IŞİD çetelerine karşı YPG saflarında savaşırken yaşamını yitiren MLKP savaşçısı Suphi Nejat Ağırnaslı (Paramaz Kızılbaş) Kadıköy’de binler tarafından anıldı. Yoğurtçu parkından İskele Meydanı’na yürüyen binlerce insan, Nejat’ın “Her bir yürek devrimci bir hücredir” sözünü slogan şekilde getirerek, “Paramaz İzindeyiz” mesajını verdi.
Nejat’ın babası Hikmet Acun ile Annesi Nuran Ağırnaslı ve arkadaşlarının ön saflarda yerini aldığı anmada, DBP İstanbul İl Eşbaşkanı Emrullah Bingül, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Şamil Atlan, ESP Genel Başkanı Sultan Ulusoy, SYKP Parti Meclisi üyesi Mustafa Kaçaroğlu’nun yanı sıra HDP, DBP, SDP, KESK Şubeler Platformu, SODAP, EMEP, Çerkez Sosyalistleri gibi çok sayıda sosyalist örgüt ve sendika da katıldı. YPG ile MLKP bayraklarının dalgalandığı yürüyüşte, Paramaz’ın dev posteri üzerine “Suphi Nejat ölümsüzdür”, “Paramaz Kızılbaş’ın izinde Kobanê’de direnişe” yazılı pankartlar açıldı. Rojava marşı eşliğinde Yoğurtçu parkından İskele Meydanı’na yürüyen binler, son sözü direnenlerin söyleyeceğini vurgulandı.
İskele Meydanı’nda Kobanê direnişinde şehit düşen Suphi Nejat Ağırnaslı, Axîn Merkan, Serkan Tosun ve tüm YPG’li savaşçılar için yapılan bir dakikalık saygı duruşu sonrası ilk sözü Nejat’ın babası Hikmet Acun aldı. Devrimlerden vazgeçildiği ve kopyaya döndüğü bir çağda Nejat Kobanê’ye giderek sosyalistlere “Devrimci nasıl olunur? Devrim nerededir? Bizim devrimiz nerededir?” sorusunu sorduğuna dikkat çeken Acun, “Nejat Kobanê’ye bir devrimci olarak gitti. Bir komünisti o bir radikal değil. Orayla bir radikal olarak ilişkilenmedi kafasında taşındığı düşüncenin sistematiğinin kaçınılmaz bir sonucu olarak gitti Kobanê’ye. Nejat Kobanê’ye giderek tüm sosyalistlere , “Kobanê de bir var oluş savaşı verilirken biz neresindeyiz?” sorusunu sordu. Orada bir gelecek inşa etmeye çalışan bir halk kendi varlığını direnerek üretmeye çalışırken, biz neredeyiz ? sorusuydu bu. Daha doğrusu soru, Kobanê’ye sıkılan kurşun Türkiye solunun neresinden geçer? Sorusuydu bu. İnternasyonalist görev neydi? Biz onu neye uğrattık? Beki o bizi devrimci olarak tamamlayan şey nedir o zaman.Nejat işte ölümü ardında bu soruları bıraktı” şeklinde konuştu.
Nejat’ın Kürt halkının sahici bir dostu olduğunu vurgulayan baba Acun, “Hiçbir zaman onlardan itibar devşirmeye tenezzül etmedi. Kürtlere ayar vermedi. Nejat Kürt hareketini siyasi olarak en sert eleştirdiği dönemde Kandil’deydi. Eleştirirken onların yanında olmayı da gösterdi. Nejat Kürtleri eleştirirken Kobanê’deydi. Nejat böyle vardı böyle gitti, böyle öldü” dedi.
Hikmet Acun’dan sonra söz alan Nejat’ın annesi Nuran Ağırnaslı “Oğla ağıt” türküsünü söyleyerek seslenmesi herkesi duygulandırdı. Nuran Ağırnaslı’ın ardından sözü DBP İstanbul İl Eşbaşkanı Emrullah Bingül aldı. Nejat’ın Kürtlerin sahici dostu olduğunu vurgulayan Bingül, bu dostluğunu yaşamıyla ödediğini söyledi. Nejat’ın aynı zamanda Rojava’da yaşanan devrimi Ortadoğu halklarının geleceğini ortaya koyduğunu bildiği için orada şehit düştüğünü vurgulayan Bingül, “Evet Rojava’da öyle bir devrim, öyle bir gelecek veriyor ki emperyalistler ve maşaları korkar hale düştüler” dedi. Bingül, Rojava devriminde bedenini siper eden herkese teşekkür etti.
Emrullah Bingül’ün ardından ise sözü ESP Genel Başkanı Sultan Ulusoy ise, Paramaz yoldaşın tüm Ortadoğu’nun şehidi olduğunu hatırlattı. Paramaz’ın tüm insanlığa bir kere daha insan olmayı hatırlattığını vurgulayan Ulusoy, “Paramaz yoldaş tüm gerçek aydınlara, komünistlere, işçi ve emekçilere insanlığın bugün ezilen Kürt halkının yanında olmaktan geçtiği gerçeğini bir kez daha vurguladı” dedi.
Nejat’ın Boğaziçi Üniversitesinden arkadaşlarına bıraktığı mektubun okuduğu anmada, Suruç sınırında nöbet tutan halk ile Hasan Polat ile Muhabet Kurt’un MLKP tutsakları adına gönderdiği mesajlar da okundu. Anma, “Her bir yürek devrimci bir hücredir” sloganları eşliğinde sona erdi. (ANF)