Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin 28 Kasım tarihinde öldürülmesinden önce iki polisi öldürüp kaçan YDG – H’lilerin bindiği taksinin, sivil polis aracı tarafından sekiz kilometre takip edildiği mobese kameralarıyla görüntülendi.
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin 28 Kasım tarihinde öldürülmesinden önce iki polisi öldürüp kaçan YDG – H'lilerin bindiği taksinin, sivil polis aracı tarafından sekiz kilometre takip edildiği mobese kameralarıyla görüntülendi. Diyarbakır Barosu, taksinin birçok noktada durdurulma olanağı varken Elçi'nin vurulduğu yere yakın Balıkçılarbaşı Meydanı'na kadar takip edilmesinin şüpheli olarak nitelendirdi.
Tahir Elçi’nin öldürüldüğü gün iki polisi vurarak basın açıklaması yapılan sokağa kaçan Uğur Yakışır ve Mahsun Gürkan’ın bindikleri taksi ile sekiz kilometre boyunca polis takibinde olay yerine geldikleri ortaya çıktı. Olay yerindeki mobese kayıtlarında iki polisin öldürüldüğü sırada da sivil polis aracının ikilinin bindiği taksinin peşinde olduğu belirlendi. Mobese kayıtlarında iki YDG – H'linin Kayapınar ilçesinden itibaren gri renkli sivil polis aracı tarafından takip edildikleri görüldü. Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi’ne ait sivil polis aracının plakasının sahte ve Ankara’da farklı marka bir araca kayıtlı olduğu saptandı.
Mobese kayıtlarına göre, ikiliyi taşıyan taksi Kayapınar ilçesinden itibaren sivil polis ekibi tarafından takip edildi. Görüntü kayıtlarında Sur içine giren aracın Turistik Cadde’den Mardinkapı yönüne gittiği, son olarak polislerin öldürüldüğü Balıkçılarbaşı Meydanı’na geldiği görüldü. İstihbarat Şube aracının bazen 10 saniyelik mesafeden, bazen çok yakından taksiyi izlediği görülürken, takip sekiz kilometre boyunca 32 ayrı kamera tarafından kayıt edildi. Polis aracının taksiyi kaybetmemek için bazı noktalarda trafik ışığı ihlali yaptığı da kayıtlara yansıdı.
Polis merkezinin önünden geçti
Kayıtlarda YDG – H'lileri taşıyan aracının Bağlar Polis Merkezi önünden geçtiği de görüldü. Soruşturmayı izleyen Diyarbakır Barosu Komisyonu, sekiz kilometre takip edilen aracın birçok noktada durdurulabilme olanağı varken Balıkçılarbaşı Meydanı’na kadar getirilmesinin şüpheli olduğunu söyledi. Aracın polis merkezi önünde alınabileceğini belirten avukatlar, taksinin birçok yerde trafik ışığında durduğunu, istenmesi halinde olay yerine gelmeden yakalanabileceğini savundu.
Görüntülerde plakası telsizden anons edilen taksinin mobese operatörü tarafından da arandığı kameraya yansıdı. Kayıtlarda hareketli kamerayı kullanan polisin taksilerin plakalarına yakınlaştırarak baktığı dikkat çekti. Kayıtlarda taksideki kişilerin polisleri vurduğu sırada da istihbarat aracından takip edildikleri görüldü. Polislerin öldürülmesinden sonra panik oluşurken, Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube aracında üç kişi olduğu görüldü. Saldırı sırasında bir kişi araçtan inerek işyerlerinin olduğu tarafa koşarken, bu polisin iki kez araca bindiği daha sonra ölen polislerin yanına gelerek hayatta olup olmadıklarını kontrol ettiği görüldü. Görüntülerde takibi yapan aracın kısa bir süre sonra olay yerinden ayrıldığı dikkat çekti.
'Taksi neden daha öce durdurulamadı'
Diyarbakır Barosu avukatları, 8 kilometre boyunca taksinin istihbarat aracınca takip edilmesine rağmen durdurulmamasına anlam verilemediğini söyledi. Bir istihbarat polisinin ifadesinde “Taksi ile aramıza 5-6 araç girdi. O nedenle takip edemedik” diye ifade verdiğini belirten avukatlar, görüntülerde aralarında iki araç olduğunu ve polis aracının bunları rahatlıkla geçtiğini savundu. Şüphelilerin adım adım takip edildiğini belirten avukatlar, polis merkezi önünden geçilmesine rağmen taksinin durdurulmadığını kaydetti. Taksinin birçok noktada durdurulma olanağı varken olay yerine kadar kesintisiz takip edildiğini vurgulayan avukatlar, bu durumu şüpheli olarak niteledi.
Polisin İstasyon Meydanı’ndan ışık ihlali yaparak takibi sürdürdüğünü ifade eden Baro yetkilileri, taksinin çıkış yaptığı nokta ve Balıkçılarbaşı Meydanı’na giriş yolu olan Mardinkapı semtinin mobese kamera kayıtlarının ise dosyada bulunmadığını belirtti. Taksinin istihbarat ekibince birçok noktada yakından takip edildiğini kaydeden yetkililer, takip yapan istihbaratçıların ifadesinin bile alınmadığını belirtti. Bu polislerin kim olduklarını bile bilmediklerini vurgulayan yetkililer, takipteki ekibin ifadesinin alınması için savcılığa başvuracaklarını söyledi. Baro yetkilileri, şöyle dedi:
“Dip dibe bir takip söz konusu. Olay yerine gelmeden önce birçok nokta olmasına rağmen araç durdurulmuyor. Hatta polis merkezi önünde trafik ışığında bile araç alınabilirdi. Bu polisler olay yerine yakın noktada aralarına 5-6 araç girdiğini söylemiş. Oysa görüntülerde polislere saldırı anında istihbarat aracı taksinin arkasında duruyor. Bu çok şüpheli bir durum.”