Barış için Akademisyenlerin yargılandığı duruşmada ilk sözü alan Yrd. Doç. Muzaffer Kaya, gelirinin sorulması üzerine ‘işsiz akademisyenim’ yanıtı verdi. Kaya, “İddianamenin kötü bir özet olduğunu düşünüyorum ben bir hoca olarak 10 üzerinden 2 bile vermezdim” dedi.
Barış bildirisine imza attıkları için tutuklanan akademisyenler Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Doç. Dr. Kıvanç Ersoy, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı da bugün ilk kez yargıç karşısına çıktı. Davaya öğrenciler ve demokratik kitle örgütleri de katılım çağrısında bulundu. Dava öncesi adliye önü eylem alanına döndü
Duruşma salonuna 14.30'da getirilen akademisyenlerden ilk sözü alan Muzaffer Kaya, gelirinin sorulması üzerine 'işsiz akademisyenim' yanıtı verdi. Kaya, "İddianamenin kötü bir özet olduğunu düşünüyorum ben bir hoca olarak 10 üzerinden 2 bile vermezdim" dedi.
Kaya şöyle devam etti; "Bugün bizim nezdimizde düşünce ve ifade özgürlüğü yargılanıyor. İddianamenin kötü bir özet olduğunu düşünüyorum ben bir hoca olarak 10 üzerinden 2 bile vermezdim. Iddianamede belirtilen çözüm süreciyle, davaya konu suç isnadının bağı kurulmamıştır. Savcılık iddianameyi vikipediadaki yanlış bilgilerden yararlanarak hazırlamıştır. Dolmabahçe görüşmesi sonrası Tayyip Erdoğan bunu yanlış bulduğunu belirtmiş ve Kürt sorunu olmadığını söylemiştir. Ülkenin içine düştüğü durumun işaretlerini 7 Haziran öncesi Diyarbakır'daki mitingde patlayan bombayla gördük. Suruç ve Ankara patlamalarında yüzlerce yurttaşımız hayatını kaybetti. Ülkemiz yangın yerine döndü.
Bildirinin kaleme alındığı günlerde hükümet 90'lar konseptine geri dönüş yapmıştı. Operasyonlarda yüzlerce sivil öldürüldü. Biz bu ülkenin akademisyenleri bunca şey yaşanırken sessiz kalmayı onurumuza yediremedik.
Bildirimiz hükümete uyarı ve talep içeren bir bildiridir. Ağır insan hakları ihlallerinin durmasını istedik.Bildiri için bize kızabilir, bizi sevmeyebilirsiniz ama bildirimizde hiçbir şekilde terör örgütü propagandası yer almamaktadır. İddianamede söylediklerimiz değil, söylemediğimiz seyler yüzünden de yargılanıyoruz. Bu hukuken mümkün değildir, nokta."