Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 2026 yılı bütçe yasa teklifine ilişkin kapsamlı bir basın açıklaması yaptı. KESK’e bağlı sendikaların genel başkanları ve yürütme kurulu üyelerinin katıldığı açıklamada, bütçenin “emekçilerin omuzlarına yüklenen bir ekonomik program” olduğu vurgulandı.
Eş Genel Başkan Ahmet Karagöz, Meclis’te süren Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerine değinerek, “İktidar, halkın yaşadığı yoksulluğu gizleyerek pembe tablolar çiziyor. Oysa bu ülkede her üç çocuktan biri yatağa aç giriyor, beş milyon çocuk yoksulluktan bir oyuncak sahibi dahi olamıyor” dedi.
“Bütçe, zengini daha zengin ediyor”
KESK açıklamasında, hükümetin “Türkiye Yüzyılı” söylemiyle sunduğu bütçenin gerçekte yoksulluk, işsizlik ve adaletsizlik ürettiği belirtildi.
“Bu ülke, iş bulma umudunu kaybedenlerin dört kat arttığı, geniş tanımlı işsizliğin yüzde 30’lara vardığı bir ülke. Buna rağmen iktidar, kişi başına gelirin 18 bin dolar olacağını söylüyor. Oysa çalışan her iki kişiden biri açlık sınırının altında yaşıyor.”
Karagöz, 2026 bütçesinin yükünün yine emekçilerin sırtına yüklendiğini ifade ederek, bütçe gelirlerinin yüzde 85’inin vergi gelirlerinden, bunların da büyük kısmının KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergilerden oluştuğuna dikkat çekti.
“Ücretli çalışanlardan alınan gelir vergisinin payı artırılırken, sermayeden alınan kurumlar vergisi oranı düşük tutuluyor. Patronlara 713 milyar TL destek ayrılmış durumda. Vergi harcaması adı altında 3,6 trilyon liralık gelirden vazgeçiliyor.”
“280 milyar lira kamu-özel projelere aktarıldı”
KESK’in verilerine göre, köprü, otoyol, Avrasya Tüneli ve şehir hastaneleri gibi “yap-işlet-devret” modeliyle yürütülen projelere toplam 280 milyar lira kaynak aktarılmış durumda.
Bu harcamalara rağmen bütçe açığının bir önceki yıla göre yüzde 40 artarak 2 trilyon 713 milyar liraya ulaşacağı öngörülüyor.
Karagöz, “Kamu kaynakları halkın değil, sermayenin hizmetine sunuluyor. 2002’de kamu hizmetlerine ayrılan pay yüzde 42 iken, 2026 bütçesinde bu oran yüzde 29’a kadar düştü. Emekliye, işçiye, üreticiye bütçede kaynak yok” dedi.
“Kadınlar ve gençler yine görünmez”
Açıklamada, toplumsal cinsiyete duyarlı bütçelemenin yine göz ardı edildiği vurgulandı.
“Kadınlara, gençlere, işsizlere ve emeklilere ayrılan kaynaklar sembolik düzeyde kaldı. Bütçenin güvenlikçi, eril ve sermaye yanlısı yapısı korunuyor.”
KESK, 2026 yılı için belirlenen 85 milyar TL’lik özelleştirme hedefinin, kamuya ait son varlıkların da yandaş sermayeye devredileceğinin göstergesi olduğunu belirtti.
“Faiz giderleri sosyal yardımları geçti”
Bütçede faiz ödemeleri için 2 trilyon 142 milyar TL ayrılırken, sosyal yardımlara ayrılan miktarın bunun sadece yüzde 1’i düzeyinde kaldığı bildirildi.
“Bütçe kaynakları, üretim ve istihdam yaratmak yerine rant, faiz ve teşviklere aktarılıyor. Bu, halkın değil, sermayenin bütçesidir.”
“Demokratik ve adil bir bütçe için mücadele edeceğiz”
KESK açıklamasında, mevcut ekonomik politikaların sadece emekçilerin yaşamını değil, demokrasiyi de daralttığı ifade edildi:
“Bu bütçe, halkın iradesini yok sayan, itiraz eden herkesi baskı ve şiddetle susturmayı hedefleyen otoriter bir anlayışın ürünüdür. Ancak biz, kim iktidarda olursa olsun, emekten ve halktan yana, adil ve demokratik bir bütçe mücadelesini sürdüreceğiz.”
