İnsan Hakları Derneği (İHD) Antalya Şubesi, Seydikemer/Eşen T tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda yaşanan hak ihlalleri ve açlık grevleriyle ilgili basın açıklaması yaptı.
SiyasiHaber
İnsan Hakları Derneği (İHD) Antalya Şubesi, Seydikemer/Eşen T tipi Ceza İnfaz Kurumu'nda yaşanan hak ihlalleri ve açlık grevleriyle ilgili basın açıklaması yaptı. Açıklama İnsan Hakları Derneği (İHD) Antalya Şubesi Başkanı Prof. Erdal Gilgil tarafından yapıldı.
Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: ''Ulaşımı aileler ve avukatlar için son derece meşakkatli bölgelere cezaevleri inşa edilmekte ve mahpuslar, mümkün olduğunca aile ve avukatlarından uzak cezaevlerine gönderilmektedir. Böylece cezaevlerinde yaşayacakları hak ihlallerine, aile, avukatlar ve kamuoyunun müdahalesi engellenmesi/geciktirilmesi amaçlanmaktadırBu cezaevlerinden birisi de Seydikemer/Eşen T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’dur.Ailesi Antalya da ikamet eden Ali Felat Askar 3 yıldır bu cezaevine gönderilmiştir. Kaldığı koğuşta, başka Kürt mahpuslarla birlikte ayrımcılığa maruz kaldığını bildirmiştir. Koğuşa sonradan getirilen bir kişinin, koğuştaki Kürt mahpuslara karşı ötekileştirici davrandığını, gerilim yarattığını, nihayetinde, başka bir Kürt mahpusla çıkan kavga nedeniyle, koğuştaki 4 Kürt ve 2 Kürt olmayan mahpusun koğuştan zorla alındığını, Kürt olmayanlar hemen koğuşa dönerken, Kürt mahpusların hücrelere kapatıldığını, kavga çıkaran kişinin, Kürt mahpusların örgüt propagandası yaptığı yolundaki beyanının , sorgulamadan esas alındığını, 2. Müdürün kendilerine ‘suçlarını itiraf etmeleri için’ yarım saat süre tanıdığını, anlatmıştır. Ali Felat’ın ayakkabı bağcıklarını isteyen infaz koruma memuruna ‘bağcıkları çıkaramadım, istersen ayakkabının kendisini vereyim’ şeklinde verdiği cevabın ağır hakaret olarak değerlendirilip, tartışma konusu olmuş, akabinde de ‘Hazır kıta’ denilen grubun gelerek, kendisini hücrede darp ettiklerini ve hakaret ettiklerini anlatmıştır.Seydikemer/Eşen T Tipi Ceza İnfaz Kurumunda yaşananlarla ilgili, suç duyurusu, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’ne, Muğla Barosu’na şikayet vb. bütün yasal yollara başvurulacak ve derneğimiz, bu cezaevini yakından takip edecek ve gelişmeleri kamuoyu ile paylaşacaktır.''
Açıklamanın tam metni:
Basına ve kamuoyuna
İHD Antalya Şubesi olarak, Seydikemer/Eşen T tipi C.İ.K. nda yaşanan hak ihlalleri ve açlık grevleriyle ilgili basını ve kamuoyunu bilgilendirmek istiyoruz:
Toplumsal ve ekonomik sorunları çözmek yerine, bu sorunları ağır cezai müeyyidelerle bastırmaya çalışmak, ne yazık ki, temel hükümet politikası haline geldi.
Siyasi taleplerinden, ekonomik ‘suçlardan’ dolayı insanların ağır cezalara çarptırılması bir yana, verilen cezaların infaz biçimi ve koşulları da, başlı başına bir ceza halini alabilmektedir.
Ulaşımı aileler ve avukatlar için son derece meşakkatli bölgelere cezaevleri inşa edilmekte ve mahpuslar, mümkün olduğunca aile ve avukatlarından uzak cezaevlerine gönderilmektedir. Böylece cezaevlerinde yaşayacakları hak ihlallerine, aile, avukatlar ve kamuoyunun müdahalesi engellenmesi/geciktirilmesi amaçlanmaktadır.
Bu cezaevlerinden birisi de Seydikemer/Eşen T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’dur.
Ailesi Antalya da ikamet eden Ali Felat Askar 3 yıldır bu cezaevine gönderilmiştir. Kaldığı koğuşta, başka Kürt mahpuslarla birlikte ayrımcılığa maruz kaldığını bildirmiştir. Koğuşa sonradan getirilen bir kişinin, koğuştaki Kürt mahpuslara karşı ötekileştirici davrandığını, gerilim yarattığını, nihayetinde, başka bir Kürt mahpusla çıkan kavga nedeniyle, koğuştaki 4 Kürt ve 2 Kürt olmayan mahpusun koğuştan zorla alındığını, Kürt olmayanlar hemen koğuşa dönerken, Kürt mahpusların hücrelere kapatıldığını, kavga çıkaran kişinin, Kürt mahpusların örgüt propagandası yaptığı yolundaki beyanının , sorgulamadan esas alındığını, 2. Müdürün kendilerine ‘suçlarını itiraf etmeleri için’ yarım saat süre tanıdığını, anlatmıştır. Ali Felat’ın ayakkabı bağcıklarını isteyen infaz koruma memuruna ‘bağcıkları çıkaramadım, istersen ayakkabının kendisini vereyim’ şeklinde verdiği cevabın ağır hakaret olarak değerlendirilip, tartışma konusu olmuş, akabinde de ‘Hazır kıta’ denilen grubun gelerek, kendisini hücrede darp ettiklerini ve hakaret ettiklerini anlatmıştır.
Ailenin derneğimize başvurusu üzerine İHD temsilcisi avukatlar cezaevine gitmiş ve mağdur olan Ali Felat ın beyanı, bitişik hücrede kalan, mağduru tanımayan Ömer Acar adlı mahpusun anlatımı ile de doğrulanmıştır. Keza Ali Felat ile aynı hücrede bulunan başka bir mahpus daha, olaylara tanık olmuştur. Darp edilen mahpus Ali Felat ın revire sevk istediği halde, çıkarılmadığı tespit edilmiştir. Yine cezaevinde yatan başka bir mahpusun da, kendisine uygulanan tecrit, hücre hapsi ve kötü muamele nedeniyle açlık grevine başladığı bilgisi verilmiştir.
Alanya L Tipi Ceza İnfaz Kurumunda yatmakta iken, ailesine yakın bir cezaevine nakil isteği karşılanmamış olan, ağır kalp, diyabet ve vertigo hastası mahpus, yaklaşık 3 ay önce, cezasını bitmesine 8-9 ay kalmış olduğu ve denetimli serbestlikten yararlanması gerektiği halde, nereye götürüldüğü dahi söylenmeden, Seydikemer/Eşen T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na götürülmüştür. Ömer Acar ın sağlık durumu yaşamsal risk oluşturduğu halde, 3 aydır izbe, nemli ve karanlık bir hücrede tek başına tutulmakta, ailesi ile telefon görüşmesi dahi yapamamaktadır.
Seydikemer/Eşen T Tipi Ceza İnfaz Kurumunda yaşananlarla ilgili, suç duyurusu, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’ne, Muğla Barosu’na şikayet vb. bütün yasal yollara başvurulacak ve derneğimiz, bu cezaevini yakından takip edecek ve gelişmeleri kamuoyu ile paylaşacaktır.
Açlık grevleri hakkında bilgilendirme
Cezaevlerinde, Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin kaldırılması için, Antalya bölgesinde devam eden açlık grevleriyle ilgili de bilgilendirmek isteriz. Bilindiği gibi, Türkiye çapında binlerce mahpus açlık grevinde, 30 mahpus ölüm orucundadır. Bu kapsamda Antalya L Tipi Cezaevinde 41 mahpus açlık grevindeydi. 1 mahpus tahliye olmuş, ancak dışarıda açlık grevini sürdürmektedir. 26 Ocak tarihinde açlık grevine başlamış olan Hacire Çay ve Gurbet Öztürk ün durumu son derece kritik aşamaya gelmiştir. Yine15 Şubat ta açlık grevine başlamış olan Emrecan Demir ve 1 Mart tarihinde açlık grevine başlamış olan Hafıza Abdulaziz ciddi sağlık sorunları yaşamaktadır.
Alanya L Tipi Cezaevinde ise 20 mahpus açlık grevindedir. Özellikle 5 Ocak tarihinde açlık grevine başlamış olan 4 mahpusun durumu kritik aşamaya gelmiştir.
Sadece açlık grevindekilerde değil, eşlik eden, onların bakımını üstlenen mahpuslarda da aşırı kilo kaybı başta olmak üzere, ciddi sağlık sorunları baş göstermiştir.
Adalet Bakanlığını, Abdullah Öcalan ve İmralı Ada cezaevindeki bütün mahpuslar üzerindeki, yasalara, uluslar arası hukuka aykırı olan tecridin fiilen kaldırılması, düzenli olarak, avukat ve aile görüşü, mektup ve iletişim olanağının sağlanması için gerekli adımları atmaya çağırıyoruz. 2 Mayıs günü Abdullah Öcalan la gerçekleştirilen avukat görüşünün devamı gelmemiş, avukatların taleplerine yanıt verilmemiştir. Ailesinin ve vasinin görüş talebi ise reddedilmiştir. İmralı daki diğer mahpusların üzerindeki mutlak tecrit ise devam etmektedir. Bu durum nedeniyle, açlık grevcileri eylemlerini sonlandırmaya ikna olmamaktadırlar.
Demokratik kamuoyunu, açlık grevcilerin, yasaların ve uluslar arası sözleşmelerin uygulanmasından ibaret olan taleplerine duyarlı olmaya, açlık grevlerinin bir insanlık felaketine dönüşmeden sonlandırılmasına katkıda bulunmaya çağırıyoruz.