HES’lerle akarsuların ve derelerin kurumasına, altın madeni çıkarmak için suyun ve toprağın zehirlenmesine, çimento fabrikalarının doğayı soluksuz bırakmasına, yeni rant alanları için zeytin ağaçlarının kesilmesine, kurulacak nükleer ve termik santraller ile yeşil alanların katline karşı “Derelerin Kardeşliği Platformu”nun çağrısıyla düzenlenen mitinge Karadenizliler büyük bir katılım gösterdi. 9 Kasım günü Trabzon’da düzenlenen mitinge, bölgeden Samsun, Ordu, Rize, Giresun, Sinop, Artvin ile İstanbul ile Ankara’dan gelen binlerce insan katıldı.
Miting organizasyonu tarafından parti bayrakları olmadan düzenlenen mitinge Ardeşen Filistin Gönüllüleri, Yeşil Gerze Çevre Platformu, Sinop Nükleer Karşıtı Platform, Artvin Çevre Platformu, Ogane Halkı, Derelerin Kardeşliği Platformu, Derelerin Kardeşliği Platformu Ankara Bileşenleri, Karadeniz İsyandadır Platformu, Fatsa-Ünye Doğa Koruma Platformu, Arhavi Doğa Koruma Platformu, Tonya Çevre Platformu, Şavşat Derelerin Kardeşliği Platformu, Hopa Platformu, Fındıklı Derelerini Koruma Platformu, Yeşil Artvin Derneği, KTÜ öğrencileri, SYKP, KESK ve çok sayıda yaşlı, genç ve çocuk katılım gösterdi.
“Gezi’den Soma’ya, Kobani’den Karadeniz’e, doğaya, emeğe ve insanlığa sahip çıkıyoruz”
Taşınan döviz ve pankartlarda Kobani unutulmadı : “Gezi’den Soma’ya, Kobani’den Karadeniz’e, doğaya, emeğe ve insanlığa sahip çıkıyoruz”, “Uçmuyorsa kuşlar, ölüyorsa balıklar, nasıl yaşar insan”, “Doğanın katili AKP hesap verecek”, “Derelere değil, hırsızlara-katillere barikat”, “Fındıklı dereleri özgür akacak”, “Ne çimento, ne taş ocağı, yaşasın tereyağı”, “Ferman bakanın, Tonya bizimdir”, “Sömürü, yağma, talan, bu pisliği ancak devrim temizler”, “Sularımızı HES’çilere vermeyeceğiz”, “Ha bu akan dereler denizlere akacak”, “Vira vira hewal, doğa için, yaşam için sokaklara”, “Doğayı vahşi kapitalizme karşı koru”, “Gezi daha başlangıç, yağma yok, diren Karadeniz”, “Yeşil yol istemiyoruz, patika yol yeter”, “Munzur’dan Kamilet’e, HES’lere karşı direnişteyiz”,” Su benim, toprak benim, hava benim, çek elini kapitalizm”, “Yaşasın derelerin ve halkların kardeşliği”,”Sosyalizmi seviyorum” gibi çok sayıda yaratıcı sözler alana taşındı.
“Suyumuzu, ağacımızı, zeytinimizi sermayedarlara vermeyeceğiz!”
Burada konuşan Derelerin Kardeşliği Platformu Sözcüsü Ömer Şan, doğayı korumak için mücadele verenleri selamladı. Şan “Buradan hükümete ve yetkililerine sesleniyoruz. Bilsinler ki biz ne suyumuzu, ne ağacımızı ne zeytinimizi sermayedarlara vermeyeceğiz” dedi.
Tonyalılar adına yapılan konuşmada da 10 yılı aşkın süredir verilen mücadeleye dikkat çekildi. Açıklamada “Yeni doğum yapmış bir kadın bile yavrusunu sırtına alarak bu mücadelede yer alıyor. Bizi kolay kolay püskürtemeyecekler. Karını erkeği, çoluğu çocuğuyla doğamıza sahip çıkacağız” dendi.
Siyanürle altın arayan madene karşı mücadele veren Fatsa Ünye Doğu Koruma Platformu’ndan Haliye Yorulmaz da “Hep birlikte olursak kazanabiliriz” dedi.
“Hükümet Karadenizin isyanını duymalı”
Bu mücadelenin topyekûn verilmesi gereken bir mücadele olduğunu dile getiren KESK Genel Sekreteri Hasan Toprak ise, “Türkiye’de en küçük deresine, kasabasına kadar çevre mücadelesi veren dostların arasındayız. KESK olarak bu mücadeleyi güçlendirmek için çalışıyoruz. Hep birlikte bu mücadeleyi yükselteceğiz. Hükümetin, yetkililerin de Karadeniz’in bu isyanını duyması gerekir” dedi.
Miting, son yıllarda ırkçılığın ve faşist saldırıların çokça yaşandığı, nefret suçlarının iktidarca kışkırtıldığı bir dönemde tüm Karadenizli devrimcilere büyük bir moral verdi.
Tonya’da verilen mücadeleye aktif olarak katılan ve miting günü geçirdiği kall krizi sonucu yaşamını yitiren eğitim emekçisi Bekir Elvan’ın cenazesi de miting sonunda alana getirildi. Elvan için yapılan anmanın ardından miting sona erdi.
Sait Demir