Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Smart Solar’da grev hakkına müdahale: İşçiler ayakta

    18 Aralık 2025

    18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü: Suriyeliler için “geri dönüş” baskısı artıyor

    18 Aralık 2025

    İmamoğlu: “Susturulursam millet de konuşamaz”

    18 Aralık 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Müzakere-mücadele diyalektiği ve Süreç

      16 Aralık 2025

      Asgari ücret artışı en çok kime yarar?

      15 Aralık 2025

      “Bir masa örtüsü, bir saat ve 162 gün”: Tunç Soyer’in hücreden gelen sesi

      14 Aralık 2025

      Emperyalizm işbirlikçiliğinden, ‘garantör’lüğe Kıbrıs’ta Türkiye 

      13 Aralık 2025

      CHP: Dost mu, düşman mı?

      11 Aralık 2025
    • Seçtiklerimiz

      Misafir işçi programları işgücü sömürüsünün aracıdır

      17 Aralık 2025

      İmamoğlu davasındaki 4 bin 600 günlük (12 yıl 6 ay) sürenin mucidi kim?

      15 Aralık 2025

      Trump Doktrini: Küreselleşmenin krizi ve yeni Amerikan stratejisi

      14 Aralık 2025

      Stratejik illüzyon!

      8 Aralık 2025

      Bağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı

      7 Aralık 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Özlem Tolu: 2026 bütçesi eğitimin daha fazla piyasalaşacağı bir dönemin habercisi.

      15 Aralık 2025

      Onur Hamzaoğlu: “Sağlık Bakanlığı’nın bütçedeki payı yüzde 15’in altında olmamalı”

      13 Aralık 2025

      AP Milletvekili Langensiepen: “Engellilik siyaseti için değil sosyal politika yapmak için başladım”

      11 Aralık 2025

      Feray Mertoğlu: Müzakere sürdürülürken faşizme karşı mücadele yükseltilmelidir

      2 Aralık 2025

      Amed Dicle: Suriye’de de Türkiye’de de Kürtler statüsüzlüğü kabul etmeyecek

      2 Aralık 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » İmralı aynasında Suriye

    İmralı aynasında Suriye

    FEHİM TAŞTEKİN Gazete Duvar için yazdı: Türkiye’de DEM Parti’yi yasal siyasetin adresi olarak gösterirken Suriye’de sivil kanattaki PYD’ye çarpı koymak barış sürecinin kaldıramayacağı bir çelişkidir. Bu çelişkiyle Suriye’de ne normalleşme sağlanabilir ne de ülkenin bütünlüğü korunabilir. Suriye tarafında Türkiyeli Kürt kadroların çekilmesi ve statü arayışları dahil kritik konularda bir bekleme halinden söz edilebilir. Özetle Suriye kesinlikle dosya dışı değil ama askıda bekliyor.
    Fehim Taştekin3 Mart 2025
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    İmralı’daki görüşmeler Suriye’deki gelişmelerin yarattığı korkulardan kurtulmak için başlatıldı ama ‘Bin Hat’taki Apocu yapılanmaya dair ne öngördüğü muallakta kaldı.

    Ya bu konuda yol haritası çıktı ama taammüden belirsiz bırakıldı. Bir nevi tecahül-i arif hali. Mutabakattan PYD, YPG ve SDG’nin tasfiyesini bekleyen ve aksi bir durumu “Amerikan himayesinde Kürt devletinin önünün açılması” olarak gören ulusalcı-milliyetçi-devletçi kanatların olası sabotajlarını önleme kaygısı bu belirsizliği izah edebilir.

    Ya da işin içinde Amerikalılar da olduğundan yol haritasının yolda şekillenmesi bekleniyor.

    Kürt sorunu, farklı muhataplarla birden fazla masanın kurulmasını gerektiriyor. Çünkü mesele artık bölgeselleşmiş hatta uluslararasılaşmıştır. İmralı’da Abdullah Öcalan ana muhatap ama bunun dışında Bağdat, Erbil, Süleymaniye, Kamışlı, Şam, Tahran ve Washington’la eşgüdüm olmadan bütüncül bir sonuç almak da imkânsız.

    ***

    Eğer Öcalan hiçbir güvenceye atıf yapmadan silahlı mücadele sayfasını kapatma çağrısı yaptıysa devletin de PKK’nin feshiyle Kürt hareketinin kendiliğinden buharlaşmayacağı gerçeğini görüp buna göre bazı düzenlemelere ya da pozisyon değişikliklerine gitmeyi kabul ettiği öngörülebilir.

    Silah bıraktığında PKK başka bir evreye geçecek. Bu, Türkiye’de rejim değişikliği olmaksızın Kürt hareketinin demokratik siyasete tahvil edilmesi diye okunabilir. Fakat Suriye’de fiilen özerk bir yapı var. Haliyle işlevsel pazarlık muhtemelen kazanımların sıfırla çarpılması değil federatif formlardan uzak olsa bile mevcut olanı yeni Suriye’ye yedirmeyi gerektirir. Yani uzlaşma her iki tarafta da parametre değişikliklerini elzem kılıyor.

    2013’te başlayıp 2015’te gömülen süreçte bozucu faktör Rojava’nın kırmızı çizgi olmasıydı.

    2014’te Kandil’de Cemil Bayık bana şunu söylemişti:

    “Türkiye, Rojava’daki Kürtlerin statüsünü ortadan kaldırarak kuzeyde çözüm geliştiremez. Çözüm istiyorsa Kürtlerin Rojava’daki kazanımlarını kabul etmelidir.”

    O dönem bazı değerlendirmelerden çıkardığımız sonuç şuydu: Suriye’de özerk yapının korunarak Kürtlerin statüye kavuşması, PKK’nin silah bırakmasının bir karşılığı olabilir.

    Bu denklem kurulamadığı için süreç tıkandı. Beri tarafta Amerikalıların dahli SDG’nin oturduğu denklemi tayin eder hale geldi. Esad rejiminin çöküşünü izleyen yeni süreçte de İsrail işgali genişletip Suriye dosyasına bodoslama dalarak işin rengini değiştirdi. İsrail Trump yönetimine Amerikan güçlerini Suriye’de tutmasını ve SDG’ye desteği sürdürmesini telkin ediyor. Bu durum Ankara’da alarm seviyesini yükseltiyor.

    Peki yeni koşullarda Ankara’nın Suriye’yi 2013’teki pazarlıklardan farklı ele alma ihtimali nedir?

    AKP Sözcüsü Ömer Çelik’e bakılırsa Ankara tasfiyeden sadece Irak’ta mevzilenmiş PKK’nin değil YPG’nin de ortadan kaldırılmasını anlıyor. “Terör örgütü PKK, YPG, PYD hangi isimle olursa olsun tüm uzantılarıyla silah bırakmalıdır” diyor. Bu 2013’ün tekrarı. Ama gerçekten de öyle mi?

    Kürt hareketi içindeki tüm çıkarımlar, çağrının Suriye’yi kesinlikle kapsamadığı yönünde. Çağrının Suriye’deki muhatabı SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi “Sayın Öcalan’ın çağrısı direkt PKK’yedir, PKK gerillalarının silah bırakmasına yöneliktir. Doğrudan bizim bölgemiz ve güçlerimiz için değildir” dedi. Abdi, Öcalan’dan aldığı mektupla ilgili de, “Doğrudan SDG’ye ya da bu bölgeye hitap etmiyordu ama ateşkesin sağlanmasına ve Suriye krizinin barışçıl yollarla çözülmesine değiniyordu” bilgisini verdi.

    Abdi ademi merkeziyetçi çözüm güvence altına alınıncaya kadar ABD’nin Suriye’de kalmasını da istedi.

    Kürdistan Toplumları Birliği’nin (KCK) Avrupa ayağındaki Zübeyir Aydar da ANF’nin “Silah bırakılması meselesinin QSD (Suriye Demokratik Güçleri) veya YPG’yi de kapsadığı iddia ediliyor. Yorumunuz nedir” sorusuna şu yanıtı verdi: “Hayır, doğru değil. Başkan yazarken, konuşurken neyin nereye gideceğini bilir. Daha önceden QSD’nin, HTŞ’nin içinde erimemesi gerektiğini söylemişti. Orada Kürtlerin mutlaka bir statüsü olması lazım. Başkan Apo’nun ortaya koyduğu çözüm, Kürdistan’ın bütünü için çözümdür. Türkiye basını psikolojik savaş çerçevesinde farklı yorumlar yapabilir. Ama biz neyin ne olduğunu biliyoruz. Ona göre de hareket ediyoruz.”

    Mantıken İmralı’daki herhangi bir müzakerenin Suriye’yi kapsamama ihtimali yok. Belirsizlik ne öngörüldüğü ile ilgili.

    PYD Başkanlık Konseyi Üyesi Fevsa Yusuf da Öcalan’ın Kürt halkına yönelik tasfiye planlarının önüne geçmek istediğini belirterek “Bugün özerk yönetimin Şam ile diyaloğunun önündeki en büyük engel Türkiye’dir… Bu adımın Suriye’de kalıcı çözüme olumlu etki yapacağına inanıyorum” diyor.

    Öcalan, Kürdistan’ın bütünü için çözümleme yaptıysa (ki PKK dört parçada aktif olduğundan öyle olması lazım) çağrıdaki “ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümlerin tarihsel toplum sosyolojisine cevap vermediği” tespiti Suriye için nasıl tevil edilebilir? Çünkü orada fiili bir durum var.

    SDG de entegrasyon pazarlığında bütün kartlarını şu ya da bu şekilde bir statü kazanmak için kullanıyor.

    Öcalan’ın mektubunda statü konusuna girmemesi bunların İmralı’da konuşulmadığı anlamına gelmiyor.

    Peki Abdi’ye gönderdiği mektupta hiç ipucu yok mu? Edindiğim bilgiye göre mektupta selamlar, kadın ve toplum konusunda değerlendirmeler, ideolojik tahliller ve bazı öneriler yer alıyor. Silahsızlanmaya dair bir şey söylemiyor. Mektupta üç tavsiye var. Bunlar mealen şöyle:

    – Karakozak ve Tişrin Barajı’ndaki çatışmaları en kısa sürede bitirin; bu bir oyundur. Bu sizi meşgul edip Şam’a ulaşmanızı önleyecektir.

    – Tek başınıza davranmayın, çevrenizdekilerle ittifak kurun.

    – Hegemonik güçlerle hem diyalog kurun hem de onların hesaplarına karşı dikkatli olun. Onların etkisi altına girmeyin, kendi gücünüze dayanın.

    Üçüncü tavsiye Suriye krizinin başında takip edilen ‘Üçüncü Yol’ önermesinde de vardı. Bu tavsiye İsrail’den himaye arayan kimi kanatları kasabilir.

    ***

    Çağrı metninde SDG’ye doğrudan hitap edilmemesi Suriye boyutunun tehir edildiğine, ayrı tutulduğuna ya da dillendirilmeyen ara çözüm olduğuna işaret edebilir. Tehir ya da ayrı tutma ihtimalinden söz ederken burada ABD faktörü devreye giriyor. Mevcut koşullarda ABD, SDG’yi bırakmaktan yana değil. İmralı’nın çağrısı KCK kongresiyle karara dönüşürse Ankara bu sonucu Trump’ın Suriye kararını şekillendirmek için kullanabilir.

    Amerikan tarafının Öcalan’ın çağrısından çıkardığı sonuç Ankara’nın beklentisiyle uyumlu değil.

    Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü, “Bu önemli bir gelişme. Türk müttefiklerimizin, ABD’nin IŞİD karşıtı ortakları konusunda rahatlamasına yardımcı olacağını umuyoruz” dedi.

    Bunun anlamı şu: ‘PKK kendini kapattığına göre Türkiye için tehdit ortadan kalkmış, Suriye’ye müdahale gerekçesi kalmamış, ABD de SDG’yi desteklerken NATO müttefiki ile düştüğü çelişkiden kurtulmuştur.’

    Halbuki Ankara’nın vermek isteyebileceği mesaj farklı: ‘Türkiye Kürtlerle barışıyor; hatta Suriye’de Kürtlere hamilik yapabilir; IŞİD’e karşı da bölgesel ortaklarla birlikte Türkiye gerekeni yapar; ABD’nin artık bölgede kalmasına gerek yok.’

    Her halükarda Türk-Amerikan diyalogunun seyrini değiştirecek yeni bir parametre dosyaya giriyor. Yeni girdinin tarafları nerede buluşturacağını kestirmek hala güç.

    ***

    Peki ‘terör’ gerekçesi askıdan indiğinde Suriyeli Kürtlerin Şam’da müzakere ederek kendi iç çözümünü bulmasının önündeki Türk bariyeri hala orada duracak mı?

    Ankara’nın muhtemel tutumuna dair ip ucunu Hürriyet’e yazdırıldığını düşündüğümüz bir yazıdan görüyoruz: “Suriye’deki YPG yapılanmasının önünde iki seçenek bulunuyor. Birinci seçenek Suriye devletiyle uzlaşarak, Suriye’deki yeni devlet yapılanmasına dahil olmak. İkincisi ise terör eylemlerine devam etmek… Ankara, YPG için en iyi seçeneğin müzakereler sonucunda Suriye devletinin bir parçası haline gelmek olduğunu düşünüyor.”

    Söz konusu yazı “Öcalan davayı sattı” sonucunu çıkaran Kürtleri farklı bir yönelimden alıkoymaya yönelik bir tedbir değilse bu değişim bir ara yola işaret eder.

    Potansiyel ara formül PKK’li kadroların Suriye’den çıktığı, SDG’nin sisteme entegre olduğu, anayasayla Kürt kimliği ve dilinin tanındığı, merkezden yerele yetki devrinin yapıldığı bir çözümdür.

    Türkiye’de DEM Parti’yi yasal siyasetin adresi olarak gösterirken Suriye’de sivil kanattaki PYD’ye çarpı koymak barış sürecinin kaldıramayacağı bir çelişkidir. Bu çelişkiyle Suriye’de ne normalleşme sağlanabilir ne de ülkenin bütünlüğü korunabilir.

    Suriye tarafında Türkiyeli Kürt kadroların çekilmesi ve statü arayışları dahil kritik konularda bir bekleme halinden söz edilebilir. İmralı’da dördüncü ya da beşinci görüşmede Suriye’deki duruma detaylı bir şekilde değinilebileceği öngörülüyor. Ve tabii KCK’nin toplayacağı kongrede alınacak kararlara göre durumun netleşeceği düşünülüyor. 

    Özetle Suriye kesinlikle dosya dışı değil ama askıda bekliyor.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Misafir işçi programları işgücü sömürüsünün aracıdır

    17 Aralık 2025

    DEM Parti’den Meclis’teki çocuk istismarı ile ilgili araştırma önergesi

    17 Aralık 2025

    DEM Partili Saki: Hatay’da yüz binlerce depremzede hâlâ konteynerlerde yaşamaya zorlanıyor

    16 Aralık 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Muhsin Dalfidan

    Müzakere-mücadele diyalektiği ve Süreç

    Necla Akgökçe

    Asgari ücret artışı en çok kime yarar?

    Mehmet Murat Yıldırım

    “Bir masa örtüsü, bir saat ve 162 gün”: Tunç Soyer’in hücreden gelen sesi

    Tolga Güney

    Emperyalizm işbirlikçiliğinden, ‘garantör’lüğe Kıbrıs’ta Türkiye 

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Siyasi Haber

    Misafir işçi programları işgücü sömürüsünün aracıdır

    Kemal Vuraldoğan

    İmamoğlu davasındaki 4 bin 600 günlük (12 yıl 6 ay) sürenin mucidi kim?

    Ümit Akçay

    Trump Doktrini: Küreselleşmenin krizi ve yeni Amerikan stratejisi

    Fehim Taştekin

    Stratejik illüzyon!

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Smart Solar’da grev hakkına müdahale: İşçiler ayakta

    18 Aralık 2025

    AHKEM tekstil işçileri: Mobbingle istifaya zorlanıyoruz, tazminatlarımız ödenmiyor

    18 Aralık 2025

    İzBB işçilerinin ek ödeme ve “havuz” sistemi mücadelesi kazanımla sonuçlandı

    18 Aralık 2025
    KADIN

    İsviçre Parlamentosu’nun “kadın düşmanı” kararına karşı kadınlar parlamentoyu kuşattı

    10 Aralık 2025

    Serap Avcı meşru müdafaadan beraat etti

    10 Aralık 2025

    Brezilya’da On Binlerce Kadın Şiddete Karşı Sokakları Doldurdu

    9 Aralık 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.