Kader Ortakaya’nın katledilmesine ilişkin TSK, o gün hiç silah kullanılmadığını iddia ederken, görgü tanıkları akrep aracından ateş açıldığını söylüyor.
Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre Suruç'tan Kobane'ye geçerken başından vurularak öldürülen Kader Ortakaya için TSK tarafından savcılığa gönderilen yazıda o gün sınırda görevli askerlerin silah değil, biber gazı kullandığı ve bir 'kobra' aracının bulunduğu savunuldu. Ortakaya'nın IŞİD ile PYD arasındaki çatışmada seken şarapnelle ölmüş olabileceği iddia edildi. Ancak Ortakaya'nin olduğu sırada yanında bulunan kişiler sınırın Türkiye tarafında bir askeri araçtan inen askerlerin ateş açtığını ve genç kadının bu sırada vurulduğunu ifade ediyor. Suruç’tan Kobani’ye geçerken sınırda açılan ateşle hayatını kaybeden Kader Ortakaya’nın ölümüne ilişkin dosya, tam bir yıl sonra görevsizlik kararı verilerek, Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’na gönderilmişti. Suruç Cumhuriyet Başsavcılığı, ölümün askeri savcılığın görev alanında meydana geldiğini ve soruşturma yapma görevinin bu makama ait olduğunu kaydetmişti.
Ortakaya’nın katledilişinden sonra, genç kadının Kobane’de “PYD/YPG ile IŞİD terör örgütleri arasındaki çatışmalarda başına şarapnel parçası çarpması sonucu öldüğü” iddiası üzerinden soruşturma başlatıldığı anlaşıldı. Dosyaya göre, Suruç’ta bulunan Kara Kuvvetleri Komutanlığı 3. Hudut Alayı 3. Hudut Tabur Komutanlığı’ndan 16 Aralık 2014’te Suruç İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilen yazıda, Ortakaya’nın öldüğü 6 Ekim günü topluluğa altı kişilik askeri bir grubun müdahale ettiği belirtildi. Suriye’den taşların atıldığı savunularak, “Gruba gazla müdahale edilerek, grup güneye doğru dağıtılmıştır. Bunun üzerine Türkiye tarafındaki gösterici grup slogan atarak, taşlamaya başlamıştır. Kendilerine hudut hattını terk etmeleri için verilen süre dolduğundan bu grup sadece gaz kullanılarak, Yumurtalık köyüne doğru dağıtılmışlardır. Bu sırada bölgeye jandarma timleri ulaşmış ve timler bölgeyi kontrol altına almışlardır” denildi.
Görgü tanıkları: Ortakaya'yı askerler katletti
Savcılıkça ifadesine başvurulan tanık Cahit Uçar, Ortakaya ile birlikte Kobane’ye geçtiklerini, TSK’ya ait zırhlı araçların birinden silah atışlarının yapıldığını belirterek, “Askerler Türkiye sınırındaydı. Cesedin yerden kaldırılması sırasında askeriye ateşi kesti. Ceset yerden kaldırılınca ateş edilmeye devam edildi” dedi. Dosyada yer alan Dicle Haber Ajansı’na (DİHA) ait görüntülerde, ropörtaj yapılan Suriyeli Muslim Direi, “Türklerin akrep aracı süratli gitti, oraya vardı. Mermi sıktılar onlara. İki arkadaşımız yere düştü. Biz koştuk, kaldıralım dedik. O arkadaşlar kalktı, koştu. Koştuğu esnada kızı kafasından vurdu. Niçin Türkiye bu kızımızı öldürdü?” diye konuşuyor. Yine DİHA’nın konuştuğu Fevaz Muhammed Hacımdır, “Türkiye devleti ‘akrep’ ile onlara ait. Atarken biri yere düştü. Düşen kızdı” diyor. Hevaş Berker de ‘akrep’ adı verilen araçtan ateş edildiğini, Ortakaya’nın bu sırada vurulduğunu savunuyor.
Yazıda, askerlerin yalnızca biber gazı kullandıkları savunulurken, 7. Hudut Bölük Merkezi’nde bulunan bir adet “Kobra” araçla da müdahale edildiği anlatıldı. Olaya ilşikin bir kamera ya da fotoğaf kaydı bulunmadığı ifade edildi. Yazıda, “Olay öncesinde, esnasında ve sonrasında sınırın Suriye tarafından bulunan İŞİD ve PYD unsurları arasında havan, uçaksavar ve hafif silahlarla çatışma devam etmiştir” denildi.
Suruç Jandarma Komutanlığı’ndan gönderilen yazıda da “Suriye’de 24 saat boyunca her an çatışmaların yaşanabildiği, ancak Ortakaya’nın hayatını kaybettiği esnada Suriye’de çatışma olup olmadığını bilinmediği” vurgulandı.