OECD’nin 2024 yılı İklim Eylemi Gözlemcisi Raporu (“The Climate Action Monitor 2024”), dünya genelinde artan iklim felaketleri ve sera gazı emisyonları üzerine çarpıcı veriler sunuyor. Rapora göre, 2024 yılında kaydedilen rekor sıcaklıklar ve iklimle ilgili felaketler, acil önlem alınmazsa gezegenimizin şöyle bir gelecekle karşı karşıya kalabileceğini ortaya koyuyor: şiddetlenen kürel ısınma, eşik noktalarının geçilmesi ve geri dönülmez zararlar.
Ekstrem hava olayları artışta
Rapora göre, küresel ortalama sıcaklıklar 2024 boyunca sanayi öncesi dönemin 1,5°C üzerinde seyretmiştir. Bu sıcaklık artışının etkisiyle çeşitli bölgelerde rekor seviyelerde kuraklıklar, seller ve orman yangınları meydana gelmiştir. Kanada’daki 2024 orman yangınları, şimdiye kadar kaydedilen en yıkıcı yangınların başında gelirken, Orta Avrupa’daki seller, son 300 yılın en yüksek zararlarını ortaya çıkarmıştır.
Sera gazı emisyonları azalmıyor
OECD ve ortak ülkelerin toplam sera gazı emisyonları, 2022-2023 arasında %1,3 oranında artış göstermiştir. Paris Anlaşması’nın 1,5°C hedefine ulaşabilmek için 2030 itibariyle emisyonların %43 oranında azalması gereklidir. Ancak mevcut emisyon azaltım hedefleri, bu çızginin çok uzağında kalmaktadır.
Politika eylemleri yetersiz
Raporda, İklim Eylemi Politika Ölçüm Çerçevesi’ne (CAPMF) göre, ülkelerin iklim politikalarındaki yoğunluğun 2023 yılında sadecce %2 oranında arttığı belirtiliyor. İklim politikası çabalarındaki bu duraklama, Paris Anlaşması’nın hedeflerinden uzaklaşıldığının önemli bir göstergesi olarak dikkat çekiyor.
Adımlar daha çevik olmalı
OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann, “Hükümetlerin politikalarını daha etkili, tutarlı ve kapsayıcı hale getirmesi gerekiyor” diyerek, emisyon azaltım hedeflerinin yasal çerçevelerle desteklenmesi gerektiğini vurguluyor. Halen net sıfır hedeflerini yasal olarak taahhüt eden ülkeler, küresel emisyonların yalnızca %16’sını oluşturuyor.
Kapsayıcı çözümler ön plana çıkmalı
OECD, hükümetlere daha iyi iklim politikaları için veri ve analiz sağlama konusunda desteğini sürdüreceğini belirtiyor. Ancak her ülkenin çevresel ve ekonomik koşullarına uygun, özelleştirilmiş bir yaklaşımı benimsemesi şart. Fosil yakıt tüketiminin azaltılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaşması ve ormansızlığın önlenmesi bu noktada kritik adımlar olarak belirtiliyor.
Son söz
OECD’nin bu raporu, küresel çapta hükümetler, özel sektör ve toplumlar arasında daha iyi koordine edilmiş bir eylem ihtiyacının altını çiziyor. Hızlı hareket edilmezse, küresel ısınma etkileri geri dönülmez bir noktaya ulaşabilir.
(Gaste Avrupa)