Fotoğraf:DİSK
Krizin yükü emekçilere yıkılıyor
Türkiye’de derinleşen ekonomik kriz, emekçilerin geçim koşullarını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Devrimci İşçi Sendikaları Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) verilerine göre 2002 yılında maaşı asgari ücretin altında olanların oranı yüzde 24,4 iken bu oran 2023 itibarıyla yüzde 33,9’a yükseldi.
Belediyeler, ekonomik daralma gerekçesiyle tasarruf politikalarına yönelirken, fatura doğrudan emekçilere kesiliyor. İzmir’de son bir buçuk yılda Büyükşehir ve ilçe belediyeleri sık sık maaş krizi, toplu iş sözleşmesi tıkanıklıkları, grevler ve işten çıkarmalarla gündeme geldi.
Direnişin İzmir hali
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın göreve geldiği 2024 Mart seçimlerinden sonra belediye, “personel fazlalığı” gerekçesiyle işten çıkarmalara başladı. Mayıs 2024’te İZENERJİ ve İZDOĞA şirketlerinde çalışan 40 işçi işten çıkarıldı. İşçiler bir ayı aşan direnişlerinin sonunda işlerine geri döndü.
Aralık 2024’te 12 işçi, Şubat 2025’te ise 163 işçi benzer şekilde işten çıkarıldı. Şubat ayında on gün süren direnişin ardından işçiler görevlerine geri döndü. Haziran 2025’te belediye yüzlerce işçinin işten çıkarılacağını duyurdu. Temmuz ayında Belediye-İş Sendikası’na bağlı 368 işçi işten çıkarıldı. Yaklaşık 10 gün süren eylemin ardından belediye ve sendika arasında uzlaşma sağlandı, işçiler yeniden işe döndü.
Son olarak Ağustos 2025’te 128 işçi ücretsiz izne çıkarıldı. Geçtiğimiz haftalarda ise 40 işçi daha aynı uygulamayla karşılaştı. Bu işçilerin de önümüzdeki günlerde farklı birimlerde görevlendirilmesi bekleniyor. Aynı tablonun Konak, Buca ve Karşıyaka gibi ilçe belediyelerinde de yaşandığı bildiriliyor.
Krizlerin sonu gelmedi
Belediyelerde işten çıkarmaların yanı sıra maaş krizleri de devam ediyor. Ocak 2025’te, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin SGK borçları nedeniyle İller Bankası’ndan aldığı pay kesilince, maaşların yalnızca üçte biri yatırıldı. Bunun üzerine DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası İzmir şubeleri iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Binlerce işçi gün boyu iş bırakarak “maaşlarımız eksiksiz ödensin” talebinde bulundu.
2025 yazında, DİSK Genel-İş İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu şubelerinde örgütlü 23 bin işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri tıkanınca işçiler greve çıktı. Bir hafta süren grev boyunca İzmir’in birçok noktasında hizmetler aksadı. Aynı dönemde, Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) İzmir Şubesi de TİS görüşmelerinde yaşanan tıkanma nedeniyle iş bırakma eylemi düzenledi.
İlçe belediyelerinde de benzer durumlar yaşandı. Çiğli, Konak, Buca ve Bayraklı belediyelerinde işçiler, ödenmeyen maaşlar ve geciken ücretler nedeniyle birçok kez greve gitti. Buca Belediyesi’nde Haziran 2025’te 1.763 işçi altı gün boyunca iş bıraktı.
Belediyelerden grev kırıcılığı tepkisi
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde ve ilçe belediyelerinde yaşanan grevlerde belediye yönetimlerinin grev kırıcılığı yaptığı eleştirileri gündeme geldi. Haziran 2025’te 23 bin işçinin greve çıkmasının ardından, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve bazı ilçe belediye başkanları Alsancak’ta çöp toplama çalışmalarına katıldı. Sendikalar, bu girişimi “grev kırıcılığı” olarak nitelendirerek tepki gösterdi.
Benzer bir tutum Buca Belediyesi’nde de görüldü. Ödenmeyen maaşlar nedeniyle iş bırakma eylemi başlatan işçilerin grevinin altıncı gününde, Belediye Başkanı Görkem Duman belediye bürokratlarıyla birlikte çöp toplamaya çıktı. Sendikalar, bu tür eylemlerin işçileri halkla karşı karşıya getirme girişimi olduğunu belirtti.
İşçiler mücadeleyle geri döndü
İzmir’de son bir yılda yaşanan süreçler, belediye emekçilerinin işten çıkarmalar, maaş kesintileri ve hak gasplarına karşı örgütlü biçimde direnmeye devam ettiğini ortaya koyuyor.Her kriz döneminde işçiler önce direnişle sahaya çıktı, ardından masada kazanım elde etti.
Belediyelerde uygulanan tasarruf politikaları sürerken, İzmirli emekçilerin mücadelesi “krizin bedelini biz ödemeyeceğiz” diyerek devam ediyor.
