1144 gündür Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin açılan dava nedeniyle hakim karşısına çıktı. Darbelere hep karşı çıktığını söyleyen Kavala hakkındaki iddiaların somut delillere dayanmadığını belirtti.
İş insanı Osman Kavala, "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve "Devletin güvenliğini ve iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek" suçlamasıyla hakim karşısına çıktı. Firari sanık eski CIA Danışmanı Henri Barkey ile birlikte yargılanan Kavala, suçlamaların somut olmadığını söylerken bütün iddiaları reddetti.
'Henry Barkey ile birlikte bir çalışmamız olmadı'
Duvar'da yer alan habere göre, Kavala duruşmada şunları söyledi: "Henry Barkey ile birlikte bir çalışmamız olmadı. Barkey ile bir lokantada tesadüfen karşılaşmam dışında hiçbir temasım, görüşmem olmadı. Benim ve Barkey'in cep telefonlarının aynı bölgede olduğu iddia edilmiştir. Ancak hiçbir zaman aynı baz istasyonundan sinyal alınmamıştır. Barkey ile aramızda herhangi bir görüşme tespit edilemediği halde Barkey ile 15 Temmuz darbe girişimini planladığım ve casusluk faaliyetinde bulunduğum suçlaması yapılmaktadır. İddianamede Adil Öksüz’ün ABD’ye gitmesiyle benim Almanya’ya gidişimin denk gelmesi temelsiz bir suçlamadır. Benim yurtdışı seyahatlerim şeffaftır. Nerede kiminle görüştüğüm bellidir. Henry Barkey ile yoğun temasta olduğuma dair de hiçbir bulgu yoktur. İddianamede aleyhime olan delillerin hiçbiri casusluk suçlamasına dayanak değildir."
'Hayatım boyunca darbelere karşı çıktım'
Kavala iddianamede yer alan suçlamaları şöyle reddetti:
"Bu iddianamedeki suçlamaların hiçbiri somut bir delile dayanmamaktadır. Bu suçlamalar sorumlu olduğum çalışmalara taban tabana zıttır. Gezi iddianamesinden alınan deliller nesnel gerçeklik gibi kullanılmış. Benim Gezi olaylarını önceden bildiğime, hükümeti devirme amacı güttüğüme, şiddet olayına destek olduğuma dair hiçbir somut delil olmamasına rağmen bu suçlamalar yapılmıştır. MASAK raporları aksini söylese de benim Gezi'yi finanse ettiğim iddia edilmiştir. Ve bu iddiaların yer aldığı Gezi davası beraatla sonuçlanmıştır. Ben hayatım boyunca darbelere karşı çıktım, ordunun siyasete müdahalesine karşı çıktık. İddianamede Adil Öksüz'ün ABD'ye gitmesiyle benim Almanya'ya gitmemin aynı döneme denk gelmesi suçlama konusu yapılmıştır."