YSK’nin gerekçeli kararını değerlendiren Ekrem İmamoğlu, “Bu gerekçeli karar dediğiniz şey, tamamen gerekçesiz. Türkiye tarihinde bu gerekçe üzerinden iptal edilmiş bir seçim yok” dedi. İmamoğlu, Erdoğan ve Yıldırım’ın oyların çalındığı iddialarının kararda yer almamasına ilişkin de “Hani çalma nerde?” diye sordu.
İstanbul’un seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, katıldığı bir televizyon programında YSK’nin gerekçeli kararını değerlendirdi.
YSK’nin kararı için “tamamen gerekçesiz” yorumunda bulunan İmamoğlu, sandık kurulu başkanının kamu görevlisi olmamasının seçmene yüklenecek bir husus olmadığını belirterek “Türkiye tarihinde bu gerekçe üzerinden iptal edilmiş bir seçim yok” dedi.
İmamoğlu, Tayyip Erdoğan ve Binali Yıldırım’ın oyların çalındığı iddialarının kararda yer almamasına ilişkin de “Hani çalma nerde?” diye sordu.
“Hani çalma nerede?”
İmamoğlu’nun Haber Global TV’de yaptığı açıklamalarda öne çıkanlar şöyle:
[YSK’nin gerekçeli kararı] Bana göre hiçbir şey ifade etmiyor. Sadece 100 sayfaya yakını ilçelerde şu sandıkta şu kişi, A.B, T.E, A.F gibi isimler yazılmış. Edebiyat dersinde kompozisyona konu olarak çalışılmamışsa sayfalarca yazarsınız. Öğretmen de size koca bir sıfır verir. Ama eğer konuya hakimseniz ve iyi çalışmışsanız bir paragraf yazarsanız, edebiyat öğretmeni size 10 verir. Bu gerekçeli karar dediğimiz şey tam bir gerekçesiz karar. Sıfır gerekçe. YSK başkanı başta olmak üzere şerh yazan kişiler var. Gerekçede seçim iptali için uyumsuzluk görülmemiştir deniyor. Bir başka şerhte ise seçimin iptaline hukuki bir uyarlılık bulunmamaktadır deniyor. Türkiye tarihinde başka böyle bir örnek yok. Sandık kurulu başkanının kamu görevlisi olmaması seçmene yüklenecek bir husus değil. Şayet kendi yaptıkları bir hata ise bundan 16 milyon insanı cezalandırılıyorlar. Hani çalma nerede? Bu ülkenin bütün yöneticileri hem de Ramazan ayında, iftar sofralarında “Çaldılar” dediler. Milletin vicdanına sığar mı bu anlayış?
“Özür dileyecekler”
Sonuca tesir etti deniyor ya. Bize bir oran verin rakibim kaç oy aldı, ben kaç oy aldım. 17 gündür bu işe çalışıyorsunuz. Alıp bu sandıkları istatistik olarak döküp neden altına yazmadınız?
Eğer tesir varsa işinizi kolaylaştırın. Ekrem İmamoğlu kaç oy aldı, Sayın Binali Yıldırım kaç oy aldı? Niye farazi konuşuyorsunuz. Sayın Yıldırım’ın aldığı oy belli İmamoğlu’nun aldığı oy belli.
Çıkacaklar şimdi televizyonlara iftar sofralarında 16 milyon insandan kocaman bir özür dileyecekler. Yetmez, tövbe istiğfar edecek. İftira ettik diye. Bu iftiradır. Ben niye feryat ediyorum. Çaldılar? Kime çaldılar. Şimdi 2 kişiyiz odada çaldı diyeceğim. Kime diyeceğim? İki kişiyiz burada.
Gerekçeli karar değil gerekçesiz kararla insanların adalete olan duygularını yok edeceksiniz. Özür dileyecekler. Tövbe ederler mi etmezler mi bilemem kendilerine kalmış.
“Bu karar yok hükmündedir”
Ey YSK’daki demokrasiyi katleden insanlar: Zihinlerinizi netleştireceksiniz. Kamu görevlisi olmayan 700 küsur sandık. Sayım döküm cetveli olmayan 184 sandık. Mükerrer de olabilir. Ben 800 küsur sandık diyorum. Sonuca tesir edecek ne kadar oy var? Ben o sandıklarda 50 bin oy fark mı atmışım? Belki de Sayın Yıldırım önde çıkmış.
Biz YSK’daki hukuk düzenine Türkiye’nin geleceğini düşünen tüm hukukçuların katkılarıyla o 7 insanın eline kullanabilecekleri, şaibe üretebilecekleri durum vermemek için çalışıyoruz.
Bu karar aslında 6 Mayıs’taki facia kadar önemlidir. Bir o kadar da yok hükmündedir, önemsizdir.
“16 milyon insanın emaneti gasp edildi”
Türkiye’nin önüne sıkıntı koyuldu. Biz diyoruz ki bir; emaneti geri alacağız. 16 milyon insanın emaneti gasp edildi. İki; Ak Partili hemşehrimin yarın partisinde ya da bir başka partide siyaset yapabilmesi için mücadele edeceğiz.
Ak Partili, MHP’li müşahit arkadaşım var. Belki hemşehrim, belki komşunuz. Kendi partisi yaptığı itirazla demiş ki ona seni yok sayıyorum, sana güvenmiyorum, şaibe altında bırakmıştır insanları. Dağ fare doğurmuştur.
“Hiçbir şey anlatamazlar”
17 gündür anlatıyoruz, anlatmaya devam edeceğiz. Onlar hiçbir şey anlatamazlar. Keşke anlatabilecek bir şeyleri olsa. En azından seçimlerin meşruluğu sıkıntıya düşmüş olmaz. Hukuk adına ucundan doğru bir karar verildi diyebilsem. Ben de sürece saygı duyabilsem.
Seçimi biz yapmadık ama seçimin kaderine, sürecine gölge düştü, yenileniyor. Demokrasinin geleceği adına mutlu olurduk. Ne anlatacaklar Allah aşkına. Sorularım net tekrarlıyorum. Bu 800 küsur sandıkta İmamoğlu’nun oyu kaç, Sayın Binali Yıldırım’ın oyu kaç?
İmamoğlu canlı yayın teklifini yineledi, Yıldırım yanıt verdi
Ekrem İmamoğlu ayrıca, Binali Yıldırım’a canlı yayın programında tartışma davetini yineleyerek “Ben her yerde söyledim. Oturalım konuşalım. Bizi millet görse kıyaslasa baksa ne konuşuyoruz. Toplum da daha rasyonel karar verebilme ortamına sahip olsa. Bundan ne zarar gelir” ifadelerini kullandı.
Habertürk TV canlı yayınında İmamoğlu’nun davetine yanıt veren Binali Yıldırım “Olabilir, bakarız. Tek başıma bir karar veremem” dedi. Daha sonra sözlerine düzeltme yapmak zorunda kalan Yıldırım, verilen aranın ardından “Tek başıma karar veremem dememi partisine soracak diye yayıyorlar, maksatlı yapıyorlar. İki kişinin programa katılmasına bir kişi karar verebilir mi, programa katılacak olan iki kişinin karar vermesi gerekir. İki boyutu var. Birinci boyutu iki adayın kabul etmesi. İkincisi kiminle yapılacağı konusunda karar verilmesi” şeklinde konuştu.
Sendika.Org