Eğitim-Sen, Kocaeli Üniversitesi’nde 19 araştırma görevlisinin işine son vermesine yönelik bir açıklama yayımladı.
Birgün'ün Haberine göre: Yapılan açıklamada ÖYP programlarının sona ermesini gerekçe gösterilerek işlerine son verilen 19 akademisyen için desteğin süreceği belirtildi.
Eğitim-Sen tarafından işten çıkarmalara yönelik Kocaeli Üniversitesi'ne yöneltilen 5 soru şu şekilde:
*19 Arş. Gör. Dr. hocamızı, yıllardır üniversitemize emek vermiş hocalarımızı neden 33/a kadrosuna atama imkanınız varken işten çıkarmayı tercih ettiniz?
* 50/d’li Araştırma Görevlilerinin 33/a kadrosuna atanmalarına dair 2 yıl önce çıkardığınız yönergedeki “kriterleri” fazlasıyla yerine getiren Arş. Gör. Dr. hocalarımızın atamalarını buna rağmen neden gerçekleştirmediniz?
*3 hafta önce söz konusu hocalarımıza dair fakülte dekanlıkları ve bölüm başkanlıklarından görüş yazısı istemiştiniz. Tüm hocalarımızın dosyaları tamamen olumlu görüş yazılarıyla rektörlük makamına ulaşmış olmasına rağmen hangi saiklerle hareket ettiniz ve işten çıkarma kararını aldınız?
* İşten çıkarma kararınıza dayanak gösterdiğiniz 674 sayılı KHK’da Arş. Gör. Dr.lar ile ilgili hiçbir hüküm bulunmadığını bilmiyor musunuz? Tamamen hukuksuz bu işleminizi mahkemeler önünde nasıl savunacaksınız?
* Doktor unvanı kazanmış araştırma görevlilerinize hakları olan Yardımcı Doçent kadrosu vermek yerine “dışarıdan” getirdiğiniz ve önemli bir kısmı akademik kriterleri bile sağlamaktan yoksun dostlarınıza bir gecede Yrd. Doç. kadrosu çıkarmaya devam etmekte ısrarcı mısınız?
Eğitim-Sen'in yaptığı açıklamanın tamamı şu şekilde:
Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğü yine kendi personelini işinden ekmeğinden etti!
19 araştırma görevlisi doktor hocamızı kadro vermek yerine işsiz bıraktı!
Bilindiği gibi 1 Eylül 2016 tarihinde 674 sayılı KHK ile kısa adı ÖYP olan Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kaldırılmış ve bu kapsamdaki tüm araştırma görevlileri görece güvenceli 33/a kadrosundan bütünüyle güvencesiz 50/d kadrolarına geçirildiler. Elbette ki “OHAL koşulları” ile uzaktan yakından ilişkisi dahi kurulamayacak bu “oldu-bitti”nin arka planında genel bir güvencesizleştirme politikasının olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu güvencesizleştirme saldırısı sadece iş güvencesinin gasp edilmesine yol açmadı; aynı zamanda Doktor unvanı almış ve yardımcı doçentlik için öğretim üyesi kadrosu bekleyen araştırma görevlilerinin işlerinden olmalarının da önünü açtı. YÖK, 1 Eylül tarihinden sonra iki ayrı genelge yayınlamasına karşın, bu genelgelerde “Doktor.” unvanlı araştırma görevlilerinden bahsetmemeyi tercih etti ve inisiyatif tamamen üniversite yönetimlerine bırakılmış oldu. Keyfiliğin ve hukuksuzluğun rutine bağlandığı bazı Anadolu üniversiteleri doktorasını ÖYP kapsamında tamamlamış araştırma görevlilerinin ilişiğini kesmeye başladı. Kocaeli Üniversitesi yönetimi de ne ilgili KHK’da ne de sonrasında YÖK’ün yayınladığı genelgelerde Araştırma Görevlisi Doktorlarla ilgili net bir hüküm olmamasına karşın durumdan kendisine vazife çıkarmış ve üniversitede yıllardır Yardımcı Doçent kadrosu bekleyen 19 Araştırma Görevlisi Doktor hocamızı işten çıkarmayı tercih etmiştir. Kocaeli Üniversitesi yönetimi; doktorasını ÖYP kapsamında tamamlamış, birçoğu 2 yılı aşkın süredir öğretim üyesi olmayı bekleyen 19 araştırma görevlisini 15 Kasım tarihi itibariyle işlerinden, meslektaşlarından ve öğrencilerinden koparacağını ilan etmiş ve tamamen hukuksuz ilişik kesme yazılarını da göndermiştir.
Oysa bir çok üniversite aynı durumda olan araştırma görevlisi doktorları işten çıkarmak yerine onlara kadro verdi
Rektör Prof. Dr. Sadettin Hülagü, öğretim üyesi olmayı çoktan hak etmiş, Doktor. araştırma görevlilerini daimi kadroya yeniden geçirmek yerine, işsiz bırakmayı yeğlemiştir. Dokuz Eylül Üniversitesi, Namık Kemal Üniversitesi, Bülent Ecevit Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi, Giresun Üniversitesi başta olmak üzere bir çok üniversite yönetimi aynı durumda olan Arş. Gör. Dr. hocalarına sahip çıkarak onların yeniden 33/a kadrosuna atanmalarını gerçekleştirirken Kocaeli Üniversitesi yönetimi ise daha önce de yaptığı gibi, çalışanının ekmeğiyle oynamayı tercih ediyor, fırsatçılık yapmaya devam ediyor.
Kocaeli Üniversitesi yönetimine soruyoruz:
*19 Arş. Gör. Dr. hocamızı, yıllardır üniversitemize emek vermiş hocalarımızı neden 33/a kadrosuna atama imkanınız varken işten çıkarmayı tercih ettiniz?
* 50/d’li Araştırma Görevlilerinin 33/a kadrosuna atanmalarına dair 2 yıl önce çıkardığınız yönergedeki “kriterleri” fazlasıyla yerine getiren Arş. Gör. Dr. hocalarımızın atamalarını buna rağmen neden gerçekleştirmediniz?
*3 hafta önce söz konusu hocalarımıza dair fakülte dekanlıkları ve bölüm başkanlıklarından görüş yazısı istemiştiniz. Tüm hocalarımızın dosyaları tamamen olumlu görüş yazılarıyla rektörlük makamına ulaşmış olmasına rağmen hangi saiklerle hareket ettiniz ve işten çıkarma kararını aldınız?
* İşten çıkarma kararınıza dayanak gösterdiğiniz 674 sayılı KHK’da Arş. Gör. Dr.lar ile ilgili hiçbir hüküm bulunmadığını bilmiyor musunuz? Tamamen hukuksuz bu işleminizi mahkemeler önünde nasıl savunacaksınız?
* Doktor unvanı kazanmış araştırma görevlilerinize hakları olan Yardımcı Doçent kadrosu vermek yerine “dışarıdan” getirdiğiniz ve önemli bir kısmı akademik kriterleri bile sağlamaktan yoksun dostlarınıza bir gecede Yrd. Doç. kadrosu çıkarmaya devam etmekte ısrarcı mısınız?
Eğitim Sen olarak buradan bir kez daha ilan ediyoruz!
İşten çıkarılan 19 Arş. Gör.Dr. hocamızın yanındayız. Bu hukuksuz işlemin iptal edilmesi için hukuk mücadelemizi başlatmış bulunuyoruz. Tüm Arş. Gör. Dr. hocalarımıza gerekli tüm hukuk desteğini vermeye devam edeceğiz. Hukuksuz bir şekilde insanları işinden ekmeğinden edenlere de Eğitim Sen’in mücadele tarihini ve yine hukuk alanında da kazanılmış yüzlerce dava dosyamızı hatırlatmak istiyoruz!
EĞİTİM SEN
“Türkiye’nin Aydınlık Yüzü