PKK’nin elinde olan esirlerin serbest bırakılabilmesi için belli bir prosedür gerekiyor. Bu prosedür çerçevesinde 1990-2014 arası 335 esir serbest bırakıldı. Hala PKK’nin elinde çok sayıda esir var. Bunlar arasında çok sayıda MİT görevlisi de bulunuyor.
SiyasiHaber
PKK’nin elinde esir olan asker, polis ya da MİT görevlilerinin evlerine dönebilmeleri için bugüne kadarki deneyimler çerçevesinde ortaya çıkmış belli bir prosedür var. Geçmişte esir alınan askerlerin teslim alınmaları süreci içinde yer almış olan İHD Diyarbakır Şubesi eski Başkanı ve İHD MYK Üyesi Raci Bilici geçtiğimiz yıl Duvar Gazetesi’ne verdiği mülakatta durumu şöyle izah ediyordu:
“Aileler bize başvurduktan sonra askerlerin serbest bırakılması için çağrıda bulunuyoruz. PKK, bağımsız ve tarafsız bir heyet oluşturulursa askerleri serbest bırakacağını basın yoluyla duyuruyor. Bundan sonrası hükümete kalıyor. Hükümet işin içinde olmayınca olmuyor. Çünkü işin lojistik ve güvenlik boyutu var. Diyelim askerleri Federe Kürdistan Bölgesi’nden alacağız. Hükümetin heyete kolaylık sağlaması, Federe Kürdistan Bölgesi yönetimi ile diyalog içinde olması lazım. Onlar altyapıyı oluşturuyor, PKK ile görüşüyor, insanların nerede, nasıl teslim edileceğini planlıyorlar. PKK’nin istediği ise insanları bağımsız ve tarafsız bir heyete teslim etmek. Teslim ederken bir protokol imzalanıyor. Güney hükümeti temsilcisinin imzası da oluyor protokolde ve böylece bir resmiyet kazanıyor teslim alma işi. Biz de insanları getirip Türkiye’deki yetkililere teslim ediyoruz. Dolayısıyla Türkiye hükümeti oluşturulacak heyeti resmi olarak kabul etmediği sürece askerleri kimsenin gidip alması mümkün değil. Cumhurbaşkanı, ‘nasıl almışlarsa öyle bıraksınlar’ diyor, bazı aileler de aynı şeyi söylüyor. Ama bu mümkün değil. Nasıl aldılarsa öyle bırakma şansları sıfırdır. Çünkü güvenlik yoktur. Orada operasyonlar, SİHA’lar, birçok devletin güçleri var. Bu nedenle güvenlik sağlanmadan onları aldıkları gibi serbest bırakmaları mümkün değildir.”
Siyasal iktidarın, esir asker, polis ve MİT görevlilerinin ölümü üzerine HDP’yi kriminalize etmeye çalışması da inandırıcı görünmüyor zira geçmişteki deneyimler İHD gibi sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra HDP’nin de esirlerin serbest bırakılması süreçlerinde hükümet tarafından devreye sokulduğunu ortaya koyuyor.
İHD raporuna göre 335 kişi alıkonuldu
İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi’nin 1990-2012 yılları arasını kapsayan “PKK’nin Alıkoyduğu Kişiler Raporu”na göre 22 yıl içerisinde toplam 110 eylemde 335 kişi alıkonuldu. Bunların kategori olarak sayısal dağılımı ise şöyle:
Asker-polis: 67, Korucu: 32, İşçi-memur: 145, Siyasetçi: 15, Turist: 38, Gazeteci: 2, Sivil: 36
İlk alıkoyma eylemi
2012 yılına kadar olan bu rakamların ön plana çıkan bazılarının ayrıntıları ise şöyle:
PKK’nin ilk alıkoyma eylemi 1991 yılında gerçekleşti. 05 Ağustos 1991 tarihinde Hakkari’nin Şemdinli İlçesi Samanlı Jandarma Karakolu’na baskın düzenleyen PKK, eylem sonrası 7 askeri alıkoydu. Askerler Mehmet Çiçek, İbrahim Doğan, Hüseyin Ören, Vahit Çiftçi, M. Ali Öz, İdris Şahin ve İbrahim Kubatoğlu, 18 Ekim 1991 tarihinde götürüldükleri Zagros Dağları’nda kendilerini görüntülemek isteyen bir grup gazeteciye teslim edilerek serbest bırakıldı.
Ağustos 1991 tarihinde Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne düzenlediği ilk sınır ötesi operasyonda meydana gelen bir çatışmada Adıyamanlı er Nurettin Demir, alıkonuldu. Demir, 19 Ekim 1991 tarihinde daha önce Hakkari’nin Şemdinli İlçesi Samanlı Karakolu’nda alıkonulan 7 askerle birlikte serbest bırakıldı.
Kızılhaç’a teslim edilen askerler
16 Eylül 1991 tarihinde Bitlis’in Mutki İlçesi Çaygeçit mevkiinde Meydan Köyü’ne giden bir minibüsü durduran PKK, Astsubay Ömer Doğan ile köy korucuları Muzaffer Soyugüzel, Cevat Alkış ve Hüsamettin Demir’i alıkoydu.
25 Ekim 1991 tarihinde Hakkari’nin Çınarlı ve Çayırlı köyleri arasındaki jandarma karakoluna baskın düzenleyen PKK, eylem sonrası jandarma erler Şenol Oral, Şeref Önder ve Eyüp Kabataş’ı alıkoydu.
27 Ekim 1991 tarihinde Siirt’in Pervari İlçesi Okçular Köyü karakoluna baskın düzenlendi. Eylem sonrası jandarma er Kemal Özgenç’i yanlarına alarak olay yerinden uzaklaştı.
20 Kasım 1991 tarihinde Şırnak’ın Balveren Beldesi Milli Jandarma Karakolu Komutanı olan Astsubay Yener Soylu, bir kahvehanede oturduğu sırada PKK’liler tarafından alıkonuldu.
25 Aralık 1991 tarihinde Şırnak’ın Cudi Dağı eteklerinde bulunan Dereler Jandarma Komutanlığı’na yönelik bir eylem düzenlendi. Eylem sonrası Asteğmen Kadir Yüksel’i de yanlarına alarak olay bölgesinden uzaklaştılar.
Eylül ve Aralık 1991 tarihleri arasında gerçekleştirilen bu 5 ayrı eylemde alıkonulan askerlerin tamamı 20 Nisan 1992’de aralarında gazeteciler ve Kızılhaç Irak temsilcilerinden Shilip Hochstrasse’nin de bulunduğu heyete teslim edilerek serbest bırakıldı.
1992 yılında Van-Tatvan Karayolu’nun Sapur mevkiinde yol kesme eylemi yapan PKK’liler, yolcular arasında bulunan bir astsubay, 2 er ve 1 imamı alıkoydu. Üç kamu görevlisi daha sonra ailelerine teslim edildi.
02 Aralık 1992 tarihinde izin için gittikleri İstanbul’dan Siirt’te dönen erler Üzeyir Mahmut Orhan ve Şeref Karaman Diyarbakır Silvan arasında yol kesme eylemi yapan PKK’liler tarafından alıkonuldu. Aynı eylemde Bitlis’ten Antalya’daki birliğine gitmekte olan Cemal Alagöz aldı asker de alıkonulmuştu. 3 asker aylar sonra Diyarbakır kırsalındaki PKK kampına giden iki gazeteciye teslim edilerek serbest bırakıldı.
18 Ağustos 1993 tarihinde Batman’ın Kozluk ilçesi yakınlarında gece saat 23.00 sıralarında yol kontrolü yapan PKK’liler, Van’dan Mersin’e giden bir yolcu otobüsünde bulanan ikisi uzman çavuş 13 askeri alıkoydu. Askerler daha sonra ailelerine teslim edildi.
Eylül 1994 tarihinde Şırnak’ın Uludere İlçesi Kela Memê bölgesinde meydana gelen çatışmada sol gözünden yaralanan Asteğmen Mustafa Özülker, çatışma sonrasında alıkonuldu. Asteğmen Özülker, uzun süre PKK kamplarında kaldıktan sonra tedavisinin yapılması için Hollanda’ya gönderildi.
Aralık 1994 tarihinde Hakkâri’nin Şemdinli ilçesindeki Kürtçe adı Bêsosin olan Ortaklar Karakolu’na yönelik eylemde yaralanan İbrahim Yaylalı adlı asker, askeri birlikle irtibatı kaybetti. Uludere’ye bağlı bir köye gitmekte olan Yaylalı, bir mağarada PKK’lilerce alıkonuldu.
Bu tarihten 6 ay sonra 14 Haziran 1995 tarihinde yine Ortaklar Jandarma Karakolu’na baskın düzenlendi ve çatışma sonrası 5 asker alıkonuldu. Askerlerden İsmail Başaran ve Mehmet Sıkılgan Ağustos 1996 tarihinde serbest bırakıldı. Ramazan Çelik, Tuncay Kavaklıoğlu, Hakan Pusat ise 8 Aralık 1996 tarihinde Zeli Kampı’na giden RP Milletvekili Fethullah Erbaş ile aralarında İHD ve MAZLUMDER’in de bulunduğu sivil örgütlerden oluşan bir heyete teslim edilerek serbest bırakıldı. Aynı şekilde İbrahim Yayladı da iki yıl sonra aynı heyete teslim edilirken, Türkiye’ye döndükten sonra “Örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine konuldu. Zelê kampına giden bu heyete ayrıca 4 Temmuz 1995 tarihinde Hakkari’nin Şemdinli İlçesi Aşağı Kayalar köyünde meydana gelen bir çatışmada alıkonulan Jandarma Çavuş Tevfik Öztürk ile başka bir olayda alıkonulan er Sedat Ağca da teslim edildi.
1996 tarihinde Van’ın Özalp İlçesi kırsalında meydana gelen bir çatışmada Tokatlı er Alaattin Sürer alıkonuldu. Er Sürer, bir süre sonra serbest bırakıldı.
Ekim 1999 tarihinde Hakkari’nin Çukurca İlçesi Uzundere bölgesinde 6 korucu alıkonuldu. 6 korucu 11 Aralık 1999 tarihinde serbest bırakıldı.
Askeri teslim aldılar, davalık oldular!
18 Temmuz 2005 tarihinde Erzincan karayolunu akşam saatlerinde kesen PKK’liler, kontrol sırasında izne giden jandarma komando er Coşkun Kırandi’yi alıkoydu. Kırandi, 4 Ağustos 2005 tarihinde Dersim’in Kutu Deresi bölgesindeki Güleç Köyü kırsalında kendisini almaya giden sivil heyete teslim edildi. Kırandi’yi teslim alan İHD Bölge Temsilcisi Mihdi Perinçek, dönemin İHD Diyarbakır Şube Başkanı Selahattin Demirtaş, Dersim Belediyesi İl Encümeni Özgür Söylemez, sanatçı Ferhat Tunç, gazeteci Umur Hozatlı ile erin teslim edilişini izleyen Doğan Haber Ajansı (DHA) ve Reuters Haber Ajansı muhabiri Ferit Demir, Anadolu Ajansı (AA) muhabiri Haydar Toprakçı, Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Rüştü Demirkaya hakkında “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
9 Ekim 2005 tarihinde Şırnak’ın İdil ilçesi’nde yol denetimi yapan bir grup PKK’li, polis Hakan Açıl’ı alıkoydu. Açıl, 110 gün sonra 27 Ocak 2006 tarihinde Güney Kürdistan’ın Zaxo kenti yakınlarında İHD ve MAZLUMDER heyeti ile birlikte gelen babası Muammer Açıl’a teslim edildi.
Meclis Başkanı: keşke ölselerdi
22 Ekim 2007 tarihinde PKK’liler, Hakkari’nin Yüksekova ilçesi’ne bağlı Oremar Taburu’na düzenledikleri baskının ardından 8 askeri alıkoydu. Uzman Çavuş Halis Çağan, erler Ramazan Yüce, İlhami Demir, İrfan Beyaz, Özhan Şabanoğlu, Fatih Atakul, Fuat Başoda ve Mehmet Şenkul adlı askerleri Federal Kürdistan Bölge Hükümeti İçişleri Bakanı Hacı Mahmut Osman, Uluslararası Tolerans Başkanı Kerim Sincari ile kapatılan DTP’li milletvekilleri Osman Özçelik, Aysel Tuğluk ve Fatma Kurtulan’dan oluşan heyetle imzalanan protokolle 4 Kasım’da teslim etti. 8 asker serbest bırakıldıktan sonra Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca sorgulandı. 8 asker, “Suçun vasıf ve mahiyeti askeri disiplini aşırı derecede sarsmış olması, büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar suçunun işlendiğini gösteren kuvvetli delilerin bulunması ve izinsiz olarak başka ülkenin topraklarına geçmek” şeklindeki iddialarla 12 Kasım’da tutuklandı. İki yıl süren yargılamanın ardından askerlere ceza yağdıran mahkeme, ayrıca erlerden Ramazan Yüce ile Mehmet Şenkul, Fatih Atakul ve Özhan Şabanoğlu’na olay günü silahlarının kaybolması nedeniyle 1208 TL para cezası verdi. Dönemin Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin, askerler için, “Keşke ölselerdi de esir düşmeselerdi” şeklinde bir açıklama yapmıştı.
Müzakere sürecinin ilk adımı: askerler serbest
09 Temmuz 2011 tarihinde PKK’liler Diyarbakır-Bingöl Karayolu’nun 65. kilometresinde gerçekleştirdiği yol denetiminde Lice 2. Mekanizma Tugay Komutanlığı’nda görev yapan Astsubay Abdullah Söpçeler, Uzman Çavuş Zihni Koç ve Bingöl’ün Genç ilçesinde çalışan Sağlık Memuru Aytekin Turhan Uz’u alıkoydu. Sağlık Memuru Uz, 16 Eylül 2011 tarihinde serbest bırakıldı.
12 Ağustos 2011 tarihinde Diyarbakır Muş Karayolu’nda yol denetimi yapan PKK’liler, Muş Valiliği’nde Kaymakam adayı olan Kenan Erenoğlu ve Mardin’de 7 aylık asker olan Aykut Çelik’i alıkoydu. Er Aykut Çelik 19 Eylül 2011 tarihinde serbest bırakıldı.
09 Eylül 2011 tarihinde Van’ın Çatak İlçesi’ne bağlı Bahçelievler Mahallesi’nde Nadir Özgen adlı polis,
01 Ekim 2011 tarihinde Şırnak merkezde Kemal Ekinci adlı Uzman Çavuş,
06 Ağustos 2012 tarihinde, Diyarbakır-Bingöl karayolunda askerler Ramazan Başaran, Hadi Gizli ve Reşat Çeçan PKK’liler tarafından alıkonuldu. Bir yıl içerisinde 5 ayrı eylemde alıkonulan Kaymakam Kenen Erenoğlu, 6 asker ve polis memuru Nadir Özgen, 2013 yılında Abdullah Öcalan ile devlet arasında yapılan görüşmeler sonucu başlatılan müzakere sürecinde serbest bırakıldı. Devlet görevlileri, 13 Mart 2013 tarihinde PKK’lilerin bulunduğu bölgeye giden BDP milletvekilleri, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal ve Diyarbakır Şube Başkanı Selahattin Çoban’ın bulunduğu heyete bir protokol karşılığında teslim edildi. Bu aynı zamanda müzakereler için atılmış önemli bir adım olarak kaydedildi.
06 Haziran 2012 tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesi yakınlarında araçları durduran PKK’liler, Erzurum Narman’da asker olan jandarma er Ali Sabancı’yı alıkoydu. Er Ali Sabancı, 29 Haziran 2012 tarihinde serbest bırakıldı.
21 Haziran 2012 tarihinde Bitlis kent merkezine 20 kilometre mesafedeki Buzlupınar mevkiinde gece saat 21.00 sıralarında çıkan çatışmadan sonra PKK’liler 2 öğretmen ile Vahdettin Kaya adlı asker alıkonuldu. Alıkonulan öğretmenler Mehmet Örk ve Ömer Sürücü 25 Haziran 2012 tarihinde serbest bırakıldı. Er Vahdettin Kaya da, 13 gün sonra serbest bırakıldı.
13 Ağustos 2012 tarihinde, Van ile Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesi arasında yol kesen PKK’liler, Van nüfusuna kayıtlı Vural Minal adlı bir askeri alıkoydu. Minal iki gün sonra serbest bırakıldı.
Bu tarihten itibaren 2015 yılına kadar silahlı devlet görevlilerine yönelik kayda değer alıkonulma eylemleri pek gerçekleşmedi. Sadece 2014 yılında halen barış sürecinin devam ettiği dönemde, Diyarbakır’ın Lice ilçesi yakınlarında Uzman Çavuş İlhan Çalışkan, yapılan kalekol ve güvenlik yollarına karşı eylem yapan bir grup tarafından alıkonuldu. PKK’lilere verilen Çalışkan, 21 Haziran’da BDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Nahit Eren, KESK Dönem Sözcüsü Ramazan Kaval’dan oluşan heyete teslim edildi.
PKK’nin elinde bulunan MİT görevlileri
Gare operasyonunda hayatını kaybeden asker, polis ve MİT görevlilerinin dışında hala PKK’nin elinde çok sayıda asker, polis ve MİT görevlisi esir olarak bulunuyor.
Gare operasyonunda 4 Ağustos 2017’de Süleymaniye’nin Dokan kasabasında PKK’liler tarafından alıkonulmuş olan MİT’in Yurtdışı Etnik Bölücü Faaliyetler Başkanı Erhan Pekçetin ile MİT İnsan Kaynakları Yöneticisi Aydın Günel de hayatını kaybetti. Bu iki üst düzey MİT görevlisinin haricinde kamuoyuna yansımayan yaklaşık 20 MİT görevlisinin de PKK’nin elinde olduğu tahmin ediliyor.
(Kaynak: Gazete Duvar)