Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun IŞİD (İslam Devleti) hakkında yaptığı açıklamalar, IŞİD yanlısı internet medyasında memnuniyetle karşılandı. Davutoğlu “IŞİD (İslam Devleti) gibi bir yapı, radikal ve terörize bir yapı gibi görünebilir, ancak o grubun içindeki kitleler var. Sünni Araplar vardır, ciddi seviyede Türkmenler de vardır” dedi. IŞİD’ci Takva Haber sitesi “Dışişleri Bakanı’nın açıklamaları, İslam Devleti gerçekliğini ve arkasındaki halk gücünü bir kez daha ortaya koydu” yorumunda bulundu.
Davutoğlu yaptığı açıklamalarda IŞİD’i, Irak merkezi (Şii) yönetimine tepki duyan Sünni halkın haklı öfkesi ve tepkisinin ürünü olarak gösterme yoluyla meşrulaştırdı. IŞİD’in korkunç infazlarını, boyun ve kafa kesme,
kitleler halinde katletme vb vahşetini görmezden gelen, Hilafet ilanını ve devletleşme girişimini dikkatlerden kaçıran Davutoğlu, IŞİD’in arkasındaki Suudi, Katar resmi/gayriresmi mali ve silah desteğini, (ve elbette Türkiye’nin lojistik desteğini) gizleyerek bu örgütü, silahlarını Suriye ve Irak gibi düşman devletlerden ele geçiren “masum” bir güç olarak gösterdi.
Dışişleri Bakanı’nın bu sözleri, Türkiye Cumhuriyeti ve AKP hükümetinin IŞİD’e siyasi destek açıklaması olarak yorumlanıyor.
Takva Haber, Davutoğlu’nun açıklamalarını şöyle verdi:
IŞİD (İslam Devleti) gibi bir yapı, radikal ve terörize bir yapı gibi görünebilir, ancak o grubun içindeki kitleler var. Sünni Araplar vardır, ciddi seviyede Türkmenler de vardır.
Eğer Irak’ta Sünni Araplar dışlanmamış olsaydı, bugün Musul, Enbar gibi vilayetlerde öfkelenme olmazdı. Tıpkı Suriye’deki gibi yüzde 12’lik bir kesimin ülkeyi yönetimi böyle olmasaydı bunlar yaşanmazdı. Orada devlet geleneği yok. Bakın Türkiye, paralel yapıya karşı devlet geleneğiyle sorumluluğuyla mücadele edebiliyor.
Tarihten beri süregelen bir şey var, benim dedemin bir sözü vardı; 12 yıl savaşmış, dedem ‘en kötü devlet devletsizlikten daha iyidir’ der. Devlet millet için var. Devletin kalktığı durumlarda kamu düzeni ortadan kalkıyor. Bunun sorumlusu da devleti idare edenlerden kaynaklanıyor.
Irak’ta devletle vatandaş arasında ayriyet var. IŞİD (İslam Devleti) ona karşı öfkeyle büyüyen bir tehdittir.
”IŞİD (İslam Devleti) bu gücü nereden alıyor?” diye bir soru vardı. IŞİD (İslam Devleti) öfkeyle besleniyor.
İki şey söylendi; birincisi yabancı savaşçılar. Bir de silahlar dışarıdan geliyor. IŞİD’in (İslam Devleti) yapılanmasında merkezi hükümetten kopmuş kişilerden geliyor. Orada bir öfke birikmesi olmuşsa bu bir çekim alanı oluşturuyor.
İkincisi de silah olayı. Ya Suriye rejiminden alıyor, ya da Irak ordusunun bıraktığı silahları aldılar. Öfkeden bir araya gelmiş bir insan topluluğu var, diğer tarafta terk edilmiş silahlar var.