İsviçre’de inşaat işçileri, daha iyi çalışma koşulları ve adil ücret talebiyle greve gitti. Tessin, Bern, Lozan, Cenevre, Luzern, Neuenburg ve Basel kantonlarında binlerce işçinin katıldığı grev ve protestolar, 14 Kasım’da Zürih’te devam edecek.
Unia sendikasında inşaat sektöründen sorumlu olan Nico Lutz, grevin nedenlerini ve hedeflerini Evrensel’den Emine Sarıaslan’a anlattı.
“Toplu iş sözleşmesi olmazsa haklarımız da gider”
Lutz, inşaat ana sektörünün toplu iş sözleşmesinin 2025 sonunda sona ereceğini belirterek, “Sözleşme olmazsa asgari ücret, 13. maaş ve hastalık durumunda maaşın devamı gibi haklar da ortadan kalkıyor. Bu yüzden işçiler sadece bir sözleşme değil, daha iyi bir sözleşme istiyor” dedi.
“Evden çocukları uyurken çıkıyorlar”
Lutz, işçilerin en büyük sorunlarından birinin aşırı uzun çalışma saatleri olduğunu belirtti, “Özellikle yaz aylarında kavurucu sıcakta 9 saate kadar çalışıyorlar. Çoğu zaman buna plan dışı fazla mesai ekleniyor. İşçiler evden çocukları uyurken çıkıyor, akşam da yine uyuduklarında dönüyorlar. Gençlerin bu mesleğe yönelmemesi şaşırtıcı değil.”
Lutz, ayrıca şirket deposundan şantiyeye gidiş süresinin çoğu zaman ödenmediğini belirterek, işçilerin taleplerini şöyle sıraladı:
Daha kısa çalışma günleri
Ücretli mola
Ücretsiz yol süresine son
Yaşam pahalılığına karşı adil maaş artışı
“Tessin ve Romandie’de binlerce kişi sokağa çıktı”
Grevlerin birçok kantonda güçlü bir katılımla gerçekleştiğini belirten Lutz, “Tessin’de 2 bin 500, Fransızca konuşulan Romandie bölgesinde 7 bin, Bern ve Kuzeybatı İsviçre’de ise her birinde yaklaşık 1000 işçi katıldı. Bu sayı üç yıl öncesine göre daha yüksek” dedi.
“İşverenler haklarımızı geri almak istiyor”
İsviçre İnşaat İşverenleri Birliği’nin (SBV) müzakereleri geciktirdiğini vurgulayan Lutz, işverenlerin sunduğu “modern” sözleşmenin gerçekte hak gasplarıyla dolu olduğunu söyledi, “Onların ‘modern’ dediği şey daha uzun çalışma günleri, daha düşük ücret, cumartesinin normal iş günü sayılması, hastalık ve kaza durumunda işten çıkarmaya karşı korumanın kaldırılması, yeni mezunlar için düşük maaşlar demekti. Kazandığımız her şeyi geri almak istediler. Biz de ‘Bunu unutun’ dedik.”
“Sözleşme olmazsa sektör çöker”
Lutz, hem işçilerin hem de birçok şirketin ulusal çerçeve sözleşmeden yana olduğunu belirterek, aksi durumda ücret dumping’inin sektörü çökertme riski taşıdığını söyledi, “Bu sözleşme olmazsa düşük ücret veren şirketler haksız rekabetle piyasayı altüst eder. Dürüst şirketler zarar görür. Müzakereler sürüyor ama pozisyonlar hâlâ çok uzak. Biz çözüm istiyoruz ama bu sadece bize bağlı değil.”
Grev 14 Kasım’da Zürih’te sürecek.
