RTÜK, orman alanların sürekli ekranlara taşınmasının “kaos havası beklentisinde olan çevrelerin istediği yönde bir yayıncılık” olduğunu savundu. Medya kuruluşlarını tehdit etti: “Yanan orman alanlarını sürekli ekrana taşımayın en ağır müeyyide uygulanır.”
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), orman yangınlarına ilişkin yapılan yayınlarda “halkı olumsuzluğa yönlendirebilecek içeriklerin ortaya konulduğunu” belirterek, medya kuruluşlarına “halkı yanlış yönlendirebilecek üsluptan kaçınmaları” uyarısında bulundu.
Açıklamada Türkiye’nin farklı noktada çıkan yüzün üzerinde yangının, acil müdahale ekipleri tarafından başarıyla söndürüldüğüne dikkat çekilerek “Buraları hiç görmeksizin sadece yanan alanların ısrarla ekranlara taşınması, kaos havası beklentisinde olan çevrelerin istediği yönde bir yayıncılıktır” denildi.
RTÜK’ün açıklamasında medya kuruluşlarının daha önce “haberlerde halkı yanlış yönlendirebilecek üsluptan sakınılması, gerçeği yansıtmayan yanıltıcı görüntülere yeril verilmemesi” konusunda uyarıldığına vurgu yapılarak “Ancak Üst Kurulumuz tarafından yapılan yayın denetimlerinde maalesef ki, birçok yayıncı kuruluşun bu konuda gereken hassasiyeti göstermediği, kamuoyunda korku ve endişe uyandıracak şekilde haberlerin aktarıldığı, sahada yapılan devamlı canlı yayınların halkın ve yangın söndürme ekiplerinin motivasyonunu kıracak şekilde olduğu görülmektedir” denildi.
“Bugün itibari ile RTÜK Uzmanları tarafından cezai yaptırıma esas oluşturulması amacıyla raporlama çalışmasına başlanılmıştır” ifadesi kullanılan açıklamada, söz konusu yayın ilkelerine uymayan medya hizmet sağlayıcılarına “en ağır müeyyidelerin uygulanacağı” belirtildi.
RTÜK’ten açıklama: Kişiye özel olarak gönderildi
RTÜK, televizyon yöneticilerine gönderilen “yangın görüntüleri uyarısı” ile ilgili açıklama yaptı.
Açıklamada, mesaj için “RTÜK’ün medya kuruluşlarını, tarafların imza altına aldığı Yayıncılık Etik İlkeleri çerçevesinde uyarması kadar doğal bir şey yoktur” denildi.
Açıklamada, “Bugün ülkemizdeki yayıncı kuruluşlara ilettiğimiz mesaj yayıncı kurumların tepe yöneticilerine ‘kişiye özel’ olarak gönderilmiştir. Mesaj, diyalog çabamızın bir parçası olarak gizli ve saklı olmayan ilgili kanun maddelerinin ve yayıncılık etik ilkelerinin hatırlatmasıdır” denildi.
RTÜK’ten yapılan açıklama şöyle:
“Ülkemizdeki radyo ve televizyon yayıncıları, TBMM’de millet iradesiyle çıkarılan 6112 sayılı Yasa çerçevesinde faaliyet göstermektedirler. Ayrıca RTÜK tarafından paydaşlarla birlikte hazırlanan ve yayıncılarımızın altına imza koyduğu Görsel-İşitsel Yayıncılık Etik İlkeleri ortadadır. Bütün yayıncılarımız yayıncılık ilkelerinin farkındadır. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Anayasa ve Kanunla teşekkül etmiş resmi yayıncılık otoritesidir. RTÜK’ün yayıncı kuruluşlarla teması doğaldır ve bu ilişkiler görevleri arasındadır. RTÜK Başkanlığı, Yasanın verdiği yaptırım yetkisinden önce yayıncı kuruluşlarla diyalog halinde yayınlardaki eksikleri istişare etmektedir. Gerekli hallerde uyarılar doğrudan muhatap Genel Yayın Yönetmenine iletilmektedir.
RTÜK Başkanlığı tarafından yapılan her olumlu ve yapıcı açıklamayı kamuoyuna farklı bir şekilde sunma çabası manidardır. Üst Kurul Başkanlığımız açık kapı iletişim politikasıyla hareket etmektedir.
Bugün ülkemizdeki yayıncı kuruluşlara ilettiğimiz mesaj yayıncı kurumların tepe yöneticilerine ‘kişiye özel’ olarak gönderilmiştir. Mesaj, diyalog çabamızın bir parçası olarak gizli ve saklı olmayan ilgili kanun maddelerinin ve yayıncılık etik ilkelerinin hatırlatmasıdır. RTÜK’ün medya kuruluşlarını, tarafların imza altına aldığı “Yayıncılık Etik İlkeleri” çerçevesinde uyarması kadar doğal bir şey yoktur. Zira, bu ilkeler konusunda hassas davranılmasını istemek ve ikazda bulunmak yayıncılık alanını düzenleme ve denetleme görevi olan RTÜK’ün sorumluluğudur.
Görsel-İşitsel Yayıncılık Etik İlkeleri’nin 15. Maddesi yani ‘Savaş, terör amaçlı saldırı, doğal afet ve benzeri olağanüstü durumların ortaya çıkardığı kriz zamanlarında sağduyulu ve sorumlu davranmak; toplumda korku ve infial oluşturabilecek yayınlardan kaçınmak’ bölümü tüm yayıncılarımız tarafından kabul görmüş ve imzalanarak kayıt altına alınmıştır. Hal böyleyken bu hatırlatmaları yapmayı, farklı yerlere çekme çabalarını art niyet olarak görüyoruz.”