IŞİD’in 70’i aşkın bomba yağdırdığı Kilis’te halk kenti terk ediyor. Dükkanlarını açamayan esnaflar da camlarına astıkları yazılarla sessizce tepkilerini dile getiriyor. Tepkilerini ‘sesli’ dile getirmek isteyenler kolluk kuvvetlerinin engelleriyle karşılaşıyor.
BBC Türkçe'den Selin Girit, IŞİD'in bombalarla saldırdığı Kilis'te incelemelerde bulundu. IŞİD'le sınır komşusu olan Kilis'e şimdiye kadar 70'i aşkın bomba isabet etti. Kilis halkı IŞİD'e komşu olmanın bedelini öderken, saldırıları protesto etmek valilik tarafından engelleniyor.
Selin Girit'in incelemelerinin yer aldığı haber şöyle:
Kente girer girmez bir iki dakika arayla iki roket sesi duyuyoruz. Roketlerin düştüğü yere koşuyoruz.
Bir bina isabet almış. İtfaiye olay yerinde. Binanın önü cam kırıklarıyla dolu. Balkonlardan birinin demir pervazı kaldırımda yatıyor. Yanında bir yatak örtüsü. Bina önünde toplanan halk kızgın. Panik içinde. Tepkili.
"Gece bomba, gündüz bomba…." diye bağırıyor bir Kilisli kameramıza. Biri kendisini susturmak isteyince, bırak beni konuşayım dercesine itiyor. Bağırmaya devam ediyor.
"Çoluk çocuk evde zangır zangır titriyor. Allah'tan kitaptan korksunlar. Sesimizi duyan yok mu, yok mu sesimizi duyan? Ne cumhurbaşkanı ne başbakan? Yok mu sesimizi duyan?"
"Gidin buradan!" diye bağırıyor biri üzerimize yürüyüp. "Defolun buradan!" Başka biri "Çekin abla," diyor. "Çekin, herkes görsün halimizi."
Tepki büyüyor. Polis uzaklaşmamızı söylüyor. Arka sokağa geçiyoruz.
Roket düşmüş eve hırsız girer mi?
Kilis, Ocak ayından bu yana Suriye'den fırlatılan roketlerin hedefi. En az 70 roketin Kilis'i vurduğu belirtiliyor.
Özellikle son bir ay içinde saldırıların dozu artmış durumda. Artık neredeyse her gün roket sesleri duyuluyor.
Roketlerin vurduğu binada oturanlardan Ömer Suat Çiloğlu, tesadüfen saldırı olduğu sırada binada kimsenin bulunmadığını anlatıyor.
Eşi, çocuklarla birlikte misafirliğe gitmiş o gün. "Çocuklar burada olsaydı, şimdi yoklardı," diyor.
Kilis şehir merkezi Suriye sınırına yalnızca 5-6 kilometre mesafede. Sınırın diğer tarafı IŞİD kontrolünde. Bu küçük kent son aylarda IŞİD'e komşu olmanın bedelini ağır ödüyor.
Kente girer girmez bir iki dakika arayla iki roket sesi duyuyoruz. Roketlerin düştüğü yere koşuyoruz.
Bir bina isabet almış. İtfaiye olay yerinde. Binanın önü cam kırıklarıyla dolu. Balkonlardan birinin demir pervazı kaldırımda yatıyor. Yanında bir yatak örtüsü. Bina önünde toplanan halk kızgın. Panik içinde. Tepkili.
O sıra kalabalığın öfkesi bize yöneliyor. Kilis'le ilgili haberlerin medyada yeterince yer bulmamasına kızgınlar.
Binanın Suriye sınırına bakan tarafında cam çerçeve kalmamış gibi. Bir katın ön cephesi yok. Evin kızının çeyizleri paramparça olmuş, yerde, kırık dökük, şarapnel parçaları arasında duruyor.
Bina bu haldeyken bir de hırsızların girdiğini anlatıyor ev sahibi. "Roket düşmüş eve hırsız girer mi? Giriyor işte."diyor.
'Zehra'nın kızı ölmüş!'
İlk binanın vurulmasının üzerinden belki yirmi dakika geçmeden, iki roket sesi daha duyuyoruz.
Kadınlar sokaklarda "İçeri girin, içeri girin" diye bağırarak koşuşturuyor. Kiminin elinde telefon, tanıdıkları iyi mi diye sağı solu arıyor.
8-10 yaşlarında bir kız çocuğu evinin kapısının önünde donakalmış, tir tir titriyor. Sesin geldiği tarafa doğru kilitlenmiş bakıyor.
Evden gözleri ağlamaktan kan çanağı olmuş bir kadın çıkıyor. "Ne olacak bizim bu halimiz," diyor. İçeri giriyorlar.
Vurulan ikinci evin önüne gidiyoruz. O sıra yanımıza bir kadın geliyor. Evde ablası oturuyormuş.
"Ablamın beş yaşındaki kızı Nisa vurulmuş diyorlar. Kapının önünde oynuyormuş, vurulmuş," diye anlatıyor.
Üzerinden birkaç dakika geçmeden kucağında bebeğiyle başka bir kadın geliyor. "Zehra'nın kızı ölmüş!" diyor.
"Nisa mı?" diye soruyorum. "Evet," diyorlar. İki kadın hızla hastaneye doğru uzaklaşıyor.
Nisa Döne Sezer, Kilis'te roket saldırıları sonucu hayatını kaybeden 21'nci kişi oluyor.
Dua telkini
Nisa'nın annesi, babası ve yakınları cami avlusundayken, Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara taziyelerini sunmak için ailenin yanına geliyor.
Anne Zehra, "Kınalı kuzum gitti benim. Yüreğim yanıyor. Sen de benim gibi insansın. Sen de dokuz aylıksın ben de. O vali de öyle. Niye engel olmuyorsunuz?" diye soruyor Başkan Kara'ya ağlayarak.
Kara, "Keşke bacım elimden gelse. Elimden gelse engel olmaz mıyız?" diyor.
Anne, "Çıkın, Tayyip'in yanına çıkın," yanıtı verince, Kara "Dua et, dua et," deyip acılı ailenin yanından uzaklaşıyor.
Başkan Kara, o ara gazetecilere de "Tamam artık çekmeyin," diyor.
Anne Zehra gözyaşları içinde bağırıyor.
"Çekin! Çekin de ibret olsun Kilis! Tüm memlekete ibret olsun! Kanlı bombalar kızını aldı Zehra'nın deyin!"