Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Yunanistan’da tarihi karar: Alevi-Bektaşi inancı resmen tanındı

    14 Ağustos 2025

    Aydın BŞB çalışanı Sevim Tekin: “Boynuma pranga takılmış bir köle değilim”

    14 Ağustos 2025

    ‘Gizli’ toplantının açık mesajı

    14 Ağustos 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Topuksuz Efe: Cesaretin Bittiği, Fırsatın Başladığı Yer

      13 Ağustos 2025

      Aleviliğe ezanlı müdahale – Ceren Ataş

      13 Ağustos 2025

      Saz, cümbüş ve zurna: Barışın ezgisi Aram Tigran

      8 Ağustos 2025

      Komisyon : “Kürdün onurunun Türkün gururuyla”  imtihanı

      6 Ağustos 2025

      Komisyonu Komisyoncunun keyfine bırakmayalım!

      4 Ağustos 2025
    • Seçtiklerimiz

      ‘Gizli’ toplantının açık mesajı

      14 Ağustos 2025

      6,5 milyonu bekleyen tehlike! Kamu emekçileri toplu pazarlığı

      12 Ağustos 2025

      İsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor

      11 Ağustos 2025

      Başka bir yol yok mu?

      11 Ağustos 2025

      Zengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet?

      11 Ağustos 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      İsrail’in ‘iç’ mücadelesi gerçekten çıkmazda mı?

      21 Temmuz 2025

      SYKP Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz: Kalıcı barış için sürecin seyircisi değil, öznesi olmalıyız

      8 Temmuz 2025

      Yangınların ortasında dayanışmanın motor gücü: Kuryelerin afetle mücadelesi – Mesut Çeki

      2 Temmuz 2025

      Kadir Akın: “Türk sosyalistleri Ermeni sosyalistlerinin varlığını görmezden geldiler, çünkü onlar Ermeniydi.”

      27 Haziran 2025

      SYKP’li Turgan: Solun örgütsel bir yenilenmeye ihtiyacı var

      11 Haziran 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » İsrail Haaretz gazetesi Adnan Oktar’ı yazdı: ‘Dini seks tarikatı’

    İsrail Haaretz gazetesi Adnan Oktar’ı yazdı: ‘Dini seks tarikatı’

    Siyasi Haber31 Mart 2018
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    İsrail’in köklü gazetesi Haaretz, Adnan Oktar’ı yazdı. Adnan Oktar’ı ‘dini seks tarikatının lideri’ olarak tanımlayan gazete, Oktar’dan kaçan mağdur kadınların hikâyesini yazdı.

    İsrail’in köklü gazetesi Haaretz, Adnan Oktar’ı yazdı. Adnan Oktar’ı ‘dini seks tarikatının lideri’ olarak tanımlayan gazete, Oktar’dan kaçan mağdur kadınların hikâyesini yazdı. Cumhuriyet’in aktardığı habere göre, Adnan Oktar’dan kaçan Fulya isimli bir kadının ‘tarikat’ın nasıl işlediğini anlattığı haberde Adnan Oktar’ın ifadelerine de yer verildi.


    Haaretz Gazetesi’nin konuyla ilgili haberi şöyle:


    “Fulya, 36 yaşında Türk bir kadın. Uzun boylu, zayıf, kısa ve platin sarı saçları, ela gözleri, kalemle çizilmiş kaşları ve dolgun dudakları var. İstanbul’un Avrupa yakasındaki gözde semtlerden Bebek’te şık bir restorana girdiğinde neredeyse tüm gözler onu izliyor.


    Fulya (gerçek adı değil), önemli bir Türk firmasının CEO’sunun kızı, geçtiği yerlerde etrafa yıldız tozu saçsa da mesleği aslında pek gösterişli değil.


    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın altında diplomatik çalışmalar yapan, kâr amacı gütmeyen kurumların filizlenen bir parçası olarak, Türkiye’yi ziyarete gelen mevki sahibi yabancı delegeleri organize ediyor.



    Daha önce Fulya, hem yazılı basın için hem de televizyonda, Türkiye ve Ortadoğu konularında muhabirlik yapıyormuş. Bu sırada ayrıca, on yıldan fazla, Adnan Oktar’ın lideri olduğu dini seks tarikatının da üyesiydi.


    Fulya’nın iddiasına göre, başarısızlıkla sonuçlanan ilk kaçış denemesinden sonra, geçtiğimiz dört yıl boyunca, kendine özgü bu tarikatin tutsağı olmasına rağmen, bir yandan muhabir olarak çalışmaya da devam etmiş.


    Fulya, çok sıkı gözetlenen, yüksek duvarlı tarikat merkezinde kalmaya devam ederse kaçamayacağını anladığında, Oktar’la kavga etmeye başlıyor. Sık sık tartışıyor. Yaklaşık bir yıl önce Oktar, Fulya’nın tarikatın başka bir evine gönderilmesini emrediyor.


    Oradayken Fulya, babasına bir mesaj ulaştırmayı başarıyor ve bir kaçış planı yapıyor. Önceden belirledikleri bir zamanda, pijamalarıyla, sadece kimlik kartını alarak bahçeye koşuyor. Tarikatin elemanları onu yakalamaya çalışırken, babasının onu beklediği arabaya binip kaçıyor.


    Fulya ve iki yıl önce tarikatten kaçmış olan partneri Sedat’ın (onun adı da gizli), hikayelerine göre, Adnan Oktar, Amerikan televizyonlarında görülen evanjelist papazlarla, dünyaya çocuk getirilmesine karşı olan bir seks tarikatı liderinin karışımı. Bunların hepsinin de kılıfı İslam’daki tek bir yorum.


    1980’lerden beri İstanbul’da bir tür Müslümanlık hakkında vaazler veren 62 yaşındaki Oktar, o günden bugüne kendisini takip eden 300 -kendi deyimiyle- “iyi arkadaş” topladı.


    Kendisiyle Şubat ayında İstanbul’da bir araya geldiğimizde bana, “Kadınlar Allah’ın muhteşem sureti,” diye anlatıyor Oktar:


    “Dünyadaki en güzel varlıklar. Allah tarafından yaratılmış inanılmaz birer sanat eseri her biri. Tüm hayatları boyunca saygı duyulması, tapınılması, sevilmesi, korunması ve kollanması gereken muazzam varlıklar.”


    Tarikatinin en iyi bilinen özelliği ise ‘kedicikler’ dediği, ağır makyajlı, üstlerine yapışan tasarım kıyafetler giyip, kendisiyle televizyon programına çıkan bir grup genç kadın. “Kediler çok şirin hayvanlar, kedicikler daha da şirin. Allah’ın muazzam suretleri.”


    Kadınlara yönelik bu tavrı, uluslararası medyadan Oktar için “feminist” tarikat veya “Müslüman seks tarikatı” gibi yorumlar gelmesine yol açtı.


    Bu yorumlar, ona karşı açılan davalardan ve tarikat üyelerinin genç kadınları tuzağa düşürüp filme çektiği ve şantaj yaptığı yönünde tanıkların verdiği ifadelerden kaynaklanıyordu.


    Oktar ve müritlerine göre yapılan dini etkinlikere katılan 300 “iyi arkadaşı” var. Bir yandan da, televizyon programı, kitapları ve makaleleri sayesinde İslami doktrininin milyonlarca insana ulaştığını ileri sürüyorlar.


    Fulya ve Sedat tarikat üyelerinin sayısısnın 200’e yakın olduğunu söylüyor, bunlardan 40-50 tanesi kadın. Tarikat hakkında 2009’da newhumanist.org.uk websitesinde yayınlanan bir araştırma, Oktar’ın “kedicikleri”nin, “kızkardeşler” (sadece Oktar’la seks yapan kadınlar), “cariyeler” (tarikat üyeleriyle paylaştığı) ve misafirler olarak ayrıldığını iddia ediyor. Fulya tarikatin yapısıyla ilgili farklı bir tarif sunuyor:


    “Bir soğanın katmanları gibi. Benim gibi kadınlar var. Bize ‘kızkardeşler’ diyorlar. Onun araştırmalarına, yazılarına, websitesini hazırlamasına yardım ediyoruz… Bu kadınlar özellikle çekici olmuyorlar.


    Nadiren, eğer güzellerse, televizyona da çıkıyorlar. Ama asıl bir de düzenli olarak televizyon programına çıkan kızlar var. Çok güzeller. Tek yapmaları gereken şey kendilerine bakmak. Ve televizyona çıkıp dans edip, fotoğraf çektirmek.


    Onları tanıtım için kullanıyor, ama hiç kimseyle konuşturmuyor. Genellikle biraz aptal oluyorlar. Tehlikede olduklarını anlayabilirler diye dışardan gelen misafirlerle konuşmalarına izin vermiyor.”


    “Bir de, bir başka grup var,” diye devam ediyor sözlerine:


    “Bu kadınlar para da kazanıyor, ve bu parayı ona veriyorlar. Başka evlerde yaşıyorlar. Belki de ayda iki-üç kez görüyorlar kendisini. Ona bağlılar ama kendi hayatları da var.


    Bu kadınları sosyal medyada, tanıtım amaçlı kullanıyor. Bir konuşma yaptığında, odayı doldurmak gerekiyorsa bu kadınlar çağırılıyor.”


    Tarikata girmenin kademe kademe olduğunu ekliyor Fulya:


    ”Bir şeylere inanman için eğitiyorlar, mesela şunu yaparsan Allah’a hizmet edersin, gibi. Bu konuda arkadaşlarınla konuşmanı istiyorlar. Eğer arkadaşın dediklerini kabul etmezse birden aranızda bir boşluk olduğunu hissediyorsun ve gitgide arkadaşlarından uzaklaşıyorsun. Ve tarikattan insanlar sana yakınlık ve güleryüz gösteriyor.”


    Oktar, İsrailli bir gazeteciye röportaj veriyor olmaktan çok mutlu. Ama sadece kendi kanalındaki bir canlı yayında yapmak istiyor bunu. Beyin yıkama, devamlı gözetleme, kadınları hapsetme gibi konularla ilgili sorduğum sorulara Oktar, onu suçlayan kişilerle ilgili, “bizimle belki de 20 yıl beraberlerdi ama sonunda bizden maddi bir çıkar sağlayamayacaklarını anladılar ve bu yalanları söylemeye başladılar. Eğer dedikleri doğruysa niye bizimle 20 yıl kaldılar?” diyor.



    Canlı yayın bittikten hemen sonra, hangi eski inananların kendini suçladığını Oktar ya da etrafındakilere söylemeden, basın sözcüsü bana Fulya’nın, Oktar’ı övdüğü program kliplerini gönderdi.


    Oktar ayrıca orji yapıldığını veya şantaj videoları çekildiğini de inkar etti: “Eğer böyle bir şey varsa neden bunları yasal mercilere sunmuyorlar? Bunlar tutarsız ve mantıksız iddialar.”


    Ancak Oktar’ın onu suçlayanlara cevabı bu kadarla bitmiyor:


    “Bizden para alamayınca İngiliz ‘derin devleti’nin casuslarından para aldılar. Şimdi o casuslar onlara ne derse onu yapıyorlar. Bunu kanıtlayan belgelerimiz var.”


    Peki nedir bu İngiliz ‘derin devlet’i? Bizler gibi internet dünyasının karanlık köşelerinde olanlardan bihaber kişiler için Oktar, koca bir kitap çıkarıyor: Derin devlet hakkında yayınladığı, dünyayı gerçekte yöneten gizli ağı anlatan serinin ilk cildi. Ardından ikincisini çıkarıyor, üçüncüsü ise yolda…



    “İngiltere’de bir derin devlet yapısı var, MI6 de işin içinde. Yaklaşık 300 kişiden oluşuyor. Bu derin devlet şimdi bize karşı bir kampanya başlattı. İngiliz gizli servisinin birçok önemli ismi Türkiye’ye geldi, MI6’in başındaki hanımefendi de geldi. Birçok kişiyle buluşup bizim hakkımızda konuştular.”


    Oktar’ın basın sözcüsü programa çıkmış olan bazı İsrailli figürlerin listesini vermekten de büyük memnuniyet duydu. İlk İsrailli konuk 2011 sonbaharında programa çıkan eski başhaham Ashkenazi, bir diğeri de Meir Lau. Haham Lau, programa bir kez çıktığını söylüyor, ama ne kendisinin ne de müritlerinin Oktar’ı araştırmadığını da itiraf etti.


    En azından bazı İsrailli politikacıların ve din adamlarının kendisine olan ilgisinin, Oktar’ın bir başka dini görüşü yüzünden olduğunu biliyoruz: Al-Aqsa Camii hakkındaki görüşleri: “Hıristiyanlar, Yahudiler, Müslümanlar –herkes burada tapınabilir.”


    Oktar’ın tarikatının dünyadaki benzerlerinden bir farkı yok aslında: Karizmatik lider genç insanların zayıflıklarından ve yaşadığı kimlik karmaşasından faydalanıyor.


    Bir yandan da, Oktar’ın bir tarikat lideri olarak günleri sayılı gözüküyor. Fulya, Erdoğan’la bağlantısı olduğu iddialarının aksine, 2010’da Oktar’ı temize çıkaran tüm hakimlerin hepsinin şimdi hapiste olduğunu söylüyor.


    Fethullah Gülen’le ilişkileri olduğu için suçlanıyorlar. Sebep ne olursa olsun; isterse Erdoğan’ın adamlarının Oktar’ı artık kullanışlı bir bağlantı olarak görmemesi, isterse Gülen’le ilişkisi veya isterse Türk yetkililerin hakkında yeterli kanıt toplaması olsun, Oktar’ın üzerindeki baskı artıyor gibi duruyor.


    RTÜK kısa süre önce, Oktar’a kestiği cezalar sonucunda uydu yayın ruhsatını iptal etti. Kanalı A9 artık yayından kalktı. Ayrıca Türk yetkililer internetten yayın yapanlara da ruhsat almayı gerektirecek düzenlemeler için bastırıyorlar, -dediğine göre Oktar’ı tamamen susturmak için. Bir de, tarikat üyesi iki kadının babası, tarikat liderini şikayet edip uzaklaştırma kararı çıkarttı.


    Beri yandan, Oktar ve ekibi çalışmalarına devam ediyor. İsrail’in önde gelen isimlerinin bu “önemli Türk din adamına” (Haham Lau, Oktar’ın kendisine bu şekilde tanıtıldığını söyledi) yapılan ziyaretleri internette.


    Ve bir de Sedat’ın öfkeyle sesi titreyerek söyledikleri var: “Biz sadece size içerde neler döndüğünü anlatmak istedik. Çünkü maalesef sizin hükümetiniz ve hükümetinizden insanlar bu adama yardım ediyor hem finansal olarak hem de başka yönlerden. Bu yardımı almaya devam ettiği sürece, gençlere ulaşmaya ve ailelerini mahvetmeye devam edecekler.”

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    KHK’lilerden TBMM’deki çözüm komisyonuna katılım çağrısı: “Barış, mağduriyetler giderilmeden tamamlanmaz”

    12 Ağustos 2025

    Van’da kayyımın işten çıkardığı 223 işçi için yürüyüş: “Kayyım gidecek, işçiler dönecek”

    4 Ağustos 2025

    DEM Parti’den şeffaflık vurgusu: “Komisyonun açık ya da kapalı olmasından çok sürecin anlatılması önemli”

    4 Ağustos 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Ömer Bölüm

    Topuksuz Efe: Cesaretin Bittiği, Fırsatın Başladığı Yer

    Ceren Ataş

    Aleviliğe ezanlı müdahale – Ceren Ataş

    Mehmet Murat Yıldırım

    Saz, cümbüş ve zurna: Barışın ezgisi Aram Tigran

    Muhsin Dalfidan

    Komisyon : “Kürdün onurunun Türkün gururuyla”  imtihanı

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Ertuğrul Kürkçü

    ‘Gizli’ toplantının açık mesajı

    Aziz Çelik

    6,5 milyonu bekleyen tehlike! Kamu emekçileri toplu pazarlığı

    Akdoğan Özkan

    İsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor

    M. Ender Öndeş

    Başka bir yol yok mu?

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    KESK’ten hükümetin TİS teklifine tepki: “Bu uzlaşma değil, sefalet dayatmasıdır”

    12 Ağustos 2025

    Mülakat mağduru öğretmenlerden çağrı: “Mülakatlar derhal kaldırılsın”

    12 Ağustos 2025

    DİSK-AR: İşçilerin ücret kaybı 7 ayda 1 trilyona dayandı

    11 Ağustos 2025
    KADIN

    Temmuz ayında en az 28 kadın katledildi: Şiddet yayılıyor, sessizlik büyüyor

    6 Ağustos 2025

    Patriarkayı yık

    22 Haziran 2025

    Kadının İnsan Hakları Derneği, İstanbul Sözleşmesi’ni AİHM’e taşıdı

    3 Mayıs 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.