Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Avrupa için göçmenler yük mü?

    23 Ekim 2025

    Milas Katı Atık Tesisi’nde patlama: 3 işçi yaralandı

    23 Ekim 2025

    Roman halkına yönelik stigmatizasyon ve kolonyal gacoluk

    23 Ekim 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Avrupa için göçmenler yük mü?

      23 Ekim 2025

      Roman halkına yönelik stigmatizasyon ve kolonyal gacoluk

      23 Ekim 2025

      Arjantin Ve Uruguay’daki Maraşlılar, Antepliler, Adanalılar

      23 Ekim 2025

      Bir davanın karanlığında ışık aramak: Ercüment Akdeniz’e özgürlük!

      22 Ekim 2025

      Demirtaş ve Öcalan: Kürt Siyasetinde Yapay Karşıtlık

      22 Ekim 2025
    • Seçtiklerimiz

      TBMM komisyonu, neden ekoloji örgütlerini dinlemedi?

      20 Ekim 2025

      Türkiye’de ekonomik planlama neden başarısız oldu?

      20 Ekim 2025

      Hakan Tosun cinayetinin anatomisi: Fosil faşizminin çıplak yüzü

      18 Ekim 2025

      Ilan Pappe: Filistinliler hâlâ etnik temizlik ve soykırımla karşı karşıya

      16 Ekim 2025

      KKTC liderlik seçimleri

      15 Ekim 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Ilan Pappe: Filistinliler hâlâ etnik temizlik ve soykırımla karşı karşıya

      16 Ekim 2025

      ‘Kadıköy Kültür Evi hem nefes aldığımız hem de birlikte söz kurduğumuz bir yer’

      10 Ekim 2025

      Herkes için Onurlu Bir Barış

      5 Ekim 2025

      Beyza Üstün: Sadece halklar değil tüm canlılar, ekosistemler özgür olmalı

      1 Ekim 2025

      David Adler: İsrail ablukasının normalleştirilmesine direnmeliyiz

      28 Eylül 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Kamuda 8. dönem TİS: Masanın siyaseti, emekçinin gerçeği ve çıkış yolu

    Kamuda 8. dönem TİS: Masanın siyaseti, emekçinin gerçeği ve çıkış yolu

    ÖZLEM TOLU* yazdı: Bizlere “kapıkulu” muamelesi yapanlara karşı sendikalarımızı kurduk, mühürleri söküp attık. Bugün de aynı irade ile, uluslararası sözleşmelerde güvence altına alınmış grev hakkımızı hatırlatıyoruz. 18 Ağustos Pazartesi günü üretimden gelen gücümüzü kullanarak 1 gün iş bırakıyoruz. G(Ö)REVE çıkıyoruz!
    Özlem Tolu16 Ağustos 2025
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Türkiye’de kamu emekçilerinin 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) süreci, yalnızca ücret pazarlığının yapıldığı bir masa değildir; aynı zamanda rejimin niteliğini, kamu hizmetinin kamusallığını ve emekçinin geleceğini belirleyen bir siyasal düzlemdir. Daha ilk günden itibaren yaşananlar, bu masanın kimin masası olduğunu açıkça göstermiştir. Bakan’ın yurt dışı programına göre takvimin keyfi biçimde değiştirilmesi, grev hakkının yokluğu, Hakem Kurulu’nun iktidar güdümlü yapısı, TİS sürecini bir “pazarlık” olmaktan çıkarıp “onay mekanizmasına” dönüştürmüştür.

    Bugün yürütülen toplu sözleşme rejimi, uluslararası normlarda öngörülen bağımsız, şeffaf ve grev hakkıyla tamamlanmış bir sistem olmaktan uzaktır. 4688 sayılı kanun etrafında şekillenen bu düzen, emekçiyi masadan dışlayan bir “garabet”tir. Hakem Kurulu çoğunluğu Cumhurbaşkanı tarafından belirlenir, kararlar sistematik olarak hükümet lehine çıkar ve bu kararlara yargı yoluyla itiraz hakkı tanınmaz. Kısacası “hakem”, aslında iktidarın çoğunluğu olarak işlemektedir. Bu koşullarda emekçi için masanın çare olmasını beklemek gerçekçi değildir.

    Hükümetin 12 Ağustos’ta açıkladığı ilk teklif, kamu emekçilerinin taleplerinin dörtte birine dahi denk gelmeyen, milyonların gözünde bir “sefalet teklifi” idi. Bakan’ın “bu daha ilk teklif” sözleriyle yumuşatmaya çalıştığı bu tablo, yıllardır tekrar edilen senaryonun aynısıdır. Nitekim açıklanan ikinci teklif de ilkinden yalnızca birkaç puan farklıdır.

    Kısacası ortada bir “teklif” yoktur; ortada milyonlarca emekçiyi daha fazla yoksulluk ve sefaletle tehdit eden bir siyaset vardır.

    Bugün kamu emekçilerinin hane bütçesinde yaşadığı kayıp üç kanaldan büyüyor:
    • TÜİK’in düşük enflasyon verilerine endekslenen artışlar,
    • Seyyanen ve ek ödemelerin emekliliğe yansımaması,
    • Dolaylı vergilerdeki ve gelir vergisindeki dramatik artışlar.

    Örneğin Temmuz 2025’te “en düşük maaş” 50.460 TL görünse de bunun 18.682 TL’si seyyanen, 7.782 TL’si sabit ek ödeme, 2.660 TL’si eş yardımı, 877 TL’si çocuk yardımıdır. Emeklilik hesabına katılmayan bu kalemler, maaşın yaklaşık yüzde 44’ünü yok hükmünde bırakmaktadır. Bu, kamu emekçisine “mezarda emeklilik” dayatmasıdır.

    Diğer yandan vergi yükü dramatik biçimde artmıştır. KDV’de yüzde 81, ÖTV’de yüzde 51, gelir vergisinde yüzde 79 artış ücretleri daha cebimize girmeden eritmektedir. Yoksulluk sınırı 85 bin TL’yi aşarken, en düşük maaşın 50.460 TL’de kalması, işçinin hanesinde yapısal bir açığı ifade etmektedir.

    Masanın siyasetine karşı sokak

    Tam da bu nedenle KESK’in yıllardır dillendirdiği “grevli, gerçek toplu sözleşme” talebi bir prosedür meselesi değil, bir rejim talebidir. Çünkü emekçinin taleplerinin hayat bulacağı yer, iktidarın noterliğini yapan masalar değil, emekçinin fiili-meşru mücadelesidir.

    Bugün gelinen nokta, kamu emekçileri için yeni bir kırılma anıdır. Tarih boyunca bizlere “kapıkulu” muamelesi yapanlara karşı sendikalarımızı kurduk, mühürleri söküp attık. Bugün de aynı irade ile, uluslararası sözleşmelerde güvence altına alınmış grev hakkımızı hatırlatıyoruz.

    KESK’in çerçevesi nettir:
    • En düşük maaşın yoksulluk sınırı üzerine çıkarılması,
    • Seyyanen ödemelerin taban aylığa yedirilmesi,
    • Güvencesiz istihdam biçimlerine son verilmesi,
    • Hakem Kurulu’nun bağımsız ve demokratik biçimde yeniden düzenlenmesi,
    • Ve grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu sözleşme sistemi.

    Bu tabloyu değiştirecek olan şey, birkaç puanlık pazarlıklar değildir. Çıkış yolu; tabandan yükselen demokrasiyle, işyerlerinden başlayarak, emekçinin iradesini sokağa taşıyarak ortak mücadeleyi büyütmektir. “Hak verilmez, mücadeleyle alınır” sözü tam da bugün için söylenmiştir.

    Bu nedenle çağrımız açıktır:
Hangi sendikanın üyesi olursa olsun, isterse hiçbir sendikaya üye olmasın; tüm kamu emekçilerini, emeklileri ve ailelerini insanca yaşam, güvenceli iş, güvenli gelecek için mücadeleye davet ediyoruz.
    18 Ağustos Pazartesi günü üretimden gelen gücümüzü kullanarak 1 gün iş bırakıyoruz. G(Ö)REVE çıkıyoruz!

    İktidarın hepimizle dalga geçen teklifine karşı


    Yetkinin asıl sahiplerini G(Ö)REVE çağırıyoruz!


    * Eğitim Sen TİS ve Hukuk Sekreteri

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Avrupa için göçmenler yük mü?

    23 Ekim 2025

    Roman halkına yönelik stigmatizasyon ve kolonyal gacoluk

    23 Ekim 2025

    Arjantin Ve Uruguay’daki Maraşlılar, Antepliler, Adanalılar

    23 Ekim 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Tuncay Yılmaz

    Avrupa için göçmenler yük mü?

    Siyasi Haber

    Roman halkına yönelik stigmatizasyon ve kolonyal gacoluk

    Kadir Akın

    Arjantin Ve Uruguay’daki Maraşlılar, Antepliler, Adanalılar

    Mehmet Murat Yıldırım

    Bir davanın karanlığında ışık aramak: Ercüment Akdeniz’e özgürlük!

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Mehmet Horuş

    TBMM komisyonu, neden ekoloji örgütlerini dinlemedi?

    Ümit Akçay

    Türkiye’de ekonomik planlama neden başarısız oldu?

    Şebnem Oğuz

    Hakan Tosun cinayetinin anatomisi: Fosil faşizminin çıplak yüzü

    Siyasi Haber

    Ilan Pappe: Filistinliler hâlâ etnik temizlik ve soykırımla karşı karşıya

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Tapaten işçilerine araçlı saldırı: “İnsan canına kast var”

    23 Ekim 2025

    SES İstanbul Şubeleri: “Promosyon ihalesi emekçilerin değil, bankaların çıkarına göre kurgulandı”

    23 Ekim 2025

    Smart Solar işçileri grevde: “Kırıntı değil, hakkımızı istiyoruz!”

    22 Ekim 2025
    KADIN

    Maraş’ta erkek şiddeti: İki kadın öldürüldü, bir kadın ağır yaralı

    23 Ekim 2025

    Ercan Jan Aktaş: “Pınar Selek’siz barış olmaz”

    20 Ekim 2025

    EŞİK: “11. Yargı Paketi, ahlak bekçiliğini yasalaştırma girişimidir”

    19 Ekim 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.