Arap Tayi Aşireti lideri Şeyh Sıfug el-Heneş el-Tayi, IŞİD’e biat ettiğinden Erbil ve Bağdat yönetimlerinin bilgisinin olduğunu söyledi.
Biat ettiği anın videosu IŞİD’liler tarafından paylaşılan el-Tayi’nin “Zor zamanlardan geçiyoruz. Her anlamda İslam Devleti’nin yanındayız. Düşmanla savaşıyoruz, rafizi ve peşmergelerle savaşıyoruz. Sadece sözle değil, fiiliyatta da öyle. Ne yapacağımızı göreceksiniz. Peşmerge, Irak Ordusu ve Heşdi Şabi’nin topraklarımıza girmesine izin vermeyeceğiz.” dediği ortaya çıktı.
Rudaw’a konuşan Sıfug el-Heneş, IŞİD’e biat edişi ile ilgili soruları cevaplandırdı.
IŞİD’e nasıl biat ettiğini anlatan şeyh, “IŞİD o gün bana yarın sabah saat 9’da örgüte bağlı aşiretler ofisinde olmamı istedi. Ofisin başkanı Ebu Acil kod adlı Mutab isimli şahıstı. Sabah gittiğimde başka aşiret liderlerinin de orda olduğunu gördüm. 100 kadar kişi vardı. İsmimi sordular, doğruladım. Bana, rafıziler, peşmerge ve Heşdi Şabi’ye karşı konuşmamı istediler. Allah şahit bu sözlerime. Rafızilerin kim olduğunu bile bilmiyordum. İkincisi, bizim aşiretin bir bölümü Şii, nasıl peşmergeye karşı konuşayım? Ama ölüm tehdidi ve baskı altında konuşmak zorunda kaldım. O toplantıyı yöneten şahıs, masaya silahını koymuştu. Arkasında dört iri yarı koruma duruyordu, yüzleri kapalıydı, ellerinde silah vardı. Ben de mecburen istediklerini söyledim” dedi.
Karşısında konuştuğu IŞİD’çinin ismini bilmediğini belirten Şeyh Sıfug el-Heneş, IŞİD’lilerin yanına gitmeden önce Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Asayişi’nden bir yetkiliyle görüştüğünü, yetkiliye IŞİD’in kendisinden peşmergeye karşı konuşmasını istediğini söylediğini ve konuştuğu yetkilinin kendisine “Sen konuş, sorumluluğu alıyorum” dediğini belirtti. Ayrıca Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Falih Feyaz’a yakın bir isimle de konuştuğunu söyleyen el-Heneş, “Bana, “Senin yerinde olsak aynısını biz de deriz” dedi” diye konuştu.
IŞİD’lilerin kendilerine tolerans göstermediğini söyleyen el-Heneş, “Vahde Mahallesi’nde camimiz vardı. Dedem Şey Heneş ve babası orada yatıyor. IŞİD, tabutlarının çıkarılmasını, aksi takdirde camiyi yıkacaklarını söyledi. Çok uğraştık, vazgeçiremedik. Mecburen tabutları çıkardık. Kıyafeti uzun diye bir oğlumu götürüp 40 kırbaç vurdular” dedi.
Kardeşi Eby Ahmed’in Erbil'e kaçmasının ardından IŞİD’liler tarafından 22 gün gözaltında tutulduğunu söyleyen şeyh kendilerine, “Kardeşinin nasıl kaçtığını söylemezsen seni parçalara ayırırız. Neden kardeşinin İslam Hilafeti’nin hükmünü kabul etmek için eğitmedin?” diye sorulduğunu söyledi.
Erbil'e nasıl geldiğini anlatan el-Heneş, “Önce Hezer ilçesine geldik, sonra 13 kilometre yürüyerek Güver’e ulaştık. Peşmergenin haberi vardı. Geldiğimizde karşıladılar bizi” diye konuştu.
“Musul’da Bağdadi ile karşılaştınız mı?” sorusuna “Yok, sadece televizyonda gördük” diye cevap verdi. Bağdadi’nin ABD tarafından Bin Ladin gibi takip edildiğini belirterek, “Musul’a gizlice geliyordu, kimse nereye gittiğini bilmiyordu. Sadece birkaç kişinin bilgisi oluyordu” ifadelerini kullandı.
Musul halkının IŞİD’e karşı ayaklanacağını belirten el-Heneş, halkın ordunun Musul’a ulaşmasını beklediğini söyleyerek, “Musulluların çoğu silahlarını saklamış. Öldürülme korkusu olmasa Musullu IŞİD’lilerin çoğu örgütten ayrılır.Çünkü yerli IŞİD’lilerin 700 bin dinar olan maaşı 60 bin dinara indirildi” dedi.
Türkiye’nin Musul operasyonuna katılma isteğinin haklı olduğunu savunan şeyh, “Binlerce kilometre ötedeki ABD’ye izin veriliyor da komşumuz olan Türkiye’ye neden verilmesin? Bu siyasi bir konudur. Buyrun Heşdi Şabi Enbar’da ne yaptı, taş üstünde taş bırakmadı. Yüzlerce hatta binlerce Sünni gencini kaçırdılar, akıbetleri halen bilinmiyor” diye konuştu.
IŞİD’in normal bir tarafı olmadığını söyleyen el-Heneş, “Silindir nedir biliyor musunuz? Asfaltın düzeltildiği araç. IŞİD halkı caddeye yatırıp silindirle üzerlerinden geçiyordu. Musul’da epey yüksek olan Temin binası var. İnsanları bu binanın tepesinden aşağı atıyorlardı. İnsanları diri diri yakıp üzerlerinde bomba patlatmaları da cabası. Bu tarihte görülmemiştir. IŞİD dışında hiç kimse bunları yapmaz. Halk IŞİD’den korktuğu kadar Allah’tan korkmuyor” dedi.