Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Yeni Şafak’ta Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) üzerine yayınlanan yazısında çocuk işçiliğinin üretime nasıl entegre edildiğini anlatırken, Eğitim Sen ve Eğitim-İş MESEM’in çocuk emeğinin sistematik sömürü aracı olduğunu açıkladı.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Yeni Şafak’taki MESEM’i öven yazısında AKP iktidarı ile birlikte “ahilik” geleneğini nasıl yaygınlaştırdıklarını anlattı.
Tekin, çocukların çalıştırılmasına henüz ortaokuldan başlanmasını “erken yaşta yönlendirme” adı altında överken 2016 yılında çıraklık eğitiminin örgün eğitime dâhil edilmesiyle birlikte mesleki eğitim merkezlerinin, lise diploması veren kurumsal yapılara dönüştürülerek eşitlik sağlandığını iddia etti.
MESEM’i “Üreten Okullar” modeli olarak tanımlayan Tekin, mesleki eğitimdeki çocukların çalıştırıldığı işletmelere sunulan teşviklerden de övgüyle bahsederek özellikle yoksul kesimden gelen çocuk işçilerin MESEM aracılığıyla sermayenin nitelikli iş gücüne dönüştürüldüğünü ileri sürdü.
Eğitim Sen: MESEM ucuz ve güvencesiz çocuk işçi emeği sömürüsü
Eğitim Sen’in “Mesleki Eğitim Merkezleri ile Ne Amaçlanıyor” başlıklı raporunda MESEM programı ile “Mesleki Eğitim Merkezlerinin (MESEM) yaygınlaştırılması ve meslek lisesi öğrencilerinin işletmelerde ucuz işgücü olarak çalıştırılmasının önü açılmıştır” deniliyor.
Mesleki eğitim merkezi programında haftada 1 gün okulda teorik eğitim, 4 gün ise işletmede beceri eğitimi adı altında yasal sınırın üzerinde fiilen işçi olarak çalıştırılan MESEM öğrencilerine asgari ücretin üçte biri oranında ücret ödeniyor.
Eğitim-İş: Eğitim adı altında sömürü
Eğitim-İş Genel Başkanı Özbay ise, “Kağıt üzerinde mesleki eğitim gibi gösteriliyor ama gerçekte yoksul çocuklarını ucuz iş gücüne dönüştüren bir proje. Stajyer desen stajyer değil, öğrenci desen öğrenci değil. 14- 15 yaşındaki çocuklar işçi statüsünde, güvencesiz koşullarda çalışıyor. Eğitim adı altında sömürü var” diye anlatıyor MESEM’i.
Filiz Gazi, “MESEM Dosyası 1: Milli Eğitim Eliyle Yoksul Çocukları Ucuz İşgücüne mi Dönüştürüldü?” başlıklı yazısında “Son yıllarda hızla yaygınlaştırılan Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM), görünürde “gençleri meslek sahibi yapma” amacıyla tanıtılsa da, gerçekte çocuk emeğinin sistematik biçimde sömürülmesinin yeni aracı haline geldi” diyor.
