Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    New York’ta solcu aday Mamdani, New Jersey ve Virginia’da demokratlar kazandı

    5 Kasım 2025

    Yüksekdağ’dan cezaevinden mesaj: “Barışı ve demokrasiyi kazanma zamanı”

    5 Kasım 2025

    Üç aydır maaş alamayan işçiler çatıya çıktı

    5 Kasım 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      İnşa süreci: Faşizm ya da demokrasi

      4 Kasım 2025

      Adaletin eşiğinde: Demirtaş kararı ve hukukun imtihanı

      3 Kasım 2025

      Cumhuriyetin kurucu İdealleri ve ötekileri

      30 Ekim 2025

      Bakımın görünmeyen yükü: Engelli kadınlar ve kız çocuklarının onurlu yaşama hakkı

      29 Ekim 2025

      Ankara’nın vesayeti ve Kıbrıs halkının iradesi

      26 Ekim 2025
    • Seçtiklerimiz

      Sudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları

      3 Kasım 2025

      Trump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı?

      2 Kasım 2025

      Motokuryelerin ekim isyanı

      28 Ekim 2025

      İstikrarsızlık üreten istikrar programı

      26 Ekim 2025

      ESMA’nın hatırlattıkları

      26 Ekim 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Ali Coşkun: İşçi sınıfı üretimden gelen gücüyle toplumsal barışın en güçlü dayanağıdır

      29 Ekim 2025

      Altan Açıkdilli: “Canımı çekiştiriyor yine canım”

      28 Ekim 2025

      DSİP’ten Şenol Karakaş: Ne barış süreci demokrasinin gelişmesine ne de demokratik adımlar barış sürecinin nihayete ulaşmasına ertelenebilir

      27 Ekim 2025

      Ilan Pappe: Filistinliler hâlâ etnik temizlik ve soykırımla karşı karşıya

      16 Ekim 2025

      ‘Kadıköy Kültür Evi hem nefes aldığımız hem de birlikte söz kurduğumuz bir yer’

      10 Ekim 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Kızıldere Katliamı: Sermayenin devrime kanlı cevabı

    Kızıldere Katliamı: Sermayenin devrime kanlı cevabı

    Siyasi Haber30 Mart 2019
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    TOLGA TÖREN yazdı: “‘Onlar’, devrime olan inançları, kararlılıkları ve devrimci dayanışma bilinçleriyle Türkiye sosyalist hareketinin onurlu tarihinde yerlerini çoktan aldılar.”

    TOLGA TÖREN

    Bundan 47 yıl önce, 30 Mart 1972 tarihinde, Tokat’ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere köyünde gerçekleştirilen ve 10 devrimcinin ölümü ile sonuçlanan katliam, Kızıldere Katliamı, Türkiye sermayesinin ve devletinin, devrimcilerin kararlılığından ve dayanışmasından duydukları korkunun bir göstergesi niteliği taşıyor.

    Katliam, Türkiye kapitalizminin, 1980 askeri darbesinin de gösterdiği üzere, devrimcileri ezmede ve ülkenin sosyal yapısını emekçiler aleyhine dönüştürmede daha da pervasızlaşabilmesinin önemli adımlarından birisini oluşturdu.

    Bir diğer ifade ile Türkiye kapitalizmi için İkinci Dünya Savaşı sonrasında başlayan sürecin 1980’ler ve nihayet 2000’lerde mantıki sonuçlarına ulaşabilmesinde önemli rol oynadı. 

    1950’ler: Türkiye komünizme karşı üs

    Malum, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından, 1950’ler boyunca, Türkiye’de, bir yandan ABD’den aktarılan kaynaklarla, ticaret sermayesinin, yani tüccar ve büyük toprak sahiplerinin egemen olduğu bir yapıdan, sanayi sermayesine dayalı birikim sürecine geçişin şartları oluşturuldu, bir yandan da TSK, ABD ordusuna benzer bir yapıya büründürüldü.

    Aynı dönemde, onlarca subay ve sendikacı, ABD’de komünizmle mücadele ve sınıf uzlaşmacı sendikacılık eğitimine tabii tutuldu. 

    1960’lar: Sınıf mücadelesi yükseliyor

    27 Mayıs askeri darbesi ile başlayan 1960’larda, bir yandan sanayi sermayesine dayalı birikim süreci hızlandı, diğer yandan da, kırdan kente göçün etkisiyle, işçi sınıfı sosyolojik ve politik bir aktör olarak varlığını daha fazla hissettirmeye başladı.

    1963 Kavel direnişi, 1964 Sungurlar Kazan Fabrikası Grevi, 1965 Kula ve Yün Mensucat direnişi, 1966 Paşabahçe grevi, 1967’de DİSK’in kurulması, 1969 Demir-Döküm ve Gamak direnişleri ve 15-16 Haziran 1970 ayaklanması, işçi sınıfı mücadelesinin önemli örneklerini oluşturdu. 

    Devrimci mücadele keskinleşiyor

    Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) 1965 seçimlerinde Meclis’e 15 milletvekili göndermesi ve sonrasında TİP parlamentarizmini gerçekçi bulmayan devrimcilerin, kurdukları TİKKO, THKO ve TKHP-C gibi örgütler aracılığıyla işçiler, köylüler ve gençlik içerisinde önemli bir örgütlülük düzeyine ulaşması, dahası devrim düşünü gerçek yapmaya soyunması ise sosyalist hareketteki devinmenin işaretleri idi. 

    12 Mart 1971: Sermayenin yanıtı

    Sermayenin ve devletin, yükselen sınıf hareketine ve sosyalist harekete cevabı gecikmedi. Devlet destekli, faşist komando kampları ve Komünizmle Mücadele Dernekleri görevlerini ifa etmeye, devrimciler üzerinde terör estirmeye çoktan başlamışlardı. 1969 “Kanlı Pazar”ı ve ardından Taylan Özgür’ün öldürülmesi bunun en önemli göstergesiydi.

    Öte yandan, devletin sermaye sınıfının ihtiyaçlarına dönük önlemleri faşist saldırılarla sınırlı kalmadı. Birincisinden farklı olarak İkinci ve Üçüncü Kalkınma Planları’nın özel sektörün ihtiyaçlarını dikkate alan bir şekilde hazırlanması bunun ilk göstergesi idi. İkinci ve daha kanlı olanı ise 12 Mart 1971 tarihinde gelen askeri muhtıraydı. 

    Kızıldere: Devlet öldürmeye kararlı

    Muhtıranın hemen ardından yakalanan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, kararı belli bir mahkeme tarafından yargılanmaya başlandı. Denizlerin idamını engellemek için THKP-C üyeleri Mahir Çayan, Ertuğrul Kürkçü, Hüdai Arıkan, Nihat Yılmaz, Ertan Saruhan ve Ahmet Atasoy, Ünye Radar üssünden kaçırdıkları iki İngiliz, bir Kanadalı teknisyenle birlikte, THKP-C üyesi Sinan Kazım Özüdoğru, Sabahattin Kurt, Saffet Alp ile THKO üyeleri Cihan Alptekin ve Ömer Ayna’nın daha önceden yerleştikleri Tokat’ın Niksar ilçesi, Kızıldere Köyü’ne geçtiler.

    Aldıkları istihbarat sonucu köye askeri yığınak yapan güvenlik güçleri, devrimcilerin saklandıkları yer ile ilgili bilgi almak için köy muhtarının kapısını çaldığında, muhtar devrimcilerin kendi evinde saklandıklarını ihbar etti.

    10 genç devrimciye karşın binlerce asker ile evin çevresi sarıldı. Dönemin Başbakanı Nihat Erim’in, “yakın o köyü, bir köy eksik kalsın, ne çıkar” ifadesinin de gösterdiği gibi, devletin niyeti çoktan ortaya konmuş durumdaydı. Devrimciler ise, ölmek pahasına teslim olmayı reddettiler.

    Güvenlik güçlerinin, makineli tüfekler, havan topları ve bombalarla gerçekleştirdiği saldırı saatler sürdü, 10 devrimci hayatını kaybetti, Ertuğrul Kürkçü sağ ise yakalandı. 

    Failleri yargılanmadı

    Dönemin Başbakanı Nihat Erim’in, yakın dönemde yayınlanan günlüklerinde itiraf ettiği gibi, çatışma sonrasında sağ yakalanan devrimciler olmuş, ancak güvenlik güçlerince öldürülmüştü. Ve darbelerle hesaplaşıldığı iddia edilen günümüz Türkiye’sinde, Kızıldere’nin failleri hala yargı önüne çıkarılabilmiş değil.

    Ancak “onlar”, devrime olan inançları, kararlılıkları ve devrimci dayanışma bilinçleriyle Türkiye sosyalist hareketinin onurlu tarihinde yerlerini çoktan almış durumdalar.

    ***Bu yazı ilk olarak Ekmek ve Özgürlük dergisinin Mart 2010 tarihli 7.sayısında yayımlanmıştır.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    İnşa süreci: Faşizm ya da demokrasi

    4 Kasım 2025

    Adaletin eşiğinde: Demirtaş kararı ve hukukun imtihanı

    3 Kasım 2025

    Cumhuriyetin kurucu İdealleri ve ötekileri

    30 Ekim 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Muhsin Dalfidan

    İnşa süreci: Faşizm ya da demokrasi

    Elif Gamze Bozo

    Adaletin eşiğinde: Demirtaş kararı ve hukukun imtihanı

    Toros Korkmaz

    Cumhuriyetin kurucu İdealleri ve ötekileri

    Siyasi Haber

    Bakımın görünmeyen yükü: Engelli kadınlar ve kız çocuklarının onurlu yaşama hakkı

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Fehim Taştekin

    Sudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları

    Ümit Akçay

    Trump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı?

    Mesut Çeki

    Motokuryelerin ekim isyanı

    Ümit Akçay

    İstikrarsızlık üreten istikrar programı

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    İzmir belediyelerinde işçi direnişleri sürüyor

    5 Kasım 2025

    Bern’de şantiyeler durdu: İnşaat işçilerinden “Biz olmadan inşa durur” eylemi

    1 Kasım 2025

    Osmaniye’de köylülerden taş ocağına karşı traktörlü direniş

    1 Kasım 2025
    KADIN

    Eşitlik İçin Kadın Platformu: 11. Yargı Paketi kadınların mücadelesini suç sayıyor!

    4 Kasım 2025

    Erkekler Ekim’de 22 kadını öldürdü: Şiddet durmuyor

    4 Kasım 2025

    Amazonlu kadınlar COP30 müzakerelerinde yer talep ediyor

    3 Kasım 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.