Gazeteci Metin Göktepe bundan tam 18 yıl önce, 8 Ocak 1996’da gözaltında katledildi. Göktepe bu sabah mezarı başında anıldı.
Gözaltında öldürülüşünün 18. Yılında ailesi, çalışma arkadaşları, meslektaşları, basın meslek örgütlerinin temsilcileri ve dostları, Göktepe’yi mezarı başında yalnız bırakmadı. Göktepe’nin mezarında “Bu yürek susmayacak” Metin Göktepe ölümsüzdür” Tutuklu gazeteciler serbest bırakılsın” yazan dövizler dikkat çekti.
Öte yandan meslektaşları da Göktepe’yi yalnız bırakmadı. Gazeteciler Metin Göktepe’ye; onun uğrunda öldüğü ilkesel, dürüst, cesur gazetecilik anlayışına sahip çıkacaklarının sözünü verdi.
“O cenazeleri ben izlemeliyim diye gitmişti”
Göktepe, 8 Ocak 1996 tarihinde cezaevinde öldürülen iki tutuklunun cenazesini izlemek için görevi başındayken polislerce bin kişiye yakın insanla gözaltına alınmıştı. “Gazeteciye özel muamele” diyen polisler tarafından gözaltında dövülerek öldürüldü. Dönemin İçişleri Bakanı Teoman Ünüsan 11 Ocak 1996 günü 32. Gün programında şöyle demişti: “Konuyla ilgili tam bilgim yok. Ancak son gelen bilgiler Metin Göktepe’nin duvardan düşerek öldüğü şeklindedir.”
Göktepe’nin meslektaşları ve annesi Fadime Göktepe sorumluların yargılanması için mücadele etti. 4 yıl süren davada Şubat 1999 yılındaki mahkemede alınan kararla 11 memurdan altısına 7 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. Ancak, usül yönünden bozulan dava 5 Mayıs 1999′da altı memurdan beşinin cezası Yargıtay tarafından onanmış sanık emniyet amirine verilen ceza esastan bozulmuştur. Kamuoyunda Rahşan affı diye bilinen afla şartlı tahliyeden yararlanan polisler toplam 1 yıl 8 ay yattı.
siyasihaber.org