Lübnanlı gazeteci ve yazar Nidal Hamade, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Şam’daki Geçiş Yönetimi arasında perşembe günü nihai olarak onaylanması beklenen entegrasyon anlaşmasına ilişkin kapsamlı bilgileri sosyal medya hesabından yayımladı. Hamade’nin aktardıkları, bugüne dek taraflardan kamuoyuna yansıyan açıklamalar, belgeler ve tartışmalarla büyük ölçüde örtüşüyor.
Hamade’nin X platformundaki (@nidalhamade2) mesaj zincirine göre, tarafların üzerinde uzlaştığı maddeler ABD ve Avrupa güvencesi altında bulunuyor. Ancak henüz çözülemeyen iki başlıkta anlaşmazlık sürerse, tüm sürecin başarısızlığa uğrama ihtimali de söz konusu
İslamcı hareketler, militan gruplar ve kriz politikaları üzerine çalışmalarıyla tanınan Hamade, Paris VIII Üniversitesi mezunu ve Kriz Çalışmaları Merkezi ile bağlantılı bir gazeteci olarak Orta Doğu’daki güvenlik ve jeopolitik gelişmeleri yakından izliyor.
“Belirleyici perşembe”
Hamade, perşembe günü yapılacak görüşmelerin son tur olmasının muhtemel olduğunu belirterek, bu toplantılarda tamamen mutabakata varılan maddelerin netleşeceğini, ihtilaflı başlıkların ise aynı gün ele alınacağını ifade etti.
Mutabakat sağlanan 13 madde
Paylaşıma göre tarafların uzlaştığı başlıca hususlar şöyle:
- SDG’ye, Mazlum Abdi liderliğinde üç tam tümen verilmesi.
- SDG’nin, Fırat’ın batısında IŞİD’e karşı uluslararası koalisyon operasyonlarına eşlik eden bir birliğin geri çekilmesi maddesinden vazgeçmesi.
- Şam’daki yetkili makamların, on tugayı da kapsayacak şekilde SDG’ye 100 askeri rütbe verilmesini kabul etmesi.
- Rütbe alan SDG subaylarının, kendi komutaları altında SDG personeli olmaksızın Savunma ve İçişleri bakanlıklarında görev yapması.
- Şam yönetiminin El-Hol kampında ve IŞİD hapishanelerinde, bilgi toplamak ve tutukluların bulunduğu ülkelerle iletişim kurmak üzere ofisler açması; hapishanelerin güvenliğinin ise SDG’de kalması.
- SDG’nin 60 bin personelin adını Savunma Bakanlığına, 30 bin personelin adını İçişleri Bakanlığına iletmesi ve Şam’ın onayını beklemesi.
- SDG’nin herhangi bir ülkeyle doğrudan ilişki kurmasının yasaklanması; uluslararası heyetlerin SDG bölgeleri yerine Şam’ı ziyaret etmesi.
- SDG’nin kıyı bölgesi ve Süveyda’ya desteği ile yönetime karşı her türlü isyanı sona erdirmesi.
- SDG’ye tam idari yetki devri ve kendi bölgelerindeki personel atamalarının SDG tarafından yapılması.
- Şam’ın, SDG’ye bağlı üç tümenin üyelerinin atanması veya görevden alınmasına müdahale etmemesi.
- Yabancı şirketlerin petrol sahalarına yatırım yapması; kârın Şam, SDG ve şirketler arasında paylaşılması, askeri güvenliğin SDG’de kalması.
- Şam’dan gelen görevlilerin, kimlik kartlarıyla Tel Abyad ve Resulayn sınır geçişlerinde yalnızca bireysel olarak ve SDG koruması altında görev yapması.
- Anlaşmanın Amerikan ve Avrupa garantileriyle uluslararası düzeyde belgelendirilmesi.
Perşembe günü görüşülecek tartışmalı başlıklar
Hamade’ye göre henüz uzlaşılamayan ve sürecin kaderini belirleyecek iki konu bulunuyor:
- Semalka sınır kapısı: SDG, askeri ve güvenlik liderliğinin bu kapıda kendi bünyesinde kalmasında ısrar ediyor; Şam’dan yalnızca idari personelin kabul edilmesini istiyor.
- Fırat’ın doğusu: Şam yönetimi, prensipte Savunma Bakanlığına bağlı güçlerin Fırat’ın doğusuna konuşlandırılması şartından geri adım atmış olsa da, bu konu hâlâ tartışmalı ve anlaşmanın çökmesine yol açabilecek bir risk olarak görülüyor.
Hamade, bu iki başlıkta sağlanacak ya da sağlanamayacak uzlaşının, SDG ile Şam arasındaki entegrasyon sürecinin geleceğini belirleyeceğini vurguluyor.
