Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği 1. Sınıf öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın Gezi olayları sırasında dövülerek öldürülmesiyle ilgili davanı nakli nedeniyle baba Şahap Korkmaz’ın Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı bireysel başvurusu oy çokluğu ile reddedildi. AYM, kararına “Başvuru yollarının tüketilmemiş olmasını” gerekçe gösterdi. Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, Ali İsmail Korkmaz’ın, Eskişehir’de katıldığı Gezi Parkı odaklı eylemde, aralarında kolluk görevlilerinin de olduğu bir grup tarafından darp edildikten 37 gün sonra hayatını kaybettiği hatırlatıldı.
Olayla ilgili dördü polis memuru sekiz sanık hakkında kamu davası açıldığı belirtilen kararda, kamu güvenliğinin sağlanması için davanın nakline karar verilmesi amacıyla dosyanın Adalet Bakanlığına gönderildiği, Bakanlığın davanın nakline karar verilmesini Yargıtay’dan talep ettiği anlatıldı. Karara göre, Yargıtay 5. Ceza Dairesi, Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın Kayseri Ağır Ceza Mahkemesine nakline karar verdi.
Ali İsmail Korkmaz’ın babası Şehap Korkmaz’ın, nakil kararına yönelik itirazlarının karara bağlanması için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi amacıyla yaptığı başvuru, Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin kararıyla kamu davasının nakli kararına itirazın mümkün olmadığı belirtilerek incelenmeksizin reddedildi.
Anayasa Mahkemesi Üyesi Osman Paksüt, bu karara katılmayarak karşı oy kullandı. Paksüt, karşı oy gerekçesinde, Yargıtay’ın davanın nakli istemi üzerine vereceği kararın, Adalet Bakanlığının istemini otomatik olarak sonuca bağlamaktan ibaret olmadığını, diğer yargı kararları gibi gerekçe yazılması gerektiğini savundu. Olayda başvurucunun nakil konusunda görüşünün alınmamasının “silahların eşitliği” ilkesine aykırı olduğunu ifade eden Paksüt, “silahların eşitliği” ilkesi göz ardı edilerek soruşturma ve kovuşturma yürütülmesinin hak ihlaline yol açacağını kaydetti. Paksüt, ayrıca, Yargıtay’ın kararına karşı itiraz edecek başka bir merci bulunmadığını, bu nedenle başvuru yollarının tüketilmediğinden söz edilemeyeceğini ileri sürdü. (DHA)