Münih’te bu yıl 53’üncüsü düzenlenen NATO Güvenlik Konferansı, “NATO’ya karşı Barış – Savaşa Hayır!“ şiarıyla protesto edildi
Uluslararası birçok sivil toplum kuruluşu, gençlik örgütü, parti ve sendikaların yer aldığı, “NATO Güvenlik Konferansına karşı Platform”un gerçekleştirdiği mitingle protesto edildi. Bu yılki protestoların çağrısı "NATO’ya karşı Barış – Savaşa Hayır!“ mottosuyla yapıldı.
Karl Meydanı'nda biraraya gelen savaş karşıtları, NATO’yu ve saldırgan politikalarını protesto etti. NATO-Güvenlik Konferansına Karşı Birlik’in düzenlediği protestolarda onlarca kuruluş yer aldı.
Gösterilere 4 bin civarında kişi katılırken Stauchus ila Marienplatz arasında insan zinciri gerçekleştirildi.
Almanya Göçmen İşçiler Federasyonu (AGİF), Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu (ATİF), Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) ve Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) protesto öncesi yaptıkları çağrılarla, aktif bir şekilde konferansı protesto edeceklerini açıklamıştı. Yine gösteriye Emek ve Özgürlük Cephesi, Nav-Dem, TKP, Haziran Hareketi de katılırken, kuruluşunu yeni ilan eden HDK Münih’in çok sayıda döviz ve pankartla katılması dikkat çekti. HDK-Münih’in Almanca “Türkiye’de OHAL’e hayır” pankartı Alman medyasının da ilgisini çekti.
SYKP Almanya Örgütü tarafından protesto yürüyüş ve mitingine yapılan çağrıda “Savaş Örgütü NATO’ya hayır! Tüm uluslardan Savaş Karşıtlarını, NATO’yu ve saldırgan politikalarını protestoya çağırıyoruz!“ dendi.
Stachus meydanında gerçekleştirilen başlangıç mitinginde yapılan konuşmalarda, NATO’nun savaş politikaları eleştirilirken “NATO tamamen dağıtılmalıdır” dendi.
Daha sonra şehir içinde yürüyüşe geçen kitleyle, Marienplatz’da bir miting daha gerçekleştitildi. Burada yapılan mitingte kitle daha artarak 3 bini geçti. Konuşmacılar arasında Sol Parti Milletvekili Sevim Dağdelen’in konuşması büyük ilgi gördü. Dağdelen, Alman devletinin Türkiye’ye verdiği desteği eleştirirken, silah satışının da milyarlarca euro daha artmasını eleştirdi. Dağdelen, Merkel’in Erdoğan hükümetine destek vermesinin de anlaşılmasının mümkün olmadığını belirterek, konuşmasının bu konudaki içeriği de, insan haklarını hiçe sayanlara karşı çıkılması gerektiğiydi. “Ajanlık” konusuna da değinen dağdelen, bu konuda da Alman hükümetinin gereken adımı atmadığını söyledi.
90 ülkeden siyasi temsilci ve askerler katılıyor
NATO Güvenlik Konferansı, her yıl Şubat ayında 4 gün gün boyunca Münih kentindeki Bayerischer Hof otelinde toplanıyor. 90 ülkeden yüksek rütbeli askeri uzman ve siyasi temsilci katıldığı konferans her yıl gelenekselleşmiş bir şekilde kentte düzenlenen büyük bir miting ile protesto ediliyor.
Dünya gündeminde öne çıkan gelişmelerin tümü, Münih’de de ele alıncak: Donald Trump’ın ABD Başkanı seçilmesi, İngiltere’nin AB’den ayrılması, NATO ittifakı içindeki anlaşmazlıklar, olası ticaret savaşları, mülteci sorunu, Suriye’deki iç savaş, Çin ve Kuzey Kore odaklı Asya-Pasifik bölgesindeki gelişmeler, siber güvenlik, Ortadoğu barış süreci, Avrupa ve dünyada yükselişe geçen milliyetçi akımlar, Ukrayna krizi ve dünya genelinde artan terör tehlikesi, konu başlıklarından sadece birkaçı.
Münih Güvenlik Konferansı, güvenlik politikasıyla ilgili en etkin kişilerin bir araya geldiği tek uluslararası platform özelliğini taşıyor. Hatta aralarında anlaşmazlıklar bulanan ülkelerin güvenlik uzmanları ve politikacıları bile burada buluşuyor.
Bu yıl 53’üncüsü düzenlenen Münih Uluslararası Güvenlik Konferansı’na tüm dünyadan 500’ün üzerinde politikacı, bürokrat, güvenlik uzmanı, uluslararası örgüt temsilcisi ve araştırmacı katılıyor. ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Almanya Başbakanı Angela Merkel, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu katılımcılardan sadece bazıları. Toplam 16 devlet başkanı, 15 başbakan, 47 dışişleri bakanı, 30 savunma bakanı, 90 dolayında milletvekillinin yanı sıra uluslararası kuruluşlardan 59 temsilcinin konferansta olacağı teyit edildi.
(AVRUPAFORUM)