Yeni Kıbrıs Partisi, 2006 yılı Şubat ayından beri yapılan “Askersiz Lefkoşa” etkinliklerinin bu yıl gerçekleştirilecek onuncusu için tüm örgütlere ve halkı bir çağrı yaptı. Çağrıyla 28 Şubat Cumartesi günü yapılacak kitlesel basın açıklamalarına herkes davet ediliyor.
Yeni Kıbrıs Partisi’nin çağrısında, on yıldır sürdürülen etkinliklerin de etkisi ile “çözüme giden süreçte: Askersiz Lefkoşa” talebinin, bugün kitlelerce tartışılan, kabul gören önemli bir noktaya geldiğinin altı çiziliyor.
Askersiz Lefkoşa, askersiz Kıbrıs etkinliği Kıbrıs toplumlarını ayıran sınırın iki yakasında aynı anda gerçekleştirilecek. Türk tarafında 28 Şubat 2015 Cumartesi günü saat 14:30’de Sarayönü Meydanı’nda buluşularak toplumları ayıran ateş-kes hattına yürünecek. Eylemin paralelinde Lefkoşa’nın güneyinde Faneromeni Meydanı’nda buluşulup ateş-kes hattının diğer yanına doğru yürüyüş yapılacak.
Yeni Kıbrıs Partisi, “anti-militarist mücadelede taraf olan tüm siyasi parti ve örgütleri aramızda görmeyi umuyoruz… Tüm halkımızı bize katılmaya çağırıyoruz…” şiarlarıyla duyurusuna son veriyor.
Bir çok örgüt ve partinin de katılımcısı olduğu etkinliğin ortak çağrı metni ise şöyle:
“Ortak çağrı
Bu yıl, YKP, SYRIZA Kıbrıs, Dikoinotiki Rizospastiki Aristeri Synergasia/İki Toplumlu Radikal Sol İşbirliği, Ergatiki Dimokratia/İşçi Demokrasisi, Nea Diethnistiki Aristera/Yeni Enternasyonalist Sol, Sispirosi Atakton, faq, Granazi, , “Askersiz Lefkoşa İnisiyatifi” ile 28 Şubat’taki eylem için ortak çağrı yayınladı…
Üç dilde yayınlanan açıklamanın Türkçesi şöyle:
Neden bu şehir sınırlar tarafından bölünüyor?
Gerçekten birbirimize zarar vermek istiyor muyuz?
Gerçekten bu kadar farklı mıydık yoksa öyle olmamız mı öğretildi bize?
Bu şehir farklı dillerde konuştuğumuz için bölünmedi; bu bölünme rakip elitlerin arasındaki bir güç oyunun sonucuydu.
Bazıları tüm adanın iktidarını paylaşmaktansa, adanın yarısında bütün iktidara sahip olmayı tercih ettiler.
Günlük hayatımız onların keyfine bağlı değildir. Sözde bizi korumak adına varlığını sürdüren 5 farklı ordunun silahlarını üzerimize doğrulttuğu sürekli bir tehdit altında yaşamak zorunda değiliz.
Bir avuçluk yerde bütün ordularını sığdıracak yer buluyorlar ama biz bir araya gelmeye çalıştığımızda yolu kapattığımızı söyleme cesareti buluyorlar.
Tüm milliyetçi ve emperyalist ordulara, sömürge dönemi sonrası ve ittifak ordularına ve devletlerin bastırma mekanizmaları ve otoriter kurumlarına karşıyız. Asla ve hiçbir yerde kimse güç elitlerinin askeri olmamalı. Orduların bizden çaldıklarını, şehrimizi, mahallelerimizi ve hayatımızı geri alma zamanıdır.
28 Şubat’ta Lefkoşa’yı bize yaraşır biçimde yaşayalım.”