Maliye Bakanı Şimşek, özellikle hukukun iyi işlediği ülkelerde iş yapmanın daha kolay olduğunu, ancak bu ülkelerde de kar marjlarının diğer ülkeler kadar yüksek olmadığını söyledi.
Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın dahil olduğu BRICS'in 2014 yılında kurduğu Yeni Kalkınma Bankası'na (NBD) Türkiye'nin de üye olması gündemde. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Onların vereceği projelerden yararlanmak için üye olunması gerekiyor. Sırf onun için şu anda ciddi ciddi üye olmayı değerlendiriyoruz" diye konuştu.
Türkiye Müteahhitler Birliği'nin (TMB) 32. Olağan Genel Kurulu'nda açıklamalarda bulunan Şimşek, özellikle hukukun iyi işlediği ülkelerde iş yapmanın daha kolay olduğunu, ancak bu ülkelerde de kâr marjlarının diğer ülkeler kadar yüksek olmadığını söyledi.
Bu anlamda yeni gelişen ülkelere ve Afrika'ya da odaklanacaklarına işaret eden Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Biz 2007 yılında Afrika Kalkınma Bankasına, Afrika Kalkınma Fonuna üyeliği neden gündeme getirdik, neden üye olduk? Sırf o kaynaklardan faydalanmak için. BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) ülkelerinin kurduğu yeni bir kalkınma bankası var. Onların vereceği projelerden yararlanmak için üye olunması gerekiyor. Sırf onun için şu anda ciddi ciddi üye olmayı değerlendiriyoruz. Sırf sizin önünüzü açmak için. Çin'in liderliğinde geçen sene kuruluşu tamamlanan bir altyapı yatırım bankası vardı, biz ona da üye olduk. Amacımız yatırım, kalkınma bankaları, altyapı fonları tarafından finanse edilen projelerde sizin de rahat bir şekilde gidip katılabilmeniz, orada proje almanız halinde bunun finansmanının sağlanması."
'Dünyada hala para bol, kaynak çok'
Sektör ve dünya ekonomilerinin gelişmesi açısından, sermayenin önemli bir bileşen olduğunun altını çizen Şimşek, şöyle devam etti: "Dünyada hala para bol, kaynak çok. Bütün mesele, o kaynağı çekebilmek. Şu anda küresel olarak şirketlerin, fonların 8 trilyon dolar nakitte duran parası var, 8.5 milyon dolar da eksi faize sahip, yani negatif getirisi olan kağıtlarda, yani 16.5 trilyon dolar eksi faiz veya sıfır faizde duruyor. Bir de 24 trilyon dolar çok düşük faizli devlet kağıtlarında var. Toplamda 40 trilyon doların üzerinde aslında çok hızlı şekilde yatırıma dönüşebilecek, yüksek getirisi ve güven veren sektör veya ülke olursa, paranın akabileceği ciddi bir kaynakla karşı karşıyayız. Dolayısıyla, bu dönemde önemli olan ülkelerin kendi evlerini düzene koyması, reform yapması ve var olan kaynakları çekmesidir."
(Sputnik)