Mesleki Eğitim Merkezleri’nde (MESEM) çalışırken hayatını kaybeden çocuklara dikkat çekmek için gençlik örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler Milli Eğitim Bakanlığı önünde bir araya geldi. Eylemde, çalışırken yaşamını yitiren çocuk işçilerin isimlerinin ve fotoğraflarının yer aldığı dövizler taşındı.
“KATLEDİLEN ÇOCUKLAR İSYANIMIZDIR”
Eylem boyunca “Katledilen çocuklar isyanımızdır” ve “İnsanca bir yaşam istiyoruz” sloganları atıldı. Basın açıklamasını kitle adına Arda Özbayır okudu.
Özbayır, 2025 yılı içerisinde şu ana kadar en az 91 çocuğun çalışırken hayatını kaybettiğini belirtti. Son dönemde art arda yaşanan çocuk işçi cinayetlerini hatırlatan Özbayır, çocukların yalnızca ağır ve güvencesiz koşullarda çalıştırılmadığını, aynı zamanda cinsel istismara da maruz kaldığını ifade etti.
“MESEM SÖMÜRÜ ÇARKININ PARÇASI”
MESEM’lerin ve kayıt dışı çalışma alanlarının yarattığı tabloya dikkat çeken Özbayır, şu ifadeleri kullandı:
“MESEM’lerde, merdiven altı atölyelerde, fabrikalarda, tarlalarda devlet eliyle aklanmaya çalışılan çocuk işçiliğin yarattığı tablo gayet açık. Sermayenin kârını artırmak için gereken işgücü; güvencesiz koşullarda çalışan çocukların, kadınların, işçilerin ve göçmenlerin kanıyla karşılanıyor. Öğrenciler her geçen gün geleceksizleştirilirken, devlet eğitimi sermayenin çıkarları için organize etmeye devam ediyor.”
Özbayır, MESEM sisteminin öğrencileri düşük ücretlerle tehlikeli koşullara ittiğini vurgulayarak, “Henüz lisede meslek öğrenmeye giden çocuklar, 11 bin TL karşılığında ölüme sürükleniyor” dedi.
“ÇOCUK İŞÇİ SAYISI ARTIRILMAK İSTENİYOR”
Açıklamada, yaşanan tüm çocuk işçi ölümlerine rağmen Milli Eğitim Bakanlığı’nın çocuk işçiliğini azaltmak yerine yaygınlaştırmayı hedeflediği belirtildi. Özbayır, mevcut tabloyu şu sözlerle eleştirdi:
“Bu düzen bizi yaşamaya değil, sadece hayatta kalmaya mahkûm ediyor. Emekçiler yoksulluk altında eziliyor, güvencesiz çalışıyor, ölüyor; haklarını aradıklarında grevleri yasaklanıyor. Kadınlar katlediliyor, cezasızlık sürüyor. LGBTİ+’ların varoluşu hedef alınıyor. Deprem suçluları yargılanmadan serbest bırakılmak isteniyor. Doğayı savunan köylüler jandarmayla karşı karşıya kalıyor.”
MÜCADELE ÇAĞRISIYLA SONLANDI
Açıklama, çocuk işçi ölümlerinin kader olmadığı vurgusuyla ve MESEM’lerdeki sömürü düzenine karşı mücadeleyi büyütme çağrısıyla sona erdi.
