu sonuç Türkiye’yi Gezi isyanı gibi ferahlatır. Yüzde 10 civarında oy demek yaklaşık 5 milyon seçmen, aileleriyle birlikte 10 milyondan fazla insan demektir. Bu milyonların bilinçli ve örgütlü bir şekilde karşı çıktığı hiçbir şeyi ne Erdoğan ne de bir başkası gerçekleştirebilir. Gezi isyanı sırasında sokağa dökülen insan sayısı bundan çok daha azdı ama Erdoğan unutamadığı bir yenilgiye uğradı” diyen Öngider’e katılıyorum.

    Seçimler konusunda sosyalistlere seslenmiyorum. Birbirimize nutuk atmanın bir yararı olmaz. Zaten kendine “sosyalist-devrimci” diyen bir insan, doğal olarak Tayyip ya da Ekmeleddin’e oy vermez. Velev ki böyle istisnalar çıksın, o zaman -argümanları ne olursa olsun- bu arkadaşların “sosyalist” kimliklerini terk ettiklerini anlamış oluruz.

    Çıkar için, örneğin milletvekilliği, kariyer vb teklifleri ile temsil ettiği grupları manipüle etmeye çalışacak, “Ehven-i şer” diyerek, seçmenleri “kırk katır ile kırk satır” arasında seçime zorlayacak “kalemşorlar-sözcüler-hatipler” her zaman olacaktır.

    Boykot kararı alan sol gruplara diyeceğim yok. Bu da bir seçenektir. Ayrıca Cumhurbaşkanı seçimlerinin dünya gündemindeki yerinin, çıkardığı gürültüden çok daha az olduğunun bilincindeyim. Ancak seçimlerin; safların ayrışması, siyasal arenadaki sislerin aralanması ve moral babında önemi olacaktır.

    Ben “devrim arifesi”nde olmadığımız için birinci turda “emek” diyen, “kimlik” diyen, “çevre” diyen Demirtaş’a oy vereceğimi ve eğer Demirtaş 2. Tura kalmazsa seçimleri boykot edeceğimi ilan ediyorum.

    Unutmayın, bu hakikatlere rağmen Tayyip veya Ekmeleddin’e oy verirseniz, başta katledilen doğanın, gasp edilen kimliklerin, iş cinayetlerinde ölen emekçilerin ah’ı üzerinizde olacaktır.

    [email protected]

    *Bu yazının kısaltılmış hali 30 Temmuz tarihli Özgür Gündem gazetesinde yayımlandı.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Halkevleri’nin ve Ödp’nin seçim politikası üzerine masum bir polemik – Sinan Gorgan

    15 Eylül 2015

    Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair – Partizan

    15 Eylül 2015

    HDP, cumhurbaşkanlığı seçimleri, kadınlar – Gülfer Akkaya

    15 Eylül 2015
    Destek Ol
    Yazılar
    Ömer Bölüm

    “Türkiyeli” demeye bile tahammülü kalmayanların ülkesinde Hamdi Ulukaya…

    Zeynel A. Göçer

    Gerçek barış mı, ideolojik restorasyon mu?

    Elif Gamze Bozo

    Aşkın ve özgürlüğün önüne engel konamaz

    Furkan Ege

    Silahlanma Yarışı ve Savaş Tehdidi

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Rüştü Demirkaya

    Gazze’de açlık yoluyla yok etme: Uluslararası hukukun sınırında sistematik bir suçun analizi

    Siyasi Haber

    İnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı, tek cümleyle konu kapatıldı

    Necmiye Alpay

    Yeni(den) Osmanlıcılık

    Zülküf Güneş

    Toplu sözleşme değil, toplu dayatma: Kamu emekçileri ne yapmalı?

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    DEM Parti Van İl Örgütü’nden 223 emekçinin işten atılmasına tepki: “Kayyımın hukuksuz kıyımı derhal durdurulmalı”

    2 Ağustos 2025

    Yangının ortasında emek alarmı: Orman işçileri grev eşiğinde

    30 Temmuz 2025

    İşçi sınıfının açlıkla imtihanı

    5 Temmuz 2025
    KADIN

    Patriarkayı yık

    22 Haziran 2025

    Kadının İnsan Hakları Derneği, İstanbul Sözleşmesi’ni AİHM’e taşıdı

    3 Mayıs 2025

    DEM Parti Kadın Meclisi’nden Saadet Partisi’ne ziyaret

    14 Mart 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.