Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Dijitalleşmenin asıl karanlık yüzü: Nadir metaller savaşı

    18 Eylül 2025

    Nuray Sancar: Tek adam rejiminin yıkılması faşizmin geriletilmesinin ilk şartıdır

    18 Eylül 2025

    Kent Uzlaşısı davasında 9 siyasetçinin tutukluluğu devam edecek

    18 Eylül 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Demokrasi koridorda kaldı

      18 Eylül 2025

      Gençliğimizi çalanlardan hesap soracağız!

      15 Eylül 2025

      Dilin Gücü: “Engelli” mi, “özel gereksinimli” mi?

      15 Eylül 2025

      Erken seçim, hemen şimdi!

      14 Eylül 2025

      Tek yol birlikte mücadele

      13 Eylül 2025
    • Seçtiklerimiz

      Dijitalleşmenin asıl karanlık yüzü: Nadir metaller savaşı

      18 Eylül 2025

      Yurtta grev, dünyada grev: Alpkan Birelma ile 2023 Uluslararası Grev Raporu üzerine

      17 Eylül 2025

      Zeytin katliamı kanuni olsa da gayrimeşrudur

      16 Eylül 2025

      Dünyaya kaos havası ufaktan yerleşirken

      15 Eylül 2025

      Güney Kore ‘mucizesi’nin karanlık yüzü: Otoriter kalkınma

      14 Eylül 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Nuray Sancar: Tek adam rejiminin yıkılması faşizmin geriletilmesinin ilk şartıdır

      18 Eylül 2025

      EMEK GENÇLİĞİ: Barışın inşası Türk ve Kürt işçi-emekçilerinin birliğiyle mümkün

      17 Eylül 2025

      Özgürlükçü Gençlik: Gençliğin sürece dahil olması tercih değil zorunluluktur

      15 Eylül 2025

      Gençlik Devirecek: Gençler, barışın seyircisi değil, doğrudan öznesi olmalıdır

      14 Eylül 2025

      SGDF: Gençliğin ve Kürt Halkının Talepleri Buluşturulmalı

      14 Eylül 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Murat Sabuncu’nun yayından kaldırılan veda yazısı: Karanlığa karşı, yaşamalı Cumhuriyet, yaşasın Cumhuriyet

    Murat Sabuncu’nun yayından kaldırılan veda yazısı: Karanlığa karşı, yaşamalı Cumhuriyet, yaşasın Cumhuriyet

    Siyasi Haber8 Eylül 2018
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Murat Sabuncu: Şimdi gitme zamanı. Sebebini tarih yazacak. Kimse benim ağzımdan Cumhuriyet aleyhine tek bir kelime duymayacak. Çünkü karanlığa karşı, yaşamalı Cumhuriyet, yaşasın Cumhuriyet.

    Cumhuriyet gazetesinin sahibi Cumhuriyet Vakfı yönetiminde dün gerçekleşen yönetim değişikliğinin ardından üst üste yeni görevlendirme haberleri geldi. İlk olarak Genel Yayın Yönetmenliği’ne bu görevi sürdürmekte olan Murat Sabuncu’nun yerine Haber Koordinatörü Şefi Aykut Küçükkaya’nın getirildiği açıklandı. Bu gelişmenin ardından görevden ayrılan Sabuncu bir veda yazısı yazdı ancak gazetenin internet sitesinde kısa bir süre yayınlanan yazı daha sonra kaldırıldı. Sabuncu’nun “Karanlığa karşı yaşasın Cumhuriyet” başlıklı yazısı şöyle:


    Sabahları erken saatte gazeteye geldiğimde beşinci kattaki odama çıkmadan önce girişin hemen altındaki “Cumhuriyet Müzesi”ne inerim. 1800’lerin sonundan kalma Lipotype baskı makinesinden gazetenin kurucuları Nadi Ailesi’nin kişisel eşyalarına pek çok özel hatırayı barındırır orası. Tabii İlhan Selçuk’tan Uğur Mumcu’ya Ahmet Taner Kışlalı’dan Onat Kutlar’a bu gazetenin bugünlere ulaşmasını sağlayan simge isimlerin izlerine de rastlarsınız… Müzenin iç kısmında mütevazı görünümlü, beyaz boyalı kilitli bir kapı vardır. Oradan içeriye küçük bir odaya girersiniz. Oda küçüktür ama orada büyük bir tarih yatar. Cumhuriyet Gazetesi’nin kurulduğundan bu yana çıkan tüm sayılarının olduğu ciltler burada durur. Eski yazıdan Latin harflerle yeni yazıya, hatta bir dönem yarı eski-yarı yeni yazıyla çıkmış gazeteler. 1928’lerde hemen her kahvede biraz da yeni harflere alışılması için bulundurulan bir gazete. Kurucu iradenin; Mustafa Kemal Atatürk’ün isteğiyle İstanbul’da yaşama geçen gazete, ama hep ve daima halkın gazetesi. Bu ülkenin kuruluşuna şahitlik etmiş o küçük odadaki o gazete arşivinin arasında dolaşmak hep dizlerimi titretir. Gazetede yayınla ilgili kritik bir karar alacağım zaman o odaya girer kapıyı kapatır ve kendi kendime derim ki; “bu gazetenin kuruluşuna, kurucusuna, her dönem bedel ödemiş gazetecilerine yakışır bir duruş sergile. Endişe etme, diyeceğin sözden geri durma, hak ve özgürlüklerin peşinde ol. Bedeli ne olursa olsun. ”


    Bu size ilk ve son editör yazım. 4 yıl 1 aydır gururla çalışıyorum Cumhuriyet’te. 25 aydır genel yayın yönetmeniyim. Bu sürenin 17 ayı hapiste geçti. 2 aylık yayın yönetmeniyken tutuklandım 9 Mart’ta tahliye oldum, o gün bugündür tam altı aydır her gün gazetedeyim. Cumhuriyet Davası’nda üzerimize atılan iftiralardan, başroldeki oyunculardan ya da figüranlardan bahsedecek değilim. Zaten tarih bunu yazdı, bilinmeyenler de er ya da geç yazılacak. Burada size nasıl bir duyguyla gazete yaptığımızı anlatacağım. Cumhuriyet’i her gün, tarihsel geçmişiyle de uyumlu şekilde “sesi kısılanların sesi, saklanmak istenenlerin cesurca gösterildiği” gazete olarak yaptık. Herkesin “kendi sesine âşık olduğu” bu zorlu süreçte farklı seslerin bir arada varolduğu entelektüel bir yapı kurguladık. Kim haksızlığa uğruyorsa; hangi mahalleden olduğuna ya da kişisel dostluklara bakmadan tüm objektifliğimizle, gazetecilik ve evrensel değerler ekseninde haberini yaptık. Mağdurun kimliğine bakmadık. Çoğunlukla iktidarın, zaman zaman da “mahallesinden alkış almak için kılıç sallayanların” saldırısına uğradık. Ama doğru ve vicdanlı habercilikten, haksızlığa uğrayanın sesi olmaktan asla vazgeçmedik.


    Son dönemde ülke, akademisinden medyasına iş insanından edebiyatçısına kadar “korkuyla karışık” büyük bir suskunluk içinde. Bu suskunluk ülkenin üzerine uğursuz bir sis bulutu gibi çökmüş durumda. Böyle bir ortamda nefes borusu olmaya çalıştık okurlarımıza. Kişisel tarihimde 28 Şubat sürecinde özgürlükleri ellerinden alınmış başörtülü evlatlarla yan yana durmak da var, Gazze’ye insani yardıma giden Mavi Marmara gemisindeki kayıpların ardından kahrolmak da. Zulme, baskıya uğrayan Kürt siyasetçilerinin haberlerini yapmak da var, “barış sürecine umutla inanmak da…” Bir dönem iktidarın ortağı olan Gülencilerin eline geçirdiği yargı eliyle yaptıkları infazlara karşı çıkan bir avuç insan içinde yer almak da var, onların iftirasına uğrayan meslektaşlarımın Silivri’deki görüşçüleri arasında yer almak da…

    15 Temmuz darbe girişimine diğer tüm darbelere olduğu gibi ilk andan itibaren karşı çıkmak da var… 20 Temmuz’dan sonra inşa edilen sivil baskıya karşı direnmek de… Direnmenin bedelini ödemek de…


    Gözaltından tutuklanmaya götürülürken adli kontrolle serbest bırakılan iki meslektaşımız oldu. Biri Aydın Engin’di. Benimle vedalaşmaya geldiğinde onun kulağına iki cümle fısıldadım: Ağabey okurlarımıza selam söyle, biz kimsenin önünde eğilmeyiz, sadece onların, halkımızın karşısında saygıyla eğiliriz…


    Sevgili okurlar o günden bugüne söz verdiğimiz gibi kimsenin karşısında eğilmedik. Cumhuriyet bir ışık olsun diye, meslek ilkelerimiz ve geleneklerimiz çerçevesinde gazetecilik yaptık. Şimdi gitme zamanı. Sebebini tarih yazacak. Kimse benim ağzımdan Cumhuriyet aleyhine tek bir kelime duymayacak. Çünkü karanlığa karşı, yaşamalı Cumhuriyet, yaşasın Cumhuriyet. Hoşçakalın…

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Küresel Sumud Filosu Gazze yolunda

    17 Eylül 2025

    İsviçre Federal Parlamentosu’nda 1915 soykırımları Konferansı: Tarihi tanımanın önemi ele alındı

    17 Eylül 2025

    SGDF: Gençliğin ve Kürt Halkının Talepleri Buluşturulmalı

    14 Eylül 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Ömer Bölüm

    Demokrasi koridorda kaldı

    Yunus Emre Özel

    Gençliğimizi çalanlardan hesap soracağız!

    Elif Gamze Bozo

    Dilin Gücü: “Engelli” mi, “özel gereksinimli” mi?

    Ekim Veyisoğlu

    Erken seçim, hemen şimdi!

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Siyasi Haber

    Dijitalleşmenin asıl karanlık yüzü: Nadir metaller savaşı

    Siyasi Haber

    Yurtta grev, dünyada grev: Alpkan Birelma ile 2023 Uluslararası Grev Raporu üzerine

    Çiğdem Toker

    Zeytin katliamı kanuni olsa da gayrimeşrudur

    Akdoğan Özkan

    Dünyaya kaos havası ufaktan yerleşirken

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Metal işçisi yoksullaşıyor

    14 Eylül 2025

    AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan TSE’deki grev 60 gün yasaklandı

    13 Eylül 2025

    İzmir’de DİSK/Genel-İş yöneticileri gözaltında: “Erdoğan’a hakaret” suçlaması

    12 Eylül 2025
    KADIN

    Kadın avukata komşu tacizi: “Evimde yalnız kalmaya korkuyorum”

    14 Eylül 2025

    Ağustos ayında 28 kadın katledildi, 25 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti

    6 Eylül 2025

    Eline, beline sahip çıkmayanlar itibardan olacaklar

    3 Eylül 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.