DEM Parti Kadın Meclisi ve Engelli Komisyonu’nun düzenlediği panelde, sağlamcılığa karşı kadınların çoklu mücadele alanları tartışıldı. Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, engelli bireylerin politik özne olarak tanınması gerektiğini vurguladı, “Engelli Bakanlığı kurulmalı” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi ile Engelli Komisyonu dün Ankara’da “Barış ve Demokratik Toplum İnşasında Kadınlar Sağlamcılığı Konuşuyor” başlığıyla kapsamlı bir panel gerçekleştirdi. Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi’nde düzenlenen etkinlikte, engelli kadınların yaşadığı çok yönlü ayrımcılıklar ve bunların çözüm yolları ele alındı. Programa kadın hareketinden, engelli örgütlerinden ve siyasi çevrelerden geniş katılım sağlandı.
‘Ayrımcılığın adı: Sağlamcılık’
Açılış konuşmasını yapan DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, sağlamcılık ideolojisinin sadece fiziksel alanlarda değil, siyasetten medyaya, sağlık hizmetlerinden hukuka kadar her alanda engelli bireylerin yaşam haklarını tehdit ettiğini vurguladı. “Sağlamcılık, cinsiyetçilik ve ırkçılık gibi; söylem ve pratikle inşa edilen bir ayrımcılık biçimidir” diyen Türkoğlu, kadın engellilerin bu ayrımcılığı çok daha derin yaşadığını ifade etti.
13 yıldır veri yok, politika yok
Engelli nüfusa dair güncel verilerin olmamasını eleştiren Türkoğlu, en son 2012 yılında TÜİK tarafından açıklanan istatistiklerin güncellenmemesini “görmezden gelmenin resmi hali” olarak değerlendirdi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bütçesine atıfla, “10 milyon engelli bireyden yalnızca 570 bini evde bakım hizmetinden faydalanıyor; bu hizmeti alan kadın sayısı ise sadece 260 bin” dedi. Geriye kalan milyonlarca engelli kadının nasıl yaşadığının cevabının verilmediğini belirtti.
Engelli Bakanlığı kurulmalı
Konuşmasında defalarca dile getirdikleri temel talebi yineleyen Halide Türkoğlu, engellilik politikalarının aileye hapsedilmesine karşı çıkarak, bağımsız bir Engelli Bakanlığı kurulması çağrısını bir kez daha yineledi. “Bu alan engelsizlerin insafına bırakılacak bir alan değildir. Öznelerin kendilerinin söz, karar ve yetki sahibi olacağı bir yapı istiyoruz” dedi.
Çoklu ayrımcılık, çoklu mücadele
Türkoğlu, “Engelli kadınların mücadelesi kadın özgürlük mücadelesinin ayrılmaz bir parçasıdır” diyerek, sağlamcılıkla mücadelenin aynı zamanda ırkçılıkla ve cinsiyetçilikle mücadele anlamına geldiğini belirtti. Konuşmasını Abdullah Öcalan’ın başlattığı demokratik çözüm sürecine atıfla sürdüren Türkoğlu, “Barış, sadece silahların susması değil; kadınların, engellilerin, toplumun tüm kesimlerinin konuşabildiği, çözüm üretebildiği bir zeminin inşasıdır” diye konuştu.
Kadınlar anlatıyor: Sağlamcılığa karşı sahici hikâyeler
Açılış konuşmasının ardından üç oturum şeklinde devam eden panelde pek çok kadın söz aldı. İlk oturumun moderatörlüğünü Kadın Koordinasyon Üyesi Canan Çalağan üstlendi. Konuşmacılar arasında DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki, gazeteci ve çizer Aslı Alpar, DEM Parti Engelliler Komisyonu Eş Sözcüsü Hatice Betül Çelebi yer aldı.
İkinci oturumun moderatörlüğünü engelli aktivist Hazal Battaloğlu yaparken, Devrim Nesin (otistik aktivist), Berna Yıldız (Eskişehir Engelli Dayanışma Ağı), Havva Aydın (sağır aktivist) kendi mücadele deneyimlerini aktardı.
Son oturumda ise yeniden Canan Çalağan moderatörlüğünde söz alan Elif Ünver (Engelsiz Erişim Derneği), Sibel Sarı Korkmaz (İlmek Kadın Dayanışması), Gül Çandır (Saç Eskişehir Engelli Dayanışma Ağı) bakım emeği, gündelik yaşam erişimi ve dayanışma deneyimlerini paylaştı.
Panel, öğleden sonra düzenlenen forum ile katılımcıların doğrudan katkı sunduğu tartışmalarla devam etti.
