Partisinin Ankara İl Kongresi’nde konuşan HDP Eş Başkanı Pervin Buldan, Meral Akşener’in “HDP ve AKP gizli görüşüyor” iddiasına karşı “Ne gizli, ne de açık, hiçbir şekilde AKP ile görüşmemiz söz konusu değildir” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin Ankara İl Kongresi’nde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Buldan şöyle konuştu:
Siyasi iktidarların görev ve sorumluluğu ülkenin temel sorunlarına çözüm üretmek, toplumsal talepleri karşılamaktır. Halk bu nedenle bir siyasi partiye oy verir ve onu iktidar yapar.
Bir halkın kazanımları tanklarla yok edilmeye çalışıyorsa bunun adı faşizmdir
16 yıllık AKP iktidarının bu topluma verdiği nedir? Ülkeye maliyeti nedir? İçeride ve dışarıda sürekli kriz üretme, toplumu kamplaştırıp kutuplaştırma, hukuksuzluğu hukuk haline getirme, yolsuzluklarla, rantla ekonomiyi batırma, silaha, savaşa yatırım yapma AKP’nin temel görevleri arasında olmuştur. İşçinin, emekçinin, kadının ve gençlerin hakkını gasp etmek AKP’nin temel görevleri arasında olmuştur. Siyaseti tasfiye etmek, AKP’nin temel görevleri arasında olmuştur. Siyaseti tasfiye etmeyi anlamak için sadece HDP üzerinde uygulanan baskı ve zulüm politikalarına bakmak yeterlidir bizce. Bir ülkede üçüncü büyük parti olan ve bir ülkenin 6,5 milyon insanının oyunu alan bir partinin eş genel başkanları olmak üzere milletvekillerini cezaevine koyan bir anlayışı anlatmaya kelimeler yetmez. Bu ülkede siyaseti tasfiye etmek demek Demirtaş’ı, Yüksekdağ’ı cezaevine koymak demektir. Siyaseti tasfiye etmek demek halkın iradesine kayyumlarla yanıt vermek demektir. Kürt halkının kazanımlarına el koymak demektir. Bir ülkede bir partinin milletvekilleri, belediye eşbaşkanları, il örgütü yöneticileri cezaevinde rehin olarak tutuluyorsa, belediyelerine kayyum atanıyorsa, bir halkın kazanımları tanklarla bombalarla yok edilmeye çalışılıyorsa bunun adı faşizmdir, bunun adı zulümdür. Bizler AKP’nin 16 yıllık iktidarlık dönemindeki zulümlerini burada anlatmaya fırsat bulamayabiliriz. Çünkü bunları anlatmak birkaç saate sığmayacak kadar çoktur. O yüzden AKP iktidarının bu topluma uyguladıklarını anlatmayı bizler her fırsatta anlatmaya devam edeceğiz.
Kayyumlar koltuklarını HDP’li kadınlara devredecekler
31 Mart tarihinde yapılacak olan yerel seçimler bölge açısından ne kadar önemli ise batı açısından da o kadar önemlidir. Türkiye’nin doğusunda elde edilen belediyelere kayyum atayan zihniyet aynı şeyi Türkiye’nin batısında da yaptı. Ankara Belediye Başkanı’nı görevden alıp, hakkında hiçbir işlem yapmadan her şey güllük gülistanlıkmış gibi bu işi sürdürmeye çalışan bu zihniyet, ne yaptılarsa beraber yaptılar. Hukuksuzlukların altına birlikte imza attılar birlikte çaldılar, birlikte yediler, o yüzden Ankara Belediye Başkanı hakkında hiçbir işlem yapmadılar. Bugün yolsuzlukların diz boyu olduğunu Sayıştay Raporları ile de görüyoruz. Buradan halkımıza söz veriyoruz, o kayyumlar halkımızın eliyle Ankara’ya gelecekler, koltuklarını HDP’li kadınlara devredecekler.
'Bu faşizan zihniyeti yenmek istiyorsak…'
Ülkenin bütün toplumsal kesimlerine bir çağrı yapmak isterim. AKP’nin baskı ve zulüm politikasından kurtulmanın yolu demokrasiden, özgürlüklerden, bir arada yaşamdan geçmektedir. Bir arada yaşamdan yana olan tüm demokrasi güçlerinin ittifakından geçmektedir. Ankara ve İstanbul özellikle çok önemlidir. Eğer biz bu faşizan zihniyeti yenmek istiyorsak ve AKP’ye kaybettirmek istiyorsak birlikte olmanın, dayanışmanın, güç birliği oluşturmanın tam da zamanıdır.
“Kürtleri yok edeceğiz” diyen anlayışla asla görüşmeyiz
Son günlerde yaratılmaya çalışılan bir algı operasyonu ile karşı karşıyayız. Meral Akşener’in “HDP ve AKP gizli görüşüyor” iddiasına karşı şunu söylemek isterim. Ne gizli, ne de açık, hiçbir şekilde AKP ile görüşmemiz söz konusu değildir. Demirtaş’ı, Yüksekdağ’ı, Baluken’i ve tüm milletvekillerimizi cezaevinde tutan bir anlayışla asla görüşmeyeceğimizi ilan etmek isteriz. Belediyelerimize kayyum atayan anlayışla, “Kürtleri yok edeceğiz” diyen anlayış ile asla görüşmeyiz. Bizim ilkesel, asla taviz vermeyeceğimiz konuların başında bu gelmektedir. Herkesin bu konuda içi rahat olmalıdır. İmralı’da tecrit sürüyorsa, milletvekilimiz bedenini açlığa yatırıyor ve hala tahliye edilmiyorsa, AKP ile görüşecek hiçbir şeyimizin olmadığını ifade etmek isterim.
Sadece kayyum atanan illerde değil her yerde kazanacağız
Yapacak tek bir şey var, el ele yürümek. Bunu yapabilirsek bu faşizmi hep birlikte yıkabiliriz. Kadınların geleceği, gençlerin özgür yarınları ve Türkiye halklarının kazanımları için buna ihtiyaç vardır. Yerel seçimlerde birbirimize kenetlenmek zorundayız. Bu anlayışla her yeri kazanacağız. Sadece kayyumların atandığı yerlerde değil Ankara’da da, İstanbul’da da Mersin’de de, Adana’da da AKP’yi bir tabela partisi haline getirmeyi kendimize görev biliyoruz. Bunu başaramazsak bu iktidar zulmetmeye devam edecek. Fakat biz yerel seçimlerden sonraki süreçlerde de bir araya gelmenin yol ve yöntemlerini bulacağız.
Ankara il yönetimimizin de bu zorlu günlerde hep birlikte çalışarak bunun üstesinden geleceğine olan inancımı belirtmek istiyorum. Yeni seçilecek arkadaşlara başarılar diliyorum.
(Sendika.org)